PİRHA-Cumartesi Anneleri eylemlerinin 978’inci haftasında Galatasaray Meydanı’na kayıplarının fotoğrafları ve karanfilleri ile geldi. 29 yıl önce gözaltında kaybedilen gazetecilik öğrencisi İsmail Bahçeci’nin akıbetinin sorulduğu eylemde, kayıpları aramaktan ve adalet mücadelesinden vazgeçilmeyeceği vurgulanırken, bu haftaki karanfilleri ise gazeteciler İsmail için meydana attı.
Cumartesi Anneleri, 1995 yılından bu yana gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı’nda bir araya geliyor.
700.Hafta’da gözaltına alınmaları ile başlayan ve 5 yıldan uzun bir süre boyunca süren müdahalelerin ardından abluka altında tutulan Galatasaray Meydanı’na gelen Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları İsmail Bahceci’nin akıbetini sordu.
978.Haftada yapılan açıklamayı Cumartesi Anneleri adına metni Aysel Ocak okudu. Ocak’ın okuduğu metinde şu ifadelere yer verildi:
“DEVLETLERİN FAİLLERİN CEZALANDIRILMASINI SAĞLAMA SORUMLULUĞU VARDIR”
“Ağır insan hakları ihlalleri söz konusu olduğunda; devletlerin, etkili bir hukuk süreci yürüterek bu ihlallerle ilgili gerçeğin bilinmesini ve faillerin cezalandırılmasını sağlama sorumluluğu vardır. Devletin bu sorumluluğunu yerine getirmeyi reddetmesi, ihlallerin ve cezasızlığın tekrarlanmasına neden olan kara bir döngü oluşturmaktadır. Türkiye’deki bu ihlal ve cezasızlık döngüsünün kırılamaması, yalnız bizi değil, tüm toplumu derinden etkilemektedir. Zira devlet görevlilerini işaret eden suçlarda fail ve sorumluların eylemleri nedeniyle hesap vermediği her vaka Türkiye’yi insan haklarından, demokrasiden, hukuk devleti olmaktan uzaklaştırmaktadır.
“DEFALARCA GÖZALTINA ALINDI, AĞIR İŞKENCE GÖRDÜ”
978. haftamızda 29 yıldır devletin yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddettiği İsmail Bahçeci dosyasında adaletin sağlanmasını istiyoruz. 90’lı yılların başında üniversite öğrencileri, YÖK sistemine karşı demokratik, özerk ve katılımcı bir üniversite talebiyle dernekler kurarak örgütlenmeye başladı. Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu öğrencisi İsmail Bahçeci de bu örgütlenme içinde yer aldı. Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanıydı. Politik eylemleriyle öne çıkan her öğrenci gibi İsmail de ağır baskılara maruz kaldı. Defalarca gözaltına alındı, ağır işkence gördü.
1993 yılında hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve polis tarafından aranmaya başlandı. Bahçeci Ailesinin Avcılar’daki evine polis baskınlar düzenledi. Bu nedenle İsmail evden ayrıldı. Kardeşi, İsmail’e acil durumlarda kendisine haber ulaştırması için bir arkadaşının işyeri telefonunu verdi. 24 Aralık 1994 tarihinde Bahçeci Ailesi’ni telefonla arayan ve kendisini İsmail’in arkadaşı olarak tanıtan bir kişi, İsmail’in siyasi şube polisleri tarafından gözaltına alındığı haberini verdi.
“KAYBEDENLER CEZASIZLIKLA KORUNDU”
Baba Şehmus Bahçeci, hemen Gayrettepe Emniyet Müdürlüğüne ve DGM İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Ancak İsmail’in gözaltına alındığı inkar edildi.Bu sırada kardeşinin İsmail’e telefonunu verdiği arkadaşının işyeri, polis tarafından basıldı. “Yakalanan bir örgüt mensubunun üzerinde telefon numaranız çıktı” denilerek işyeri sahibi gözaltına alındı.1995 Ocak ayında da Ankara’da gözaltına alınan M.Y. sorguda, ‘Seni de İsmail Bahçeci gibi kaybederiz’ diye tehdit edildiğini kamuoyuna duyurdu. 24 Aralık’tan sonra Bahçeci Ailesinin evine bir daha polis baskını yapılmadı. Fatma ve Şehmus Bahçeci, devletin her kademesinde yetkililerle görüştü. İsmail’in gözaltında kaybedilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine getirildi. İsmail’in arkadaşları, İnsan Hakları Derneği ve Af Örgütü düzenledikleri kampanyalarla konuyu ülke ve dünya kamuoyuna taşıdılar. Ancak tüm çabalar sonuçsuz kaldı; Devlet yükümlülüklerini yerine getirmedi. 29 yıldır İsmail’in akıbeti karanlıkta bırakıldı. Onu kaybedenler cezasızlıkla korundu.
ADALET ÇAĞRISI
978. haftamızda bir kez daha İsmail Bahçeci dosyasında maddi gerçeğin açığa çıkmasını, suçun fail ve sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmalarını sağlayacak etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmesi için adli makamları göreve çağırıyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin İsmail Bahçeci için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
GAZETECİLER KARANFİL BIRAKTI
İsmail Bahceci kaybedilmesiydi sizler sizi gazeteci olacaktı diyen Aysel Ocak, tüm gazetecileri birlikte karanfil bırakmaya davet etti. Gazeteciler kayıp yakınları ile birlikte meydana karanfiller bıraktı.
Dilan ŞİMŞEK- Eren GÖKTEPE/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.