Alevi Haber Ajansi

Çorum’da Koyunbaba Kültür Derneği kuruldu

PİRHA – Çorum’un Osmancık ilçesinde bulunan ve Alevilerin önemli ziyaretlerinden olan Koyunbaba Türbesi’nin mescide çevrilerek imam atamasına karşı türbenin asıl sahibi olan Aleviler Koyunbaba Kültür Derneği’ni kurdu. 

Çorum’un Osmancık ilçesinde bulunan ve Alevi toplumun cemlerini yapıp ibadet ettikleri Koyunbaba Türbesi’ne, müftülük tarafından imam atanarak türbe camiye dönüştürülmüştü. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Çorum Şubesi, türbenin gerçek sahiplerinin Aleviler olduğunu belirterek, 2013, 2014 ve 2015 yılları içerisinde Koyunbaba Türbesinin vakıfa devredilmesi için ilgili birimlere başvurularda bulunmuşlardı.

Alevilerin önemli ziyaret merkezlerinden biri olan Koyunbaba Türbesine mescit yapıp imam atanması Alevilerin büyük tepkisine çekmesine rağmen türbe ve dergah mescit olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor. Koyunbaba Dergahının gerçek sahibi Alevilere verilmesi için Koyunbaba Kültür Derneği kuruldu.

Derneğin açılışına Karadeniz Alevi Bektaşi Federasyonu Kurucu Başkanı Muharrem Erkan, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Çorum Şubesi Başkanı Dede Nurettin Aksoy ve sanatçı Tolga Sağ katıldı. Ayrıca Ordu, Fatsa, Ünye, Samsun, Merzifon, Amasya, Gümüşhacıköy, Tokat ve Çorum’dan temsilci ve üyeler katıldı. Koyunbaba Türbesinin ziyaretinin ardından Osmancık Belediyesi Kültür Merkezi Salonunda Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Çorum Şubesi ve Alevi Kültür Derneği semahçıları semah döndü.

Koyunbaba Kültür Derneği Başkanı Satılmış Özcan yaptığı açılış konuşmasında dernek olarak Koyunbaba’nın felsefesini yaşatacaklarını belirterek, “Koyunbaba’nın felsefesinin yaşatarak gelecek kuşaklara aktarmak istiyoruz. Koyunbaba’nın yolundan giderek barış, sevgi için mücadele edecek, bu inancın yaşaması için çalışacağız” dedi.

“DERGAHIMIZI GERİ İSTİYORUZ”

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Çorum Şube Başkanı ve Dede Nurettin Aksoy 2013 yılından beri dergahın gerçek sahibi Alevilere verilmesi için mücadele ettiklerini dile getirerek, “Dergahımız mescit olarak kullanılıyor ve bize kapalı. Davayı üst mahkemeye taşıdık ve üç yıldır karar bekliyoruz. Dört yıldır cemlerimizi dergahın bahçesinde yapıyoruz ve bizim için çok zor oluyor. Koyunbaba Kültür Derneğini kurduk, Karadeniz Alevi Bektaşi Federasyonu ile bütünleşerek bu dernek ile mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.

Karadeniz Alevi Bektaşi Federasyonu kurucu Başkanı Muharrem Erkan sistematik asimilasyon politikaları karşısında ancak örgütlü olarak durulabileceğini belirterek, Karadeniz Bölgesindeki Alevi sivil toplum örgütlerinin Karadeniz Alevi Bektaşi Federasyonu çatısı altında toplandığının altını çizdi. Erkan, “Aleviler iade beklerken, dergah camiye çevrilip imam atandı. Orası artık cami, Sünniler namaz kılıyor, kuran kurslarına gidiyorlar. Dergahı camiye çevirmek, sadece bir inanç özgürlüğü ihlali değil aynı zamanda toplumsal barışın yok edilmesidir. Kamu gücüyle ideolojik ve mezhepçi işgaldir. Çünkü karar ile inkar edilen Aleviliktir. Alevilere ait dergaha el koymak, 139 caminin olduğu ilçede tek Alevi-Bektaşi dergahına tahammül göstermemek, ‘milletçe dayanışma ve bütünleşme’ değil kutuplaştırmadır. Alevilik bu ülkenin gerçeğidir ve yok sayılamaz. İnançların, ibadet yerlerinin ve kutsal değerlerin ne olup olmadığına karar vermek ya da belirlemek devletin görevleri arasında değildir” ifadelerini kullandı.

“KADIN CİNAYETLERİNE ETKİLİ ÖNLEM ALINSIN”

Karadeniz Alevi Bektaşi Federasyonu ülkede son yıllarda sıkça yaşanan kadın cinayetlerine yönelik etkili önlemlerin alınması istendi. En son Ordu’da Ceren Özdemir’in katledilmesiyle olayın tahammül sınırını aştığının altı çizildi.

Ordu Güvenç Abdal Kültür Derneği Başkanı Tuncay Özenç de ,”Katil, Amasya doğumlu Ankara nüfusuna kayıtlı. Katil daha önce bir çocuğu taciz edip öldürmüş. Cezaevinden firar etmiş ve Ordu sokaklarında geziyor. Bu katil Ordu sokaklarında geziyor ve kimsenin haberi yok. Emniyet, valilik, savcılık nerede, vatandaşını niçin uyarmıyor? Devletin güvenlik güçleri niçin gerekli önlemleri almıyor? Çok acı bir cinayet ve genç bir canımızı çekip aramızdan aldı. Psikopat katil öldürmek için canımızı hedef almış. Çocuklarımızı dışarı bırakmaya korkar hale geldik” diye vurguladı.

NE OLMUŞTU

Çorumlu Alevilerin türbeyi ilk istediği tarihten bir yıl sonra Koyunbaba Mahallesi Muhtarı Bahri Eke’nin müftülüğe, “Türbenin yanındaki yapının ramazan ayı nedeniyle ibadete geçirilmesi için din görevlisinin görevlendirilmesi” istemli dilekçe verdiği anlaşıldı. Bir grup mahalleli de muhtara destek verince türbe 25 Kasım 2014’te Osmancık Müftülüğü’ne devredildi.

İlçede birden fazla Koyunbaba Camisi bulunduğundan bu yapıya Koyunbaba Türbesi Camisi adı verilip imam atandı. Türbenin cami yapıldığını öğrenen Aleviler, yürütmenin durdurulması için Çorum İdare Mahkemesi’ne başvurdu.

Osmancık’ta 26’ya yakın cami, onlarca mescit ve Kuran kursu bulunurken, tek bir cemevi olmadığı belirtilerek, “Sırf inkar politikası gereği bu alan mescide dönüştürülmüştür. Osmancık’ta Alevilerin Koyunbaba Türbesi dışında inançlarını yerine getirebileceği bir yer yoktur. Bu yer Çorum, Tokat, Amasya ve Samsun’daki 200 bin Alevinin tarihsel ve inançsal merkezidir” denildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nca yapılan savunmada, türbenin uzun yıllardır mescit olarak kullanıldığı ileri sürülerek, “Koyunbaba sadece belli bir mezhep veya meşrebe değil, millete mal olmuş bir zattır” denildi.

Çorum İdare Mahkemesi, 31 Mart 2016’da vakfın talebini reddetti. Bunun üzerine vakıf, Danıştay’a başvurdu. Aleviler Danıştay’dan gelecek kararı bekliyor.

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak