Alevi Haber Ajansi

Çorum’da Alevileri katleden faşistler lanetlendi; Arşivlerin açılması istendi-VİDEO

PİRHA-1980 yılında faşistler tarafından yapılan Çorum Katliamı’nın 44. yıldönümü nedeniyle Çorum Emek ve Demokrasi Platformu bir yürüyüş düzenledi. Alevi kurumlarının öncülüğünde yapılan anmada arşivlerin açılıp, sorumluların yargılanması, Kadeş Meydanı’na bir barış anıtı dikilmesi istendi. 

Çorum Emek ve Demokrasi Platformu, 1980 yılında faşistler tarafından yapılan Çorum Katliamı’nın 44. yıldönümü nedeniyle bir yürüyüş düzenledi.

Yürüyüşe; Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Mustafa Aslan, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Seher Şengünlü Yılmaz, Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç, Veli Solmaz Dedenin kızı Nayman Ana, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Kurucu Başkanı Turgut Öker, HDP Eş Genel Başkanı Sultan Özcan, Eş Genel Başkan Yardımcıları Yüksel Mutlu, Mahfuz Güleryüz, DEM Parti Milletvekili Celal Fırat, Çorum İl Örgütü ve yöneticileri, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız, CHP Merkez İlçe Başkanı Ulaş Tokgöz, CHP İl Genel Meclis Üyeleri, Belediye Meclis Üyeleri, Gençlik ve Kadın Kolları temsilcileri, İl-İlçe yöneticileri, Emek Partisi yöneticileri, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, platform bileşenleri ile vatandaşlar katıldı.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Çorum Şubesi önünde toplanan kitle, “29 Mayıs – 4 Temmuz 1980, Unutmadık, unutturmayacağız” pankartıyla Kadeş Barış Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti.

“Çorum’u unutmadık. Herkes için adalet” dövizlerinin yanı sıra katliamda yaşamını yitirenlerin de fotoğrafları taşındı.

Yapılan yürüyüşün ardından Çorum Emek ve Demokrasi Platformu adına yapılan ortak açıklamayı Ahmet Özden okudu. Ardından Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez bir konuşma yaptı. Yapılan konuşmalarda, Çorum Katliamı’nın insanlığa karşı suç olduğu belirtilerek, sorumluların açığa çıkarılarak yargılanması istendi. Etkinlikte ayrıca Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı semahçıları semah döndü.

“BUGÜN GAZZE’DE YAŞANAN NEYSE 44 YIL ÖNCE ÇORUM’DA YAŞANAN DA ODUR”

Çorum Katliamı’nın 44’üncü yıl dönümünde 1980 yılında, yakılarak öldürülen Veli Dede’yi, Ahmet Doğan’ı, işkence yapılarak öldürülen Gökşen Kartal’ı, sokak ortasında vurulan Süleyman Atlas’ı ve diğer tüm yurttaşları anarak konuşmasına başlayan Ahmet Özden, “Bugün Filistin’de, Gazze’de yaşanan neyse, 44 yıl önce Çorum’da yaşanan odur. Nasıl bugün Gazze’de İsrail tarafından yapılan soykırımı lanetliyorsak, Çorum Katliamı’nı da lanetlememiz gerekir” dedi.

“ESKİ YARALARI KAŞIMAYALIM DİYENLER SUÇ ORTAĞIDIR”

Hangi kişi, hangi siyasi parti ‘unutalım, eski yaraları kaşımayalım, olmamış gibi davranalım ve birlikte yaşamaya devam edelim’ diyorsa o kişinin katliamda ortaklığı olduğunu, bu yarayı kanatmayın diyenlerin, iktidara yamanıp insanlığını kaybedenler olduğunun altını çizen Özden, “Katliamı, katliamları unutmayalım, unutturmayalım çünkü toplumlar bazı olay ve olguları unutmamalıdır. Geçmişi unutmamak bugünü ve geleceği anlamamızı ve bir daha katliamların yaşanmamasını sağlar” değerlendirmesinde bulundu.

“80 DARBESİNE ZEMİN HAZIRLAMAK İÇİN ÇATIŞMA ORTAMI YARATILDI”

“Eğer Maraş Katliamı’nın yargılaması yapılsa gerçek katiller bulunsaydı Çorum Katliamı olmazdı, Çorum Katliamı’nın hesabı görülseydi Sivas Katliamı olmazdı” diyen Özden konuşmasını şöyle sürdürdü:

“12 Eylül 1980 Darbesine zemin hazırlamak için halklar arasındaki mezhep ve inanç farkı kullanılarak çatışma ortamı yaratılmış ise bugün de aynısı yapılmaktadır. 24 Ocak 1980 yılında alınan ekonomik kararları uygulamak için askeri darbe yapılmıştır. Yüzlerce insan çatışmalarda bunun için ölmüş, öldürülmüş ve yaralanmıştır. Binlerce insan cezaevlerine girmiş, memleketinden ve ülkesinden göç etmiştir.

Bugün ülkemizde yaşanan ekonomik kriz ve yine bir çatışma ve şiddet ortamı yaratılmaya çalışılıyor. Bu ülkede göçmen sorununu kim yarattı? sınırlarımızı göçmenlere kim açtı? Milyonlarca göçmeni para karşılığında kim bu ülkede neden tutuyor? bu soruları sormadan, sırf yurdundan, vatanından buralara gelmiş insanları suçlu görürsek, 12 Eylül darbesinden ders almamışız demektir.

“ARŞİVLER AÇILMALI SORUMLULAR YARGILANMALIDIR”

Çorum Emek ve Demokrasi Platformu olarak, Çorum anmalarında iki temel talebimiz bulunmaktadır. Bu taleplerden birincisi, Çorum Katliamı insanlığa karşı suçtur ve zaman aşımı işlemez. O nedenle tüm devlet arşivleri açılmalı ve gerçek sorumlular yargılanmalıdır. Çünkü “Çorum Katliamı” dava dosyalarının tamamı; adi bir olay olarak görülmüş, tetiği çekenler bulunmuş gibi yapılarak göstermelik yargılamalar yapılmıştır. Oysa bu yargılamalar sonunda asıl faili bulması gerekir. Kim bu tetikçi katilleri kullandı? Kim bu çatışmaları körükledi? Kim bu silahların yurda sokulmasına izin verdi? Kim bu katliamın planını yaptı?

Örneğin, Çorum’da katliam başlamadan önce, bir kısım polis şeflerinin Çorum ataması neden yapıldı? (Nail Bozkurt gibi) ya da Vali olarak Rafet Üçelli Çorum iline neden atanmıştır? Ya da ABD elçilik temsilcilikleri neden Çorum’u ziyaret etmiştir? TRT, inşaat halinde olan ve hiç kimse tarafından yakılmamış olan caminin yakıldığını neden saatlerce haber yapmıştır?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12 Eylül darbe iddianamesinde, Çorum Katliamı’nın, darbeye zemin hazırlamak için kullanıldığını açıkça yazmaktadır.

“KADEŞ MEYDANI’NA BARIŞ ANITI DİKİLSİN”

Çorum Emek ve Demokrasi Platformu olarak ikinci temel talebimiz ise Kadeş Barış Meydanı’na bir barış anıtı dikilmesini talep ediyoruz.

Eğer bu şehir barışın ve kardeşliğin şehri olacaksa geçmişi ile yüzleşmelidir. Bu şehirdeki mezhep farklılığı, kültür ve inanç farklılığı çatışmanın bir nedeni olarak kullanılmıştır. Yüzlerce yıl barış içinde aynı köyde, aynı mahallede, aynı sokakta yaşayan insanlar tetikçiler kullanılarak; fırınlarda yakılarak, işkence edilerek öldürülmüştür, binlerce insan tutuklanmış, binlerce insan yerinden yurdundan edilmiştir.

Bu kentte bu nedenle bir barış ve kardeşlik anıtı olmalıdır. Bu nedenle bir anıt dikilmesini talep ediyoruz.

“BARIŞ VE KARDEŞLİK MAHALLEDEN BAŞLAR”

Bu kentte Alevi- Bektaşi inancından olmanın baskı ve ötekileşmeye neden olduğunu bilmeyen yoktur. Göstermelik eşitlik nutuklarının altında, alttan alta bir ötekileştirme ve nefret söyleminin kullanıldığını da bilmeyen yoktur. Eğitimdeki yeni düzenleme ile egemen mezhebin ve tarikatların din anlayışının zorla Alevi- Bektaşi inancına sahip kişilerin çocuklarına öğretildiği bu baskı ve ötekileştirmenin en güzel örneğidir.

Bizler kardeşliğin, barışın mahalleden, sokaktan başladığına inanan insanlarız, fakat devletinin kurum ve kuruluşlarının vatandaşlara eşit davranması gerektiği yani eşit yurttaşlık talebimizin bulunduğunun da bilinmesi gerekir. Bu nedenle farklılıklarımızı kabul ederek eşitlik, özgürlük, kardeşlik ve insan hakları demokratik bir ülkede tüm hak ve özgürlüklere sahip bir vatandaş olarak barış içerisinde yaşamak istiyoruz. Bu nedenle barış ve kardeşlik anıtının Kadeş Meydanı’na dikilmesini istiyoruz.”

Ardından söz alan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez ise adalet vurgusu yaparak şunları belirtti:

“44 yıldır hala sesleri kulaklarımızda olan canlarımız için adalet istiyoruz. Kaybedilen bedenlerinin hiç olmazsa bir mezarları olsun diye adalet istiyoruz. Bu katliamı yapanlardan hesap sorulsun diye adalet istiyoruz. Bu ülkeye eşitlik ve demokrasi gelsin diye adalet istiyoruz. Irkçılık ve faşizm yok olsun diye adalet istiyoruz. Eğitim laik ve demokratik olsun diye adalet istiyoruz. Bir toplumsal yüzleşme olsun diye adalet istiyoruz.”

NE OLMUŞTU?

28 Mayıs 1980 günü faşist saldırılarla başlayan Çorum Katliamı 10 Temmuz 1980’e kadar devam etti. Saldırılarda 57 Alevi yurttaş yaşamını yitirirken 300’e yakın yurttaş da yaralandı. 300’e yakın ev ve işyeri ise tahrip edildi.

27 Mayıs 1980 günü MHP’li bakanlardan Gün Sazak’ın öldürülmesinin ardından Çorum’da ırkçılar saldırıların fitilini ateşledi. Ancak, Maraş Katliamı’nın etkisiyle halkın sokaklara barikatlar kurarak kendilerini savunmaları sonucunda o gün saldırganlar istedikleri sonucu alamadı.

4 Temmuz Cuma günü saldırgan güruh, Çorum’da sokağa çıkma yasağı kaldırıldıktan sonra uzun menzilli silahlar ve bombalarla topyekün saldırıya geçti.

Cuma günü olaylar, TRT’nin Milönü Mahallesi’nde bulunan Alaaddin Camisinin bombalandığı ve kurşunlandığı şeklinde yalan haberleri yaymasıyla doruk noktasına çıktı. TRT Çorum muhabiri bu haberi kendisinin yapmadığını söylese de, TRT polis kaynaklı olduğunu söylediği haberde ısrar etti.

Çorum’da saldırılarda 57 Alevi yurttaş katledildi, 300’e yakın yurttaş ise yaralandı. 300’e yakın ev ve işyeri de tahrip edilerek yıkıldı.

PİRHA/ÇORUM

İLGİLİ HABERLER

Çorum’da 44 yıl önce faşistlerin katlettiği 57 Alevi yurttaş için semah dönüldü-VİDEO

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak