Alevi Haber Ajansi

Çorlu davasında mağdur aileler konuşacak

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2019’da meydana gelen tren kazasına ilişkin davanın üçüncü duruşması görülüyor. Sanıkların beyanlarının alındığı davanın üçüncü duruşmasında kazada yaşamını yitirenlerin yakınları ve yaralıların ifadeleri dinlenecek.

Sanıkların ve avukatlarının ifadeleriyle geçilen ve yaklaşık 12 saat süren dünkü duruşmanın ardından bugün, kazada yaşamını yitirenlerin yakınları ile yaralıların beyanlarının alınması bekleniyor.

AİLELERİN DURUŞMA ÖNCESİ BİNAYA GİRİŞİ ENGELLENDİ

Duvar’ın haberine göre, üçüncü duruşma öncesinde ailelerin mahkemenin görüleceği binaya girişi polis tarafından engellendi. Ailelerin “İhtiyaçlarımızı karşılamak için girmek istiyoruz” sözlerine karşılık polis amirlerinin yanıtı “Mahkeme heyetinin kararı giremezsiniz” oldu. Ailelerin, “Bu mahkeme bizim, gireceğiz” sözlerinin ardından duruşmanın başlama saati olan 09.00’dan önce aileler binaya kimlik kontrolü yaparak alınmaya başlandı.

Kazada beş yaşındaki çocuğu Ömer Alperan Can’ı kaybeden Melike Can’ın bebek arabasıyla binaya girmeye çalıştığı sırada arama noktasında polisin engellemesiyle karşılaştı. Polisin yan taraftan geçmesi gerektiğini söylediği Can, “Yeter. Ben beş yaşındaki evladımı gömdüm. Bu çocukla ne yapacağım ben” sözleriyle polis ekiplerine tepki gösterdi.

İKİNCİ DURUŞMADA NE OLDU?

Çorlu tren kazasının dün (10 Eylül) yapılan ikinci duruşmasında TCDD 1’inci Bölge Müdürlüğü Halkalı 14’üncü Demiryolu Bakım Müdürlüğü’nde Demiryolu Bakım Müdürü olarak görev yapan Turgut Kurt, Yol Bakım Şefliği’nde Hat Bakım ve Onarım Memuru olarak görevli Celaleddin Çabuk Çerkezköy Yol Bakım Şefliği’nde Yol Bakım ve Onarım Şefi olan Özkan Polat ile Köprüler Şefi Çetin Yıldırım’ın savunmaları alındı.

Sanıkların kendilerinin kazada sorumluluklarının bulunmadığı yönündeki ifadelerinde sorumluluğu bulunanlar olarak TCDD üst düzey yöneticileri ile Ulaştırma Bakanlığı yetkililerine ilişkin ifadeleri dikkat çekti. Sanık avukatları da savunmalarında kazada sorumluluğu bulunan üst düzey yöneticilerin yargılanmasını talep etti. Mağdur avukatlarının sanık Celaleddin Çabuk dışındaki 3 sanık hakkında tutuklama talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

“BANA YALAN SÖYLEYEN BİR KURUMLA KARŞI KARŞIYAYIM”

Kazada 25 yaşındaki Bahar Koç’u kaybeden Ali Koçman ilk ifade veren müşteki oldu. Tüm sorumlulardan şikayetçi olduğunu söyleyen Koçman’ın ardından kazada 16 yaşındaki kızı Sena Köse’yi ve iki yeğenini kaybeden Aysun Köse ifade verdi. İlk defa mahkeme salonunda olduğunu söyleyen Köse, “Bu olay olmasaydı mahkeme salonuna gelmeden ömrümü tamamlayacaktım. İlk hafta TCDD’den taziyeye gelmişlerdi. Yol bekçilerini neden işten çıkardınız dedim. Bölge müdürü bizim işlerimiz sinyalizasyon ile yapılıyor yol bekçilerine gerek yok dedi. Sonrasında bunu araştırdım ve buradaki sinyalizasyon tamamlanmamış. Bana yalan söyleyen bir kurumla karşı karşıyayım. Bilmediğim telefonlarla o hastane bu hastane yönlendirildim. Bize zarar veren her kurumdan şikayetçiyim. Zannettik ki o yol dört saatten iki saate indi güvenlidir. Ben çocuğumu okul gezilerine bile yollamıyordum başına bir şey gelecek diye. Bana TCDD görevlileri geldiğinde ‘yaşın çok daha gençmiş’ dediler. İnsana değer verilmediğini çok acı bir şekilde gördüm. İmza yetkisi olan, teknik olarak bunu yapamayan herkesten şikayetçiyim” diye konuştu.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDEN ŞİKAYETÇİYİM”

Kazada kızları Özgenur ve Gülce Dikmen ile yeğenini kaybeden, kaza sırasında trende olan Fundanur Dikmen ifade verdi. Bir önceki gün de aynı yolu kullandığını ve kazanın meydana geldiği Sarılar mevkiinde trenin yavaşladığını söyleyen Dikmen, kaza sırasında ayakta yolcuların olduğunu söyledi.

Göz yaşları içerisinde sözlerine devam eden Dikmen, “Çocuklarımın üzerindeydim devrilmenin ardından. O sırada paylama meydana geldi. Ben bayılmışım. Bir amca beni uyandırdı. Kendimi dışarıya attım ve çocuklarım yoktu. Etraf çok kötüydü. Biz kendi imkanlarımızla Tekirdağ devlet hastanesine gittik. Özge iyiymiş, kızlar da iyiymiş dediler. İnsanların vagon altında olduğu belliydi. Bizim acil güvenlik önlemimiz eğitimimiz yok mu? Türkiye Cumhuriyetinden şikayetçiyim. Biz pamuk ipliğine bağlı çalışıyoruz. O göreve gelenler eğitim almamışlar mı? Herkesten şikayetçiyim” dedi.

Kaza sırasında trende olan ve yaralanan Bahattin Doğrul ise ifadesinde, “Kondüktör yanımıza geldi bilet kesmedi. Şu an ben boynumdan sakatım. Çocuğum da yaralandı. Devlet hastanesinde tedavi oldum. Siz ücret ödemeyeceksiniz dediler. Hepsinin parasını aldılar. Kendim için 4 bin TL verdim. Tüm kurumlardan şikayetçiyim” dedi.

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak