PİRHA-Alevi oldukları halde Aleviliğin ne olduğunu (özünü ) bilmeyen ve uzun yıllar arayış içerisinde olan Zehra ve Murat Çoğal çifti arayış yolculuklarını PİRHA’ya anlattı. Çoğal çifti, “Oğlumuzda bağlama aşkı vardı, ona bir kurs yeri araştırırken Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneği’ni bulduk. Çocuğumuzun bağlama aşkı ve burayla olan iletişimimiz sonucunda gördük ki Alevilik ve Alevi kültürü inanılmaz güzelliklere sahip. Yani bu anlatılmaz, sadece yaşanır” dedi.
Alevi inancına yönelik süren asimilasyon politikaları ve yasaklamalar Alevi toplumunun inancını öğrenmesini, yaşanmasını engelliyor. Bunun sonucu olarak da özellikle şehirlerde yaşayan Aleviler, inancından uzaklaşıyor.
Alevi oldukları halde Aleviliğin ne olduğunu bilmeyen ve uzun yıllar arayış içerisinde olan Çoğal ailesi de bu ailelerden sadece biri.
Çoğal ailesi çocuklarının bağlamaya olan ilgisi sonucunda saz kursuna yazdırmak için yer ararken, tesadüfen Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneğine yolu düşer.
Zehra ve Murat Çoğal çifti, yaşadıkları süreci PİRHA mikrofonuna anlattı.
“BİZ SÖZ VERDİK YOLA GİRDİK”
Zehra Çoğal, arayış içerisinde olduğunu, Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneği ile iletişim kurduktan sonra özüne kavuştuğunu belirterek, “35 yaşındayken bir yol arayış içerisindeydim bir şeyler arıyor ama bulmaya çalışıyordum. En sonunda Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneği Başkanı, rehberim Gülçin Akça sayesinde yola girdim ve her perşembe gerçekleştirilen cemlerine katıldım. 1 yıl boyunca neler yaptıklarını takip ettim. Yaklaşık yedi yıldır da Abdal Musa Kültür ve Tanıtma Derneğinde ikrarlı canlar olarak eşitimle birlikte yolumuzu sürdürmeye devam ediyoruz. Bugün de çok heyecanlıyız, çünkü pandemi dolayısıyla görgüden geçemiyorduk. Biz söz verdik yola girdik ve bir yıl boyunca zaten görgüden geçiyoruz” dedi.
“BİR ŞEY BİLMİYORDUM Kİ ÇOCUĞUMA NE ÖĞRETEBİLİRİM”
Büyükşehirlerde cem hiç görmediğini ve Aleviliği bilmediğini aktaran Zehra Çoğal, “Sekiz yaşında bir oğlum vardı ve ben ona Alevilik konusunda ne anlatacağımı da bilmiyordum. Ben bir şey bilmiyordum ki çocuğuma ne öğretebilirim. Biz aslında çocuğum sayesinde yolun ne olduğunu öğrendik. Çünkü oğlumda bir bağlama aşkı vardı. Ona bir kurs yeri araştırırken Abdal Musa Kültür Tanıtma Derneğini bulduk ve çocuğumuzu bağlama kurslarına getirip götürürken gördük ki gerçekten kültürümüz inanılmaz güzelliklere sahip. Yani bu anlatılmaz yaşanır” diye konuştu.
“CEMEVİNDE BİR PAYLAŞIM VARDI VE BİZİ ETKİLEDİ”
Cemevine gelip gittikçe, cemevindeki dayanışmayı ve birlikteliği gördüğünü ifade eden Zehra Çoğal, “Niçin gelip gidiyorlardı? Orada ne paylaşıyorlardı? Ne konuşuyorlardı? Bizdeki bu merak sonrasında onların içine girerek, güzelliğini gördük, onların birlikteliği, beraberlikleri ve her şeyi hep beraber yapmaları bizim çok hoşumuza gidiyordu. Orada bir paylaşım vardı. Bizim en çok dikkatimizi çeken ise birlikte paylaşımlarıydı” diye belirtti.
“BÜYÜKŞEHİRLERDE DOĞUP BÜYÜDÜĞÜM İÇİN ALEVİ KÜLTÜRÜ İLE İLGİLİ BİLGİM YOKTU”
Murat Çoğal da, Çorumlu Alevi bir ailenin çocuğu olduğunu, ancak büyükşehirlerde doğup büyüdüğü için Alevi kültürü ile ilgili bilgisinin olmadığını söyleyerek, “Ama Alevi olduğumuzu klasik anlamda kulaktan dolma bildiğimiz sadece Aleviyiz, Ali, Hacı Bektaş Veli, Abdal Musa gibi belli isimler adı altında bir yaşam tarzımız vardı. Nihayetiyle aileden gelen Alevilik kültürünün özü olan doğruluk, dürüstlük, insanlık, hak hakikat vardı ama anlam ve derinliğini bilmeden yaşıyorduk. Ben 38 yaşlarındaydım ve çocuğumuz sayesinde kendime ait hissettiğim bir şeyi aramak ve anlamak ihtiyacı hissettim. Çünkü hiçbir şey bilmiyormuşum” ifadelerini kullandı.
“EKSİKLİKLERİMİZİ GÖREREK KENDİMİZİ GELİŞTİRMEYE ÇALIŞTIK”
Murat Çoğal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tabi biz bunu yapabilmek, bilinçlenmek için de önce kitaplar okumaya, cemevinde bulunan arkadaşlarla sohbet etmeye başladık. Bir zaman sonra ise bizi her perşembe yapılan cemlere almaya başladılar. Cem içerisindeki muhabbetlerde bilginin derinliğine sahip olmamız gereken eksiklikler olduğunu görerek ve bilerek kendimizi geliştirmeye çalıştık.
Aslında buradaki temel öge yapılan cemlerimizde bir muhabbet ortamının olması ve özellikle gençlere ve bizim gibi arayış içerisinde olan insanlara şu şöyleydi, bu böyleydi şeklinde anlatmak yerine pratik anlamda tartışarak, bilgileri paylaşım içerisine girerdik. Bizim bu aşka, bu yola başlamamızdaki en önemli olgu; yürütülen cem erkanlarında, muhabbet meydanı açıldıktan sonra hem felsefeyle ilgili, hem sosyal, siyasal yaşamla ilgili hem de insanların hayat içerisindeki problemleri üzerine yapılan tartışmalar, paylaşımlar bizi etkiledi.”
“HER CANIN BU YOLA İKRAR VERMESİ LAZIM”
Semahta aşk ile döndüklerini dile getiren Murat Çoğal, “Evrenle bütün olmak, Hakk’la Hakk olma düşüncesiyle baktığın zaman adeta bir aşk bir şevk oluyoruz” dedi.
Murat Çoğal son olarak, “Geçmişte Alevi olduğumuzu yaşadığımız dönemin şartlarına göre bazen ifade edebildik, bazen saklamak zorunda kaldık ama bir insanın söylemleri ile yaşamı kesinlikle birbirleriyle örtüşmesi lazım. Eğer biz kendimize Alevi diyorsak Aleviliğin ne olduğunu öğrenmemiz ve Alevice yaşamamız lazım. Nihayetinde her Alevi kamillikten, Rıza Şehri’nden bahseder ama bunları anlayabilmek, yaşayabilmek ve yaşatabilmek için insani değerlere, evrene, doğaya, saygı duyan, değer veren her canın bu yola ikrar vermesi lazım” ifadelerine yer verdi.
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.