CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, 20 Kasım’da İstanbul Kartal’da düzenlenen ve partisinin “provokasyona açık bir ortamın oluşması” gerekçesiyle katılmaktan son anda vazgeçtiği “Teslim olmayacağız” mitingine ve tutuklu HDP’li vekillere dair değerlendirmelerde bulundu.
Partisinin katılmaktan vazgeçtiği mitinge kendisinin katıldığını belirten CHP’li Şeker, halkın barış için bir araya gelmesinden korkanların bu mitingi kullanmaya çalıştığını ifade etti. Şeker, bu amaçla da mitingin hükümete yakın medya tarafından hedef gösterildiğini söyledi.
Mitinge 50’ye yakın kuruluşun katıldığını ve bu kuruluşların İstanbul Valiliği’nden resmi izinli olarak katıldığını hatırlatan Şeker, burada esas olanın OHAL ve Kanun Hükmünde Kararnamelere (KHK) karşı “Teslim olmayacağız” demek olduğunu vurguladı.
Ancak hükümete yakın medyanın ise, mitingden iki gün önce kimi fotoğraflar servis etmeye başladığını hatırlatan Şeker, bu duruma “O kadar hızlı gidiyorlar ki, iki gün sonrasını halka sunabiliyorlar. Bu bir provokasyondur. ‘Burada yasadışı örgütlerin bayrakları açılacak’ dediler. Halbuki hiçbir yasa dışı flama, bayrak orada dalgalanmadı. Oysa bunu da yasadışı bir işmiş gibi ortaya koydular” sözleriyle tepki gösterdi.
‘VEKİLLER TUTUKLU YARGILANIRSA ŞİDDETİN ÖNÜ AÇILIR’
CHP’li Şeker, Eş Genel Başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile birlikte HDP’li diğer vekillerin tutukluluk durumuna da dikkat çekti.
“Seçilmiş parlamenterleri tutuklu olarak yargılarsak şiddetin önünü açarız” diye uyarıda bulunan Şeker, diyalog ve müzakere için vekillerin serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. Şeker, “Sadece birileri konuşurken çözüm olmaz. Halk çözüm istiyor, barış istiyor. Dört partinin oturarak konuşması lazım. Saklayacak bir şeyleri olmayanların tutuklu vekilleri tecrit etmelerine de gerek yoktur” diye konuştu.
Yoruma kapalı.