Alevi Haber Ajansi

Cumartesi Anneleri 691. eyleminde: Oylar demokrasiye verilsin

PİRHA- Genel seçimler öncesinde 691’inci kez Galatasaray Lisesi önünde biraraya gelen Cumartesi Anneleri, oyların, demokrasiye ve adalete verilmesi çağrısı yaptı.

Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 691’inci kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Eylemde üzerine beyaz tülbent ile karanfiller bırakılan “Failler Belli, Kayıplar Nerede” yazılı pankart açılırken, gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları da taşındı. Eylemde, genel seçimlerde demokrasiye oy verilmesi çağrısı yapılırken, 7 Haziran 1994’te Hakkari’de gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Mehmet Zeki Doğan için adalet istendi.

Eylemde ilk olarak konuşan Cumartesi Anneleri’nden Maside Ocak, eylemin genel seçimler öncesinde yapıldığını hatırlatarak, oy kulananların da iktidarın davranışlarından sorumlu olduğunu ifade etti, oylar, “Demokrasiye ve adalete verilsin” dedi.

Maside’nin ardından, 1994’te Bitlis’te kaybedilip öldürülen Özgür Gündem muhabiri Ferhat Tepe’nin annesi Zübeyde Tepe söz aldı. Tepe, Cumartesi Anneleri’nin eylemlerinden beri Türkiye’de 17 iktidar değiştiğini ifade ederek, hiçbir iktidarın kaybedilen yakınlarının akıbetini açıklamadığını belirtti.

“Biz onlardan bişey istemedik çocuklarımızın katillerini istedik” diyen Tepe, “Ama hiçbir iktidar bir adale sağlamadı. Adalet görmedik onlardan” dedi. Binlerce insanın şuanda da politik nedenlerle cezaevinde olduğunu söyleyen Tepe, “Biz onların bırakılmasını istiyoruz. Adalet adalet adalet istiyoruz” diye vurguladı.

Daha sonra haftanın basın açıklamasını Cumartesi Anneleri’nden Sürgün Taşkaya okudu. “Bütün insanlar başkasına devredilemez haklara doğuştan sahiptir” diyerek sözlerine başlayan Taşkaya, “Demokratik devIetlerde bağımsız yargı yurttaşların haklarını korumak, hak ihlalinde bulunanların hukuk çerçevesinde yargılanmasını sağlamakla görevlidir. Türkiye’de bu iktidarlar bu görevini yerine getirmediği için 691 haftadır burayadayız” dedi.

691’inci eylemlerini genel seçim öncesinde gerçekleştirdiklerini hatırlatan Sürgün, ilk oturdukları tarihten itibaren Türkiye’de 7 genel seçim yapıldığını, 17 hükümet kurulduğunu belirtti. Ancak bu hükümetlerin, Türkiye’yi hukuk zeminine çekecek politikaları hayata geçirmediğini belirten Sürgün, aksine hukuksuzluğu, adaletsizliği derinleştirecek politikalar sonucunda Türkiye’nin, hukuk ve adalet krizine dönüştüğüne söyledi. “Unutmayalım ki iktidara gelenlerin uyguladığı politikalarda, onlara oy verenlerin de sorumluluğu var” diyen Sürgün, “Bu seçimlerde herkesi oylarını insan hak ve özgürlüklerinden yana, adaletten ve demokrasiden yana kullanmayı çağırıyoruz” dedi.

Bu hafta 37 yıl önce Hakkari’de kaybedilen Mehmet Zeki Doğan’a dikkat çeken Taşkaya, “37 yaşındaki Mehmet Zeki Doğan Hakkari/Çukurca’da yaşıyor ve on yılı aşkın süredir Çukurca Lisesi’nde kamu personeli statüsünde hizmetli olarak çalışıyordu. 7 Haziran 1994 tarihinde saat 23.00 sıralarında Özel Harekat Timleri liseye baskın düzenledi. Kapıyı kırarak içeri girip gece nöbetinde olan Mehmet Zeki Doğan’ı zorla bir panzere bindirerek götürdü” dedi.

Ailesinin olaya tanık olan mahallelilerden Mehmet Zeki Doğan’ın gözaltına alındığını öğrendiğini, resmi makamlara başvurarak aldığı izin belgesiyle bölgede arama faaliyetine başladığını söyleyenTaşkaya, “Çukurca halkının da katılımı ile gerçekleşen kapsamlı bir arama faaliyeti yürütüldü. Tanık beyanlarından yola çıkarak yapılan arama sonucunda Narh Köyü Biyamen mevkiinde Zap suyu kenarında Mehmet Zeki’nin ayakkabıları ve ceketi bulundu. Giysilerin olduğu yerde kan izleri de vardı. Ancak aramalar sonuçsuz kaldı Mehmet Zeki Doğan’a ulaşılamadı” dedi.

“Kamu personeli olan Doğan, görev başındayken gözaltına alınıp kaybedilmesine rağmen, okul yönetimi Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından herhangi bir girişimde bulunulmadı ve ailesine bilgi verilmedi. Tanıkların Mehmet Zeki Doğan’ın gözaltına alındıktan sonra öldürülüp Zap suyuna atıldığı iddiaları karşısında resmi makamlar suskun kaldı” diyerek sözlerini sürdüren Taşkaya, yargı üyelerinin Zeki’ye ne oldu konusunda düzgün bir soruşturma yapmadığını belirtti.

Taşkaya son olarak şunları söyledi:

“Doğan Ailesi’nin hakikate ve adalete ulaşma hakkı önündeki engeller kaldırılsın! Devlet Mehmet Zeki Doğan’ın yaşam hakkını kamu gücünün müdahalesine karşı koruma yükümlülüğünü yerine getirsin! Mehmet Zeki Doğan’ın gözaltında kaybedilmesi ile ilgili gerçeği açığa çıkartmaya, sorumluların belirlenmesini ve cezalandırılmasını   sağlamaya elverişli bir soruşturma derhal başlatılsın”

Açıklamanın ardından Mehmet Zeki Doğan’ın ailesi adına kardeşi Emin Doğan’ın gönderdiği mektup okundu. Mektupta Doğan, “7 Haziran 1994jde gözaltında kaybedilen Mehmet Zeki Doğan’ın kardeşiyim.
Ağabeyim Mehmet Zeki Doğan, çukurca lisesinde görevdeyken gece 15 kişilikjitem görevlileri tarafından kaçırıldı.
Sabah olunca ailem emniyete kaymakamlığa haber verdi. Ailemi birlikte çukurca halkı da ağabeyimi aramaya gitti. Okuldan 3 km uzakta ağabeyimin montunu gördüler. Cebinde iki paket sigarası vardı. Beş adım ötesinde de ayakkabısını buldular.
Ağabeyimi arayanları Çıra’ya bağlı Narh köyü Zap suyunun kenarında kan izlerini ve boş kovanları görmüşlerdi. Yani o günden bu güne kadar ağabeyimin ne ölüsünü nede dirisine bulamadık.
Başvurduğumuz adli mercilerde de bir sonuca ulaşamadık.
24 yıldır ağabeyimi arıyoruz 24 yıldır adalet bekliyoruz, Ağabeyime ulaşana kadar arayışımız ve bekleyişimiz devam edecek” diye seslendi.

Cumartesi Anneleri, bir sonraki hafta alanda buluşmak üzere alandan ayrıldı.

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak