PİRHA- Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin önceki başkanlarından, 25. ve 26. Dönem CHP Ankara Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Necati Yılmaz, Adalet Yürüyüşü’nü PİRHA’ya değerlendirdi. Toplumsal değerlerin, hukuk değerlerinin ve kavramlarının içinin boşaltıldığı, çürütüldüğü bir süreçten geçildiğine dikkat çeken Yılmaz, “Bardağın dolduğu, sözün bittiği yerdeyiz” dedi. “İstanbul’da bizi milyonlar karşılayacak” diyen Yılmaz, Sivas ve diğer katliam davalarında adaletin arandığına vurgu yaptı.
Haberin Videosu
25. ve 26. Dönem CHP Ankara Milletvekili seçilen, halen Parti Meclisi üyesi ve T.B.M.M. Adalet Komisyonu üyesi olan Necati Yılmaz Adalet yürüyüşüne ilişkin PİRHA’ya konuştu.
Adalet kavramının içinde öncelikle hak kavramını, hukuk kavramlarını barındırdığına vurgu yapan Yılmaz, “Gerçekten adaletsiz bir süreci yaşıyoruz. Adaletsizlik toplumun tamamına, yaşamın tamamına hakim olmuş durumda. Böyle baktığımızda bu kavrama emeklilerin de ihtiyacı var, işsizlerin çok ihtiyacı var, gazetecilerin ihtiyacı var. Görevini yapmak isteyen, haklarını kullanmak isteyen, yaşamını sürdürmek isteyen, toplumun tüm kesiminden tüm farklı sosyolojik gruplardan insanların, cinsiyetten insanların, bu kavrama ihtiyacı var” şeklinde konuştu.
“HUKUK DEĞERLERİNİN İÇİNİN BOŞALTILDIĞI SÜREÇTEN GEÇİYORUZ”
Toplumsal değerlerin, hukuk değerlerinin ve kavramlarının içinin boşaltıldığı, çürütüldüğü bir süreçten geçildiğine dikkat çeken Yılmaz, şunları dile getirdi:
“Böyle baktığımızda tüm bu sorunları birlikte kavrayacak, birlikte kucaklayacak bir kavramı yakalamış durumdayız, adı “adalet.” Adalet arıyoruz ve adaleti ararken toplumda bütün dengesizlikleri, eşitsizlikleri gelir dağılımındaki bozuklukları, yaşam hakkını ve diğer alanlardaki eksikleri birlikte barındıran bir kavramı takip ediyoruz. Adım adım onu ülkenin her bir coğrafyasında, her bir yolunda, bir sokağında, yaylasında, ovasında yağan yağmurun dolunun altında, bizi kavuran güneşin altında bu kavramın peşinden gidiyoruz. Buna ihtiyacımız var.”
“BARDAĞIN DOLDUĞU, SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ”
“Aslında bakarsanız artık bardağın dolduğu, sözün bittiği yerdeyiz” diyerek yeniden başlanması gerektiğini dile getiren Yılmaz, ” O başlayacağımız sözün adı adalet. O kavram adalet. Genel başkanımız bize bunu söyledi. Elimde bir döviz olacak. Sadece adalet yazacak dedi. Bizler dedik ki; “Biz bunun neresinde olalım. Türkiye bunun neresinde olsun.” “Ben yürüyorum” dedi. “Ben yürüyorum” derken bu kavrama, bu çabaya, bu yürüyüşe katkı vermek isteyen destek vermek isteyen ve sahiplenen herkesin gelebileceğini söyledi. Özel bir çağrı yapmadı. Görüyoruz ki 19 günlük yürüyüşte on binler, kimi zaman yüz binler bu yürüyüşe destek verdiler” ifadelerini kullandı.
“MİLYONLAR BİZİ KARŞILAYACAK”
Adalet yürüyüşüne katılım çağrısı yapan Yılmaz, “Arayanların çoğuna şunu söylüyorum; buraya gelmeyin, buraya gelmekle çok olumlu bir şey yaparsınız ama çok da daha tarihi bir göreviniz var. İstanbul’a gelin ama İstanbul’a da yalnız gelmeyin. Çoluk çocuğunuzla tüm sevdiklerinizle birlikte gelin diyorum. İnanıyorum ki, İstanbul’da milyonlar bizi karşılayacak. O zaman Türkiye başka bir Türkiye’ye adım atmış olacak” diye konuştu.
“HAYIR BİLEŞENLERİ BİRBİRİNİ DAHA FAZLA TANIYACAK”
Referandum sürecinde ciddi bir blok ve beraberlik yarattıklarını ifade eden Yılmaz, ” Beraber ne yapabiliriz dedik, 2. adımı attık. Bu bir çizgidir, bu 2019’a uzanan bir hattır. Bu hattı, bu eylemlilikler üzerinde kalınlaştıracağız ve Hayır bileşenlerinin her biri, birbirini daha fazla tanıyacak. Onlarda ayrı ayrı gelip destek verdiler. Çeşitli meslek örgütleri, siyasi partiler, köy dernekleri, toplumun çeşitli duyarlıları bizim yanımızda, bizim içimizde kendilerini ifade ettiler. Buna çok fazla ihtiyacımız vardı. O ihtiyaç karşılanmış durumda. Daha büyük şekilde de bunu İstanbul’daki milyonlarla beraber taçlandıracağımızı düşünüyorum” dedi.
“ADALET YÜRÜYÜŞÜNÜN SİYASİ ALANDA ETKİSİ OLACAK”
Yol boyunca zorluklar yaşadıklarına da dikkat çeken Yılmaz şunları söyledi:
“Yani yol boyunca yaşadığımız zorluklar vardı, biliyorsunuz gübre dökmekten taş atmaya laf atmaya, söz atmaya, fiili saldırıya varıncaya kadar saldırılara maruz kaldık. Onlar şiddetin ayrıştırmanın birini kullanıyorlar. Bizler o saldırılar karşısında onları adalet sesleriyle yanıtladık ve alkışlarımızla karşıladık. Böylelikle bu tarz üzerinden her günümüzü örmeye devam ediyoruz. Orada, son günün finalin biteceği şekli, biraz da o güne saklıyoruz. Çünkü her bir gelişmeyi içinde barındıran bir hassasiyetle götürmek istiyoruz. Ama inanıyorum ki bu tarihi yaratan, bu tarihi yazan bu büyük etkinliğe, bu siyasi etkinliğe, bu toplumsal etkinliğe ilişkin ilerde çok şey söylenecek, çok şey yapılacak. Belki sanat yapılacak, tiyatro yapılacak. Belki bunun filmi çekilecek. İnanıyorum buna. Edebiyatımıza girecek. Ama siyaset sürecinde siyasal alanda da etkisi ve düzlemi olacak. Bunu en iyi şekilde ifade edecek bir finalle kutlamak istiyoruz, tabi ki sonraki etkinliklere başlamış olmak üzere.”
“HALA ADALETLE YANITINI BULAMAMIŞ SİVAS DAVASI VAR”
Önceki dönemlerde Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanlığı da yapan CHP’li Necati Yılmaz, 2 Temmuz’da Sivas anmasına gidemediğini ancak yüreğinin orada olduğunu ifade etti. Yılmaz, 2 Temmuz’da katliam sırasında Sivas’ta olduğunu söyleyen Yılmaz, “Dönüp baktığımızda 24 yıl sonrasında hâlâ adaletle yanıtını bulamamış bir Sivas davası ve katliamı otelde duruyor. Tabi ki bu anlamda bu adalet kavramı, yaşanmış katliamları ve inkârları da içeriyor. Kürtlerin de Alevilerin de, dini istismar edilen inançlı yurttaşların da, inançsız yurttaşlarımızın da, Kürt’ün, Türk’ün, Ermeni’nin de hepsinin adalete ihtiyacı var. Dolayısıyla biz kendimize değil, herkes için adalet istiyoruz. Adaletli bir Türkiye’yi kurmaya çalışıyoruz. Bunu söylerken sadece Sivas Katliamı’nı değil, daha dün yaşanmış, acısı yüreğimizde duran Ankara Katliamı’nın, Suruç Katliamı’nın, diğer katliamlarda yaşamını yitirmiş bütün canlarımızın, yoldaşlarımızın onların da adalete ihtiyacı var” diye konuştu.
Yoruma kapalı.