PİRHA – Cumartesi Anneleri eyleminin 644. haftasında Galatasaray Meydanı’nda gözaltında kaybedilen Süleyman Cihan için adalet istedi.
Haberin Videosu
31 yaşındaki iki çocuk babası öğretmen Süleyman Cihan’ın kaybedilişinin 36. yılı.
Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanı’ndaki eylemlerinin 644. haftasında Süleyman Cihan’ın gözaltında kaybedilişinin 36. yılında “Adalet istiyoruz” dedi. Eyleme kayıp yakınlarının insan hakları savunucuları katıldı. Eylemde açılan “Failler Belli Kayıplar Nerede?” pankartının üzerine kayıpların fotoğrafları, kırmızı karanfiller ve barışı temsilen beyaz tülbentler bırakıldı.
Eylemde işlerine geri dönme talebiyle başlattıkları açlık grevine hapishane koşularında devam eden eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın taleplerinin kabul edilmesi ve cezaevlerinde çıkarılmaları da istendi.
KİMİ 37, KİMİ 22 YILDIR ADALET ARIYOR
Eylemde ilk konuşmayı yapan Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, “Sözde kayboldu denilen çocuğum gözaltına alındıktan sonra kayboldu. Beyoğlu Savcısı kaybettikleri çocuğumu bulmaları için yaptığım konuşmalardan dolayı bana soruşturma açmış. Savcının görevi bana soruşturma açmak değildir. Savcının görevi bizim neden bu alanda yaz kış oturduğumuzu araştırmak ve oğlumu kaybedenlere soruşturma açmaktır. Bana soruşturma açanlar Recep Tayip Erdoğan’dan korktukları kadar Allah’tan bile korkmuyorlar. Tam 22 yıldır bu alanda adalet bekliyoruz. Ne sizden ne de açtığınız soruşturmalardan korkuyorum” dedi.
Yıldız’ın ardından konuşan Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır da, “Tam 37 yıldır bu alanda adalet arıyoruz. Adaleti kimden arıyoruz? Adalet ve devlet iç içedir. Adaletsiz devlet devletsiz adalet olamaz. Ancak biz adaleti devletin kapısında arar olduk” ifadelerini kullandı.
DOSYALAR VE KANITLARA RAĞMEN SORUŞTURMA YOK
Meclis araştırma komisyonunun Cemil Kırbayı’ın gözaltında kaybedildiğine karar verdiğini belirten Mikail Kırbayır, “Kars Cumhuriyet savcılığına dosyalar ve kanıtlar elinizde neden soruşturma başlatmıyorsunuz diye sorduğumuzda aldığı cevabın ‘Ama ceset yok’ olduğunu söyledi. Kırbayır, “Süleyman Cihan, Rıdavan Karakoç ve Hasan Ocaklar’ın mezarlarının olmasına rağmen halen failleri açığa çıkmamış ve adalet yerini bulmamıştır” dedi.
“İNSANLIK SUÇUNA KARŞI DURUYORUZ”
Kırbayır’dan sonra Hasan Ocak’ın abisi Ali Ocak konuştu. Ocak, “Tam 22 yıldır adalet ve işlenen insanlık suçuna karşı durmak için bu alandayız. Tam 22 yıldır bu alanda Beyoğlu savcısı sesimizi ve çığlığımızı duymuyor. Ancak bir annenin kaybettiği oğlu için attığı çığlıklara, adalet arayışına ve yakarışına soruşturma açıyor. Yapılan bu haksızlığı ve adaletsizliği kabul etmiyoruz” dedi.
“SUÇ İŞLEYEN HERKES YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMALI”
Son olarak Süleyman Cihan’ın abisi Ahmet Cihan konuştu. Cihan, “Ateş düştüğü yeri yakar. İşkence ile öldürülen ve kimsesizler mezarına gömülenlerin kardeşlerinin, annelerinin ve babalarının neler çektiğini ve neler yaşadığını her hafta burada yaşıyor ve anlıyoruz. Suç işleyen herkes yargı önüne çıkarılmalı ve devlet özür dilemelidir. Ancak böyle devlet adına suç işleyenlerin önüne geçilmiş olunur” dedi.
“HÜKÜMET VE YARGI ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR”
36 yıldır sorumluları bulamayanlar ailelerin feryadına ve isyanına soruşturma açtıklarını belirten Cihan, ” Hükümet ve yargı üç maymunu oynamaya devam ediyor. Görmüyor, duymuyor ve gerekeni yapmıyorlar. Bugün halen devlet adına suç işleyen Mehmet Ağır ve adamları iş başındalar. İnandıkları dava adına işkence görüp katledilenler onurumuzdur. Bizler de onların bu haklı davasını devam ettireceğiz” diye konuştu.
644 haftadır Galatasaray Meydanı’nda insanlığa karşı işlenen suçların etkili bir biçimde soruşturulması için oturduklarını söyleyen Mine Nazari, savcıları göreve çağırdıklarını ancak 644 haftadır anlattıkları gerçekler karşısında bu yükümlülükleri yerine getirmediklerini ifade etti.
Mine Nazari, Beyoğlu Savcılığı’nın kaybedenler hakkında değil, Hanife Yıldız’ın 24 Temmuz 2017 tarihinde gözaltında kaybedilen oğlu Murat’ın doğum gününde Galatasaray’da yaptığı bir konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla göz altına alındığı kaydetti.
Savcılara seslenen Mine Nazari “Bir kez daha sizleri evrensel meslek ilkelerinize uygun olarak tarafsız ve adil bir biçimde yükümlülüklerinizi yerine getirmeye çağırıyoruz. Bizler hakikatten ve haklılığımızdan aldığımız güçle, meşruiyetle susmayacağız” dedi.
“36 YILDIR HUKUKU MÜCADELE SONUÇSUZ KALDI”
644. haftasında 36 yıl önce gözaltına alınarak kaybedilen Süleyman Cihan dosyasındaki hakikatleri açıklamak için bir araya geldiklerini ifade eden Nazari Süleyman, Cihan’ın gözaltında kaybedilişini şöyle anlattı:
“31 yaşındaki 2 çocuk babası Süleyman Cihan öğretmendi ve İstanbul’da yaşıyordu. 12 Eylül karanlığında sol bir örgütün yöneticisi olduğu iddiasıyla aranıyordu. 29 Temmuz 1981 tarihinde Süleyman Cihan’ın Edirne’den İstanbul’a gelmek üzere bindiği yolcu otobüsü İstanbul’a yaklaştığı sırada sivil bir ekip tarafından durduruldu. Gözaltına alınan Süleyman Cihan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Emniyette gözaltında bulunan çok sayıda kişi tarafından görüldü. Gözaltı kararını veren İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı ve gözaltı işlemini gerçekleştiren İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Süleyman Cihan’ın gözaltına alındığını reddetti. 85 gün süren ısrarlı arayışın sonunda Süleyman Cihan’ın ağır işkence sonucunda öldürüldüğü ve Zindanarkası Mezarlığı’na “meçhul kişi” olarak defnedildiği gerçeğine ulaşıldı. Bu gerçek karşısında İstanbul Emniyeti Süleyman Cihan’ın öldürülmesi ile ilgili Mehmet Ağar ve İbrahim Şahin’in de imzası bulunan sahte bir belge düzenledi. Belgede o güne kadar gözaltına alındığı reddedilen Süleyman Cihan’ın yer göstermeye götürüldüğü apartmanın 6. Katından atlayarak intihar ettiği yazıldı. Gerçek ise işkenceyle öldürülen Süleyman Cihan’ın cansız bedeninin uzun zamandır kimsenin yaşamadığı bir evin penceresinden atıldığıydı. Otopsi bulguları da bunu gösteriyordu.”
“ADALET İSTİYORUZ”
Cihan Ailesi’nin 36 yıldır devam eden hukuk mücadelesinin bugüne kadar sonuçsuz kaldığını ifade eden Mine Nazari “Hukukun işletilmesini, yargının görevini yapmasını istiyoruz! Adalet İstiyoruz! Süleyman Cihan dosyasında adalete ve hakikate ulaşma hakkımızı engelleyen herkesi itham ediyoruz!” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.