PİRHA-Cumartesi Anneleri Galatasaray Meydanı’ndaki 620. hafta oturumunda 24. yıl önce kaçırılarak katledilen Avukat Metin Can ve Doktor Hasan Kaya’nın akıbetini sordu.
Oturumda ilk konuşmayı İnsan Hakları Derneği üyesi Sebla Arcan yaptı. Arcan, konuşmasında Birleşmiş Milletler tarafından İnsan Hakları yılı olarak ilan edilen 1993’te İHD Bingöl kurucusu Cemal Akar, Elazığ şube başkanı Metin Can ve üyesi Hasan Kaya’nın gözaltında kaybedildiğini hatırlattı.
Bugün de farklı şeyler yaşanmadığını belirten Arcan, “Son yayınlanan KHK ile üniversitelerden ihraç edilen akademisyenleri destekliyoruz” dedi.
“DEVLETTE DEVAMLILIK ESASTIR”
Aileler adına konuşan kayıp Süleyman Cihan’ın kardeşi Ahmet Cihan, Metin Can ve Hasan Kaya’nın öldürülmesinin göz dağı verme amaçlı olduğunu söyledi. “Gözaltında yitirdiklerimizin hemen hepsinin katilleri belli. Kayıplarımızın katillerini her hafta burada tek tek açıklıyoruz. Siyasi sorumlularını da açıklıyoruz” diyen Cihan “Bugün iktidarların kendi dönemlerinde olmadığını söylemeleri bir şeyi değiştirmiyor. Devlette devamlılık esastır. Devlet güçlerinin yaptığı bütün faili meçhullerden iktidarlar sorumludur” şeklinde konuştu.
“İLERİ GİDEMEDİK”
Cihan’ın ardından konuşan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 90’lı yıllarla bugünün arasında fark görmediğini ifade ederek “Çeyrek asır geçti. Biz ileri gidemedik. Darbe dönemi devam ediyor. Dün Cebeci kampüsünde postallarla akademisyenlerin cübbelerini ezdiler. Ölenleri unutmuyoruz daha da önemlisi o dönemin sorumluları adlarını unutturamıyor” dedi.
“BU ZİHNİYET DEĞİŞMEDİKÇE UMUDUM YOK”
Kaybedilen Hasan Kaya’nın kardeşi Havva Kaya daha sonra söz aldı. Kaya, “Duygusal bir an yaşıyorum. Her hafta burada bu sorunları dile getirmeniz bu çocukları anmanız bizim içim önemli. Metin ve Hasan çocukluk arkadaşları. Bu devlet bize bu acıları yaşattı. Kendi bireysel mücadelemizde davalar açtık. Sistem değişmedikçe, bu zihniyet değişmedikçe çok umudum yok” diye konuştu.
Konuşmaların ardından haftanın basın açıklamasını gözaltında öldürülen Hasan Ocak’ın kardeşi Aysel Ocak okudu.
22 Şubat 1993’te iki arkadaşın terk edilmiş bir otomobilde cenazelerine ulaşıldığını ifade eden Ocak, daha sonra yapılan incelemeler sonucunda iki arkadaşın önce işkence gördüğünü ardından başlarından vurularak katledildiğini dile getirdi.
Bunun üzerine ailelerin Elazığ Cumhuriyet Savcılığı’na 21 Şubat 1994 tarihinde dilekçe vererek suç duyurusunda bulunduğunu belirten Ocak, tüm hak arayışlarına rağmen yetkin bir soruşturmanın yapılmadığını söyledi. Ocak, “Soruşturma davaya dönüşmedi maalesef. Bunun üzerine aileler mücadelelerine AİHM’de devam ettirdi. AİHM, Türkiye’yi mahkum etti ve Can ile Kaya’nın da isimleri faili meçhullere yazıldı. Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Başbakan Süleyman Demirel, İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Adalet Bakanı Seyfi Oktay ve Genel Kurmay Başkanı Doğan Güreş bu suçun politik sorumlularıdır. Dosyadaki cezasızlık son bulana kadar bu dava bizim için kapanmayacaktır” dedi.
Haber Merkezi
Haberin videosu
https://www.youtube.com/upload
Yoruma kapalı.