Ankara’da, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça açlık grevlerinin 71’inci gününde Yüksel Caddesi’ndeydi. Gülmen, “Burası bizimle bütünleşmiş, saldırılar devam ederse 24 saat nöbet tutarız” dedi.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın açlık grevinin 71’inci gününde Yüksel Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde açıklama yapıldı. Sağlık durumları kötü olması nedeniyle dün açıklamaya katılmayan Gülmen ve Özakça, tekerlekli sandalyeyle bugün Yüksel Caddesi’nde destekçileriyle bir araya geldi.
Yapılan açıklamaya, CHP’li milletvekilleri Ali Şeker, Sibel Özdemir, Mustafa Akaydın, Şenal Sarıhan, Ali Akyıldız, Gaye Usluer, Orhan Sarıbal, Zülfikar Tümer ile şair Ahmet Telli, Ataol Behramoğlu, Abdullah Nefes, sanatçı Haluk Çetin ve Halkın Türkiye Komünist Partisi (HTKP) Genel Başkanı Erkan Baş ile çok sayıda yurttaş katıldı.
Polislerin gece saatlerinde gözaltı yaptığı esnada el koyup yaktığı pankart yerine, yeni yapılan “OHAL haklarımıza ve iş güvencemize saldırıdır, işimizi geri istiyoruz” yazılı pankartı alanda açıldı.
CUMHURBAŞKANI’NA ÇAĞRI: BU ZULME SON VERİN
CHP’li heyet adına konuşan Gaye Usluer, tıp profesörü olduğunu hatırlatarak “Nuriye ve Semih’in durumundan rahatsız olmak için hekim olmaya gerek yok, insan olmak yeterli” sözlerini kullandı. Ülkenin siyasilerine seslenen Usluer, “Başka ülkelerdeki olaylarla ilgili nokta koyma çabasında olan ancak nokta koymadan gelen Cumhurbaşkanına sesleniyorum: Yüreğinizdeki taşları çıkarın, atın, insan olmayı deneyin, bu zulme son verin” çağrısı yaptı.
BEHRAMOĞLU: YEMEK YİYİP GELDİM, ZIKKIM OLSUN
Daha sonra konuşan şair Ataol Behramoğlu, polislerin müdahalesine tepki göstererek, “Sizin ekibinizden ya da sizin mesleğinizden işsiz bırakılan meslektaşlarınızdan kaç tanesi bunu hak etmişti kaç tanesi gerçekten suçluydu. Bu ülkede artık hukuk demokrasi hak adalet diye bir şey yok” diye konuştu. “Yemek yiyip gelmenin verdiği utancı taşıyorum” diyen Behramoğlu, “Utancımın nedeni buraya gelmeden yemek yedik, gidip tekrar yemek yiyeceğiz. Zıkkım olsun diyesim geliyor, utanıyorum” ifadelerini kullandı. Behramoğlu, daha sonra Sivas katliamı için yazdığı “Yangın Yeri” isimli şiirini okuyarak konuşmasını bitirdi.
GÜLMEN: YÜKSEL CADDESİ EVİMİZ OLMUŞ
Son olarak konuşan Nuriye Gülmen, her gece polislerin yaptığı baskınlara tepki gösterdi. Gülmen, “Biz burayı dişimizle, tırnağımızla kazandık. Son saldırılar başlayana kadar toplamda 27 kez gözaltına alındık. Şimdi kazandığımız alanı kazandığımız yeri bizden almaya çalışıyorlar biz buna izin vermeyiz” dedi. Yüksel Caddesi’nin ve İnsan Hakları Anıtı’nın kendileri için önemli olduğuna vurgu yapan Gülmen, “Açlık grevinin ilk 50 gününe kadar 24 saat beklediğimiz bu alanı bizden almaya çalışıyorlar. Burası bizimle bütünleşmiş, Semih ve benim evimiz olmuş. Evet artık evde dinlenmemiz gerektiği için gün boyu burada olamıyoruz, evde dinlenmemiz gerektiği için burada duramıyoruz” sözlerini söyledi.
“GÖZALTILAR DEVAM EDERSE 24 SAAT NÖBET TUTARIZ”
Saldırıların devam etmesi halinde 24 saat nöbet tutacaklarını aktaran Gülmen, “Eğer buraya böyle saldırarak işkence ile gözaltına almaya devam ederlerse bu alandan bir dakika bile ayrılmayız. Herkesi burayı sahiplenmeye davet ediyoruz. Burayı bizden ayrı görmesinler burası direniş alanımız Yüksel Caddesi’ni herkes sahiplenmeli. Eğer burada kalabalık olursa bu saldırıların önüne geçebiliriz” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.