Gazeteciler Akın Atalay, Murat Sabuncu, Ahmet Şık ve Emre İper’in tutuklu yargılandığı Cumhuriyet davasının beşinci duruşması görülüyor. Duruşmada söz alan Şık, savunması yarıda kesilerek mahkeme başkanı tarafından dışarı çıkartıldı.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, muhabir Ahmet Şık ve muhasebe çalışanı Emre İper’in tutuklu yargılandığı davanın 5’inci duruşması bugün Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
Duruşmayı gazeteciler, CHP ve HDP milletvekilleri, avukatlar, sivil toplum kuruluşları takip ediyor.
Duruşmada Doğan Satmış tanık olarak ifade verdi. Satmış, tutuklu gazetecilerin yıllarca “FETÖ”ye karşı mücadele ettiğini vurguladı.
AHMET ŞIK DURUŞMA SALONUNDAN ÇIKARILDI
Daha sonra söz alan tutuklu gazeteci Ahmet Şık, “Ben beyanda bulunmak istiyorum, ondan duruşmanın devam etmesini istiyorum” dedi. Talebin kabul edilmesinin ardından savunmasına başlayan Şık, şunları söyledi:
“Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’in yeni adli yılın açılışı vesilesiyle yaptığı konuşmadaki verilere göre ülke nüfusunun yüzde 8’i şüpheli durumda. Bu çok yüksek bir oran. Ama Yargıtay Başkanı Cirit’in yaptığı basit hesap hatasını düzeltmek gerekiyor. 0-15 yaş grubunda yer alanlarla akıl hastaları vb isnat yeteneği bulunmayan insanların oranı yaklaşık yüzde 25. Bir yüzde 10 da bedensel engelli ya da yatalak ve fiziken suç işleyemeyecek durumdaki insanlar var. Eğer, Yargıtay Başkanı’nın ifade ettiği gibi yaklaşık 7 milyon şüpheli varsa bu oransal olarak ülke nüfusunun yüzde 15’inin devlet nezdinde şüpheli görüldüğü anlamına gelir. Başka bir deyişle sokaktaki her 7 kişiden biri şüpheli. Karşımıza çıkan tablo şöyle: Çoğulculuğa değil çoğunlukçuluğa sırtını dayayarak memleketin kendinden olmayanlarına değişik biçimlerde ve düzeyde terörist muamelesi yapan bir iktidar var. Terörist muamelesini akıl almaz suçlamalara dönüştüren iktidar güdümünde bir yargı var.”
Ahmet Şık sözlerine devam ederken mahkeme başkanı, bunun savunma olmadığını siyasi olduğunu davanın siyasi dava olmadığını söyledi. Şık ise “Bu siyasi bir dava” diye konuştu.
Bu sırada mahkeme başkanı, Şık’ı savunmasını yarıda keserek dışarı çıkarttı.
Bunun üzerine duruşmayı izleyenler mahkeme başkanını protesto ederek, “Ahmet Çıkacak yine yazacak” sloganları attı.
Duruşmaya saat 14.00’a kadar ara verildi.
“GİZLİ SAKLI BİR ŞEY KALMADI”
Duruşma öncesi yapılan basın açıklamasında konuşan DİSK Basın İş Başkanı Faruk Eren, Akın Atalay ile Murat Sabuncu’nun 421 gündür, Ahmet Şık’ın 360 gün, Emre İper’in ise 263 gündür tutuklu olduklarına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Herkes biliyor ki Cumhuriyet Gazetesi’ne başlatılan operasyon, tutuklamalar ve sonrasındaki yargılama süreci daha ilk günden itibaren kocaman bir yalandı. Gizli saklı bir şey de kalmadı artık. O yüzden tavsiyemiz; ülkenin daha fazla ne kadar rezil olabileceği hesabını yapmayı bırakıp arkadaşlarımıza özgürlüklerini iade etmenizdir.
Yarın akşam buradan dört arkadaşımızla ayrılmak istiyoruz. Ama asla bununla yetinmeyeceğiz. Tutuklu bütün gazetecilerin serbest bırakılmasını, ifade özgürlüğü kapsamındaki tüm davaların da düşürülmesini istiyoruz.”
ÖNCEKİ 4 DURUŞMADA NE OLMUŞTU
Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları “PKK ve FETÖ’ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla suçlanıyor.
Davada tutuklu olarak yargılanan karikatürist Musa Kart, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri Bülent Utku ve Önder Çelik, vakfın Danışma Kurulu Üyesi Avukat Mustafa Kemal Güngör, Okur Temsilcisi Güray Öz, köşe yazarı Hakan Kara ve Kitap Eki Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay 29 Temmuz’da sona eren ilk duruşmada tahliye edilmişti.
İkinci duruşmada ise dosyaya bir diğer tutuklu Cumhuriyet Çalışanı Emre İper de dahil edilmişti.
Duruşmada mahkeme heyeti, açıkladığı ara kararında tahliye taleplerini reddederek 5 tutuklu gazetecinin tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.
Tutukluluğa devam kararını okuyan Mahkeme Başkanı, “Diğer üç tanık dinlendikten sonra tutuklulukla ilgili daha sağlıklı karar vereceğiz” açıklaması yapmıştı.
Davanın 25 Eylül’de görülen üçüncü duruşmasında ise gazetenin yayın danışmanı ve yazar Kadri Gürsel’in tahliyesine karar verilmişti.
Yoruma kapalı.