Alevi Haber Ajansi

Cumartesi Anneleri’nin 3. duruşması yarın; ‘Bu dava hukuka meydan okumaktır’

PİRHA-Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta buluşmasına yönelik polis müdahalesinin ardından 46 kişi hakkında açılan davanın üçüncü duruşması yarın (24 Kasım) görülecek. Celse öncesi konuşan İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon Üyesi Sebla Arcan, “Bu dava hukuka, anayasaya, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere meydan okumaktır. Eğer bir toplumda barışçıl gösteri hakkı yoksa demokrasi de yoktur. Dolayısıyla hem barışçıl gösteri hakkımıza hem de demokrasiye sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.

Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 700’üncü hafta buluşmasına yönelik polis müdahalesinin ardından aralarında kayıp yakınlarının da olduğu 46 kişi hakkında “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet iddiasıyla açılan davanın 3. duruşması 24 Kasım Çarşamba günü görülecek. İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma saat 10.30’da başlayacak.

“KAYIPLAR BULUNSUN, FAİLLER YARGILANSIN”

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon Üyesi Sebla Arcan, duruşma öncesi PİRHA‘ya açıklamalarda bulundu. 700. hafta oturumuna yönelik polis müdahalesini hatırlatan Arcan, “Bilindiği gibi Cumartesi Anneleri 699 hafta Galatasaray Meydanı’nda “Kayıplar bulunsun. Failler yargılansın” diyerek barışçıl toplantı haklarını kullanmışlardı. Fakat bu hakları 700. haftada birden bire ağırı bir polis saldırısına uğrayarak müdahale edildi. Bu hakkın kullanımı aslında hem anayasanın hem de uluslararası hukukun güvencesindedir. Fakat devleti yöneten iktidar bu oturmaları 700. haftada hiçbir haklı neden yokken birden bire yasaklı statüsüne soktu. O tarihten beri Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanı’na gidemiyor” dedi.

“BU DAVA, HUKUKA MEYDAN OKUMAKTIR”

Arcan, Galatasaray Meydan’ının yalnız Cumartesi Anneleri’ne değil, toplumun tamamına kapatıldığını vurguladı. 46 kişiye açılan davaya değinen Arcan, şunları söyledi:

“Bu dava nedeniyle 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Aslında bu dava hukuka, anayasaya, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere meydan okumaktır. Uluslararası insan hakları örgütleri, mahkemeye sundukları görüşlerinde, bu durumu Cumartesi Anneleri’ni görüşleri nedeniyle susturmak, cesaretlerinin kırılması veya cezalandırılmak amacıyla olduğunu söylüyor. Yine mahkemeye birçok saygın kişi ve kurumların hukuki görüşlerini de sunduk. Bu görüşlerde de bu yargılamanın hukuki olarak temelsiz olduğu bir kez daha teyit edildi. Aslında hukuki bir yargılama ile değil siyasi bir yargılama ile karşı karşıyayız.

“BARIŞÇIL GÖSTERİ HAKKI YOKSA DEMOKRASİ DE YOKTUR”

Cumartesi Anneleri üzerinden bütün toplum kesimlerine bir gözdağı verilmeye çalışılıyor. “İktidarın politikalarına itiraz etmeyin; başınıza gelecek her şeyi kabullenin” demek istiyor devleti yönetenler. Ama biz söyledik ve söylemeye devam edeceğiz. Eğer bir toplumda barışçıl gösteri hakkı yoksa demokrasi de yoktur. Dolayısıyla hem barışçıl gösteri hakkımıza hem de demokrasiye sahip çıkmaya devam edeceğiz.”

NE OLMUŞTU?

27 Mayıs 1995’ten bu yana her cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi ve basın açıklaması düzenleyerek gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve faillerinin yargılanması talebiyle bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 700. Hafta buluşmasına polis müdahale etti.

25 Ağustos 2018’deki 700’üncü buluşma, Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklanmıştı. Polisin biber gazıyla müdahale ettiği eylemde çok sayıda kayıp yakını gözaltına alındı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu polis müdahalesiyle ilgili, “İzin vermedik çünkü artık bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Anneliğin terör örgütünce istismar edilmesine, teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık” dedi.

İçişleri Bakanlığı kararıyla Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelmeleri engellenen Cumartesi Anneleri/İnsanları’na yönelik olarak “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame düzenlendi ve İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde haklarında aynı suçtan yargılanmak üzere dava açıldı.

Barış KOP / İSTANBUL

 

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak