PİRHA – 2013 yılında Gezi Parkı’ndaki bir ağacın kesilmemesi için başlayan itiraz, kısa bir süre sonra ülkeye yayılan toplumsal direnişe dönüştü. Taksim Gezi Parkı Direnişinin 12. yılında birçok şehirde anma törenleri yapılırken, “31 Mayıs’ta Taksim’deyiz!” mesajı da paylaşıldı.
Gezi Parkı direnişi, Taksim’in merkezinde yer alan bir avuç yeşil alanın talan edilmesine karşı yapılan itirazın somut hali olmuştu.
28 Mayıs 2013’te İstanbul’da başlayan itiraz ile Taksim Gezi Parkı için hazırlanan kentsel gelişim planına karşı çıkıldı. Protestolar, bir süre sonra ekoloji eyleminden dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik toplumsal bir harekete dönüştü. Sosyal medya sayesinde hızla yayılan eylemler, cumhuriyet tarihinin en büyük protestosuna dönüştü.
Polis gücünün, 1 Haziran’da Taksim Meydanı’ndan çekilmesinin ardından binlerce yurttaş, Gezi Parkını adeta bir dayanışma ortamına dönüştürdü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise 2 Haziran’da protestocuları hedef göstererek “birkaç çapulcu” ifadesini kullandı.
Günlerce kurulan çadırlarda nöbet tutan protestoculara karşı 15 Haziran’da çevik kuvvet tarafından sert müdahalede bulunuldu. Göz yaşartıcı gaz, tazyikli su, plastik ve gerçek mermilerin kullanılması sebebiyle çok sayıda kişi yaşamını yitirdi ya da yaralandı. Aynı zamanda gözaltı ve tutuklamalar da günden güne arttı. Resmi kaynaklar 3.000’den fazla kişinin tutuklandığını açıklamıştı.
“ÇAPULCULAR!”
Hükümetin saldırgan tavrı, protestocuların çeperini de genişletti. Gelişmeler ardından sol-sosyalist kesimlerin yanı sıra ulusalcılar da sokakta yerini aldı. Yurttaşlar, bir bütünen çevre talanından Recep Tayyip Erdoğan’ın otoriterliğine, alkol yasağından toplumun cinsel yönelimine ve hükümetin komşu ülkelerle olan ilişkilerine itiraz ediyordu.
İçişleri Bakanlığı’nın 23 Haziran’da yaptığı açıklamaya göre Bayburt hariç 80 ilde düzenlenen eylemlere toplam 3,5 milyon kişi katılmıştı. Yaşananlar sonucunda Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Berkin Elvan, Burak Can Karamanoğlu, Mehmet İstif ve Elif Çermik ile polis komiseri Mustafa Sarı ve polis memuru Ahmet Küçüktağ yaşamını yitirdi. Haftalar süren eylemler sonucu 9063 kişi de yaralandı.
Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) yaptığı açıklamaya göre saldırılar nedeniyle tazyikli su, kısa mesafeli biber gazı atışları ve plastik kurşunlardan dolayı 7.478 kişi yaralandı. 91 kişi kafa travmasına uğradı, 10 kişi gözünü kaybetti ve 1 kişinin de dalağı alındı. TTB, Taksim Gezi Parkı’ndaki ve Ankara’da Mülkiyeliler Birliği’nde kurulan revirlere tedavi yapıldığı sırada polis tarafından gaz bombası ile müdahale edildiğini de bildirmişti.
DİRENİŞİN 12. YILINDA GEZİ’YE ÇAĞRI!
Gezi Direnişi’nin 12’inci yıldönümü nedeniyle birçok yerde anma programları düzenleniyor. Birçok üniversiteden “12 yıl önce yanan mücadele ateşi hâlâ güçlü. Gezi’de kaybettiklerimizi unutmayacağız” mesajı verilirken Taksim Dayanışması’ndan da eylem çağrısı yapıldı. X hesabında yazılı mesaj paylaşan Taksim Dayanışması, şu ifadelere yer verdi:
“12 yıl önce bütün güzellikleriyle hayatımıza giren Gezi Direnişi’nin yıldönümünde,
Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve adalet talebimizden vazgeçmiyoruz:
KARANLIK GİDER, GEZİ KALIR!
31 Mayıs’ta Taksim’deyiz!”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.