Alevi Haber Ajansi

Cumartesi Anneleri Kenan Bilgin’i sordu: Sineye çekmeyeceğiz, mücadele edeceğiz !

Cumartesi Anneleri 858. hafta eylemlerinde 12 Eylül 1994’te gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin’in akıbetini sordu. Kayıp yakınları, tüm kayıplar için adalet istemekten ve kayıplarla buluşma mekanı olan Galatarasay’dan vazgeçmeyeceklerini kaydetti. 

Kayıp yakınları, iktidarlar değişse de devlet politikası olan bu inkar ve cezasızlık politikalarına karşı hak ve adalet mücadelesini sürdürüyor. Gözaltında kaybedilen sevdiklerinin akıbetlerinin açıklanması ve tüm sorumluların yargılanması için eylemlerine devam eden Cumartesi Anneleri 858. hafta eyleminde, ’94 yılında kaybedilen Kenan Bilgin’in dosyası kamuoyuyla paylaşıldı.

AİHM’in oybirliği ile mahkumiyet kararı vermiş olmasına karşın iç hukukta hiçbir sonuç alınamadığı belirtilen açıklamada, “858. haftamızda Kenan Bilgin’in akıbetinin açığa çıkartılması ve işlenen bu insanlığa karşı suçun bilinen şüphelileri hakkında faal soruşturma ve kovuşturma yürütülmesi talebimizi yineliyoruz. Bu talebimizin gerçekleşebilmesi için yargı sisteminin, bağımsızlığını ve tarafsızlığını koruyacak, dışarıdan yapılan baskılara direnecek kadar güçlü bir yapıya kavuşturulmasına gereksinimimiz olduğunu bir kere daha hatırlatıyoruz” denildi.

“KENAN‘IN SESİNİN TANIĞI OLDUM”

Eylemde ilk olarak konuşan Kenan’ın gözaltında olduğuna tanıklık eden Sair Çoban, kendisinin de o süreçte gözaltında olduğunu ve havalandırmaya çıktığında karşı hücrede birinin kendini göstermeye çalıştığını aktararak, “Hücrenin mazgallarından birisini elini çıkarda kendini göstermeye çalışıyordu sonra haykırdı, ‘adım Kenan Bilgin. Kaydımı yapmadılar beni öldürecekler’ diye. Bunun birebir tanığı oldum. Ben işkenceden dönerken yine aynı sesi duydum. Kenan’ın sesinin tanığı oldum. Birkaç gün geçtikçe sonra hücreden hiç ses çıkmadı.  Büyük olasılık MİT’in Ankara bölgesinde ki bir tesise götürdüler ve Kenan yoldaşı katlettiler” dedi.

“KENAN HÜCREDEN ADINI HAYKIRDI”

Ardından ikinci tanık olan Özer Akdemir, gözaltında olduğu hücresinin işkence yapılan yere yakın olduğunu belirterek, “Arkadaş işkenceye götürüldüğünde işkencenin sesini duyuyordum. Bir gün bu arkadaş mazgaldan bağırdı ‘adım Kenan Bilgin. Kaydım yapılmadı’ şeklinde sözler söyledi. Bir iki gün sonra da oradan aldılar Kenan’ı “ ifadelerini kullandı.

“SİNEYE ÇEKMEYECEĞİZ”

Daha sonra söz alan Kenan’ın kardeşi Naciye Bilgin Ökdemir ise, 27 yıldır abisini aradıklarını ifade ederek, “12 Eylül deyince aklıma kaos, acı, kayıp geliyor. Annem oğlunun adını sayıklayarak hayata gözlerini yumdu. Bu kadar vahşice bir şey olamaz. İnsanları katlede ede bir dünya iyi insan kaybedildi. Biz bu davanın peşini bırakmayacağız. Adalet yerini bulana kadar mücadele edeceğiz. Evde oturup gözaltında kaybettirmeleri sineye çekmeyeceğiz” diye belirtti.

Eylemde bu hafta basın metnini Cumartesi İnsanlarından Ümmühan Kaya okudu.

“FAİLİ BULMAK İSTEYEN SAVCI SÜRÜLDÜ”

Kaya, Kenan Bilgin’in Ankara’nın Dikmen ilçesinde otobüs durağından gözaltına alınarak Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldüğünü bilgisini paylaşarak, “Ailesi, avukatları ve İnsan Hakları Derneği Kenan Bilgin’e ulaşmak için girişimlerde bulundu ancak Ankara Emniyeti, onun gözaltına alındığını inkar etti. Bunun üzerine 11 tanık Kenan Bilgin’i şubede işkencede gördüklerini kamuoyuna açıkladı” dedi. Kaya,  ailesinin Kenan’ın bulunması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduğunu ancak Kenan’ı bulmak, faillere ulaşmak için girişimlerde bulunan Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Selahattin Kemaloğlu’nun görevini yapmasının engellendiğini ve başka bir yere sürgün edildiğine dikkat çekti.

“AİHM TÜRKİYE’Yİ MAHKUM ETTİ”

Soruşturmayı devralan savcı Özden Tönük’ün ailenin ve tanıkların başvuruları ile ilgili gerekli girişimlerde bulunmadığını vurgulayan Kaya savcının, tanıkların, polisi ve devleti küçük düşürmeye yönelik gerçek dışı iddialarda bulunduğunu içeren 3 sayfalık bir rapor yazarak dosyayı kapattığını ifade etti. İç hukukta sonuç alınamaması üzerine ailenin dosyayı AİHM’e taşıdığını ve AİHM yargıçlarının Ankara’ya gelerek incelemelerde bulunduğunu belirten Kaya, “Mahkeme, Kenan Bilgin’in 12 Eylül 1994 tarihinde güvenlik güçlerince gözaltına alındığını; kendisinin 3 Ekim 1994 tarihine kadar güvenlik güçlerinin elinde bulunduğunu; ancak bu konuda hiçbir kaydın tutulmadığını tespit ederek, Türkiye’yi oybirliği ile mahkûm etti” ifadelerini kullandı.

“DOSYAYA TAKİPSİZLİK VERİLDİ”

Kaya, AİHM’in tanıkları dinlemesi ve beyanları doğrulamasına rağmen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kenan Bilgin’in Ankara Emniyeti’ne bağlı nezarethanelerden birine alındığına dair hiçbir veriye ulaşılamadığını belirterek zamanaşımı gerekçesiyle  takipsizlik kararı verdiğini ve karara yapılan tüm itirazların reddedildiğini belirtti.

Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf bir ülke olarak hem de Anayasa’nın 90. maddesi gereği AİHM kararlarını tam olarak yerine getirmekle yükümlü olduğunu hatırlatan Kaya, “ Yargı makamları AİHM kararlarını dikkate almak zorundadır” diyerek etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmesi talebini yineledi.

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak