PİRHA-Cumartesi Anneleri eylemlerinin 975’inci haftasında Galatasaray Meydanı’na kayıplarının fotoğrafları ve karanfilleri ile geldi. 700. haftada işkenceyle gözaltına alınan Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak yıllar sonra yeniden meydana gelerek kayıp yakınları ile tüm kayıplar için meydana karanfiller bıraktı. Eyleme Avrupa Parlamentosu Türkiye Daimi Raportörü Nacho Sánchez Amor da katıldı.
Cumartesi Anneleri, 1995 yılından bu yana gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı’nda bir araya geliyor. 700. haftada gözaltına alınmaları ile başlayan ve 5 yıldan uzun bir süre boyunca süren müdahalelerin ardından abluka altında tutulan Galatasaray Meydanı’na gelen Cumartesi Anneleri Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sordu. 700, haftada işkenceyle gözaltına alınan Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak yıllar sonra yeniden meydana gelerek karanfil bıraktı. Eyleme Avrupa Parlamentosu Türkiye Daimi Raportörü Nacho Sánchez Amor da katıldı.
3 haftadır 10 kişinin katılımıyla sınırlanan eylemde bu hafta da katılımcı sayısı aynıydı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Van Milletvekili Pervin Buldan ise geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya verdiği soru önergesinde “Toplantı ve yürüyüş yapma hakkı anayasayla güvence altına alınmasına ve AYM’nin bu yöndeki hükmüne rağmen Cumartesi Annelerinin açıklamalarına katılımın 10 kişi ile sınırlandırılmasındaki temel amaç ve bunun kanuni dayanağı nedir? Cumartesi annelerinin gerçekleştirecekleri toplantı ve açıklamalara 11’inci kişi olarak katılmamın önünde herhangi bir yasal engel bulunmakta mıdır?” diye sormuştu.
“ADALET ISRARIMIZ SÜRECEK”
975 Haftada yapılan açıklamayı Cumartesi Anneleri adına Sebla Arcan okudu. Arcan’ın okuduğu metinde şu ifadelere yer verildi:
“Devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra varlığı inkâr edilen ve kendilerinden bir daha haber alınamayan insanların aileleri ve insan hakları savunucuları olarak, “Kayıpların bulunması ve adaletin sağlanması” talebimizi kamuoyu ile paylaşmak üzere buradayız.
Buradayız, çünkü iktidarların unutturmaya çalıştıklarını hatırlamak, geçmişle yüzleşmenin, demokratikleşmenin, hukuka ve insan haklarına yönelmenin önemli bir parçasıdır. Bizim unutmama ısrarımız aynı zamanda hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına dayanan demokratik bir devlet talebidir.
975. haftamızda bir kez daha devleti yönetenlere sesleniyoruz: hakikati bilme ve adalete ulaşma hakkımızı ihlal etmeye son verin; kayıplarımızın akıbetlerini açığa çıkartacak, adaleti sağlayacak etkili soruşturma ve kovuşturma yapma yükümlülüğünüzü yerine getirin.”
“HÜSEYİN TAŞKAYA İÇİN ADALET İSTEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 975. haftasında gözaltında kaybedilen ve 30 yıldır akıbeti karanlıkta bırakılan Hüseyin Taşkaya için adalet istedi.
42 yaşındaki 4 çocuk babası Hüseyin Taşkaya’nın, Siverek’te yaşadığını ve müteahhitlik yaptığını belirten Arcan, şunları ifade etti:
“6 Aralık 1993 tarihinde amcasının Siverek / Bağlar Mahallesi’ndeki evine 30 araçlık bir konvoyla gelen asker, polis ve Bucak aşiretine mensup korucular Hüseyin Taşkaya’yı gözaltına aldı. Gözaltını engellemek isteyen akrabaları ağır biçimde darp edildi. Taşkaya askeri araca bindirilerek götürüldü.
Ailesi Hüseyin Taşkaya’yı sormak için jandarmaya, emniyete, savcılığa, valiliğe başvurdu. Ancak tüm girişimleri sonuçsuz kaldı, Hüseyin Taşkaya’dan bir daha haber alınamadı. Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini açığa çıkartacak etkin bir soruşturma yürütülmedi. Akrabalarının ve tüm mahallenin tanıklığında gözaltına alınmış olmasına rağmen, savcılık konuya ilişkin suç duyurusunu ailenin soyut iddiası olarak değerlendirdi ve dosyada takipsizlik kararı verdi. Hüseyin Taşkaya’nın akıbeti karanlıkta bırakıldı, failleri cezasızlıkla korundu. Ailesi dört kuşaktır Hüseyin Taşkaya’yı aramayı sürdürüyor.
975. haftamızda adli ve siyasi makamlara sesleniyoruz: gözaltında kaybetme suçunun devam eden ihlal niteliği taşıdığını dikkate alın. Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini açığa çıkartacak ve faillerin yargılanmalarını sağlayacak etkinlikte bir soruşturma ve kovuşturma yapma yükümlülüğünüzü yerine getirin. Kaç yıl geçerse geçsin; Hüseyin Taşkaya için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
“YAKINLARIMIZI ARADIĞIMIZ TEK YER GALATASARAY MEYDANI”
Eylemde Hüseyin Taşkaya’nın oğlu Şerif Taşkaya da konuştu. 1992 yılından bu yana babalarının akıbetini sorduklarını belirterek, “Bu alanda gözlatında kaybedilen yakınlarımızı akıbetini soruyorduk, mücadelemizi veriyorduk. 700’üncü haftadan bu yana gözaltında kaybedilenlerin yakınlarına kapatıldı. İşkenceyle, gözaltıyla bizi mücadelemiz engellenmeye çalışıldı. Babamızı, yakınlarımızı aradığımız tek yer Galatasaray Meydanı. Bu alanın açılmasını talep ediyoruz. Kaybedilen yakınlarımızın akıbetini ve kaybedenlerin yargılanmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
Dilan Şimşek- Devrim Fındık / İSTANBUL
Yoruma kapalı.