PİRHA- Cumartesi Anneleri’nin adalet arayışı 687 haftadır devam ediyor. 1994 yılında kaybedilen 5 kuzenin akıbeti soruldu. Cumartesi Anneleri, “23 yıldır buradayız. Adalet için buradayız. Biz çocuklarımızın katillerini istiyoruz. Bu sesimizi duymuyorlar mı?” diye sordu.
Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak amacıyla başlattıkları oturma eyleminin 687’inci haftasında Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Çok sayıda kişinin katıldığı oturma eyleminde HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, polisler tarafından aranmak istendi. Polislerin Kerestecioğlu’ndan kimlik istemeleri üzerine, Kerestecioğlu duruma tepki gösterdi. Kerestecioğlu daha sonra aranmadan eylem alanına girdi.
Kayıpların fotoğrafı ve karanfillerin taşındığı eylemde Amed’in Lice ilçesinde 1994 yılında kaybedilen Fahri, Mustafa, Ali, Ekrem ve Ramazan Bulut’un akıbeti soruldu.
“23 YILIN UTANCINI YAŞAYANLAR GİTSİN”
Eylemde ilk olarak HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu konuştu. Kerestecioğlu, “Beş insan diyoruz. Yarın 23’üncü yıl olacak. 23 yıl yakınlarına ulaşmak isteyip de ulaşamayanların utancını yaşayanlar gitsin. Biz artık kurtulmak istiyoruz. 23 yıl daha burada oturmak istemiyoruz. Nasıl yargıyı siyaset yürütüyorsa, siyasete de yön verecek olan bu mücadeledir” dedi.
“SESİMİZİ DUYMUYORLAR MI?”
Sonrasında 28 Temmuz 1993’te gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Gazeteci Ferhat Tepe’nin annesi Zübeyde Tepe konuştu. Anne Tepe, “23 yıldır buradayız. Adalet için buradayız. Biz çocuklarımızın katillerini istiyoruz. Bu sesimizi duymuyorlar mı? Adalet gelene kadar buradayız” diye konuştu.
“BU MEYDANDA BÜYÜDÜM”
Gözaltına alındıktan sonra, 6 Aralık 1993’te kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın kızı Serpil Taşkaya da, “Babam kaybedildiğinde 8 yaşındaydım. Yaşamla bu meydanda tanıştım. Bu meydanda büyüdüm. Burada verilen mücadelenin içindeyim 23 yıldır. Erdoğan ile yapılan görüşmede bulundum. Orada kayıplarımızın başına ne geldi tek tek anlattık. Sonuna kadar bizi dinledi ve somut adımlar atacaklarını söyledi. Çok geçmeden fark ettik ki orada konuşulanlar orada kaldı. Çıkmadı dışarı o odadan. O görüşmede bir seçim arifesinde oldu. O görüşme seçim malzemesi olarak kullanıldı. Bugünde aynı süreçteyiz. Faili meçhul denilse de failleri belli. Kemiklerimizi istiyoruz. Bizi kirli siyasetlerine alet etmesinler” diye belirtti.
Sonrasında ise Fahri ve Mustafa Bulut’un eşlerinin Amed’den gönderdikleri mektuplar okundu. Fahri Bulut’un eşi Saliha Bulut’un gönderdiği mektubu Cumartesi insanlarından Leman Yurtsever, Mustafa Bulut’un eşi Dilber Bulut’un mektubunu ise Cumartesi insanlarından Nimet Tanrıkulu tarafından okudu.
5 KUZENİN KAYBEDİLİŞİNİN 24. YILI
Haftanın açıklamasını Cumartesi insanlarından oyuncu Nur Sürer yaptı. Gözaltına kaybedilişlerinin 24’üncü yılında Bulut ailesi için adalet istediklerini dile getiren Sürer, yaşanan olayı şu şekilde anlattı:
“Bulut Ailesi Lice’ye bağlı Kabakkaya (Entağ) köyü Esenli (Cumarg) mezrasında yaşıyordu. 13 Mayıs 1994 günü sabahı Bolu ve Kayseri’den gelen askerler mezraya baskın yaptı. 50 hanelik mezradaki evler içinde eşyaları ve ahırlarındaki büyük ve küçükbaş hayvanları ile birlikte yakıldı. Biri bir yaşında, diğeri yeni doğmuş 2 çocuk babası Mustafa Bulut ve 6 köylü askerler tarafından ‘üç saat sonra serbest bırakacağız’ denilerek gözaltına alındı.
Mustafa geri dönmeyince Bulut Ailesi’nden 36 yaşındaki Fahri Bulut 15 Mayıs 1994’te Mustafa’yı sormak için Lice’ye doğru yola çıktı ama geri dönmedi. Bunun üzerine Bulut Ailesi’nden 39 yaşındaki Ramazan, 38 yaşındaki Ekrem ve 28 yaşındaki Ali Bulut 17 Mayıs 1994 tarihinde Mustafa ve Fahri Bulut’u aramak için yola çıktılar. Ancak askeri kontrol noktasında iki köylü ile birlikte gözaltına alınıp Lice Jandarma Tugay’ına götürüldüler. İki köylü serbest bırakıldı ama Bulut’lardan bir daha haber alınamadı.”
“GÖZALTINA ALINDIKLARI İNKAR EDİLDİ”
Bulut Ailesi’nin beş üyesinin gözaltına alındıklarının inkar edildiğini hatırlatan Sürer, kayıplarım arayan Bulut Ailesi’nin evlerine güvenlik güçlerince baskınlar düzenlendiğini, kayıplarını aramaktan vazgeçmeleri için tehdit edildiklerini söyledi. Ailenin ve İnsan Hakları Derneği’nin başvurduğu tüm yetkili makamlar, Bulut’ların yaşama hakkının korunması için acil tedbir alma görevini yerine getirmediğini aktaran Sürer, “Uluslararası Af Örgütü; ‘Lice Jandarma Komutanlığında gözaltında tutulduktan sonra ortadan kaybolan Esenli köyünden Bulut Ailesinin beş üyesinin nerede olduklarını tespit etmek için hemen harekete geçme’ çağrısı yaptı. Jandarma Komutanı Aydın İlter’e, Lice Cumhuriyet Savcısı’na ve İçişleri Bakanı Nahit Menteşe’ye yapılan bu çağrı karşılık bulmadı. Olaydan on yıl sonra bir toplu mezarda Ramazan, Ekrem ve Ali Bulut’un kurşuna dizildikten sonra yakılarak öldürülmüş kalıntılarına ulaşıldı. Ancak 24 yıldır Mustafa ve Fahri Bulut’a ulaşılamadı. Bugüne kadar maddi delilleri ve sorumluları tespit edecek nitelikte etkin bir soruşturma yürütülmedi. Başlatılan soruşturmalar fiili cezasızlıkla sonuçlandırıldı” diye ifade etti.
“CEZASIZLIK SON BULSUN”
Sürer, 24 yıldır Mustafa, Fahri, Ramazan, Ekrem ve Ali Bulut için adalet İstediklerinin altını çizerek, şunları söyledi: “Savcıları Bulut Ailesi’nin soruşturma dosyasının yeniden açılması ve adil bir soruşturma yapılması için göreve çağırıyoruz. Devleti yönetenleri gözaltında kayıp dosyalarındaki cezasızlığın son bulması için irade göstermeye çağırıyoruz.” (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.