PİRHA- -Sinemilli Ocağı’ndan Cevahir Ana (Soysüren) ve Hüseyin Soysüren Dede, Xızır ayını köyde bayram havasında karşıladıklarını belirterek, günümüzde de aynı heyecanı yaşadıklarını ifade ettiler. Gençlerin Alevi inancını bırakma korkusu yaşadığını dile getiren Cevahir Ana, “Yeni nesil acaba inancımızı yarınlara nasıl taşıyacak?” diye sordu.
Aleviler için kutsal kabul edilen Hızır ayı içerisindeyiz. Alevi inancında ve toplumsallığında Xızır’a ve Xızır ayına dair Sinemilli Ocağı’ndan Cevahir Soysüren Ana ve Hüseyin Soysüren Dede PİRHA‘ya konuştu.
Xızır ayını bir bayram havasında karşıladıklarını aktaran Cevahir Soysüren Ana, “Darda kalanın, yetimin, hastanın, yoksulun, herkesin yanında olur. Alevilerin tamamının ‘Ya Xızır’ diyerek, Xızır’ı kutsamıştır. Köylerde her sene bayram havasında karşılardık. Kışın ortasında tüm temizliğini yapar, hazırlığını yapar, pirin gideceği evde toplanır cem yapardık” dedi.
Baskılarla karşı karşıya kaldıklarını ve buna karşı bekçilerin kapıların önünde beklediğini ifade eden Cevahir Ana, ‘Cem bağlanmayacak, semahlar dönülmeyecek, gülbanglar söylenmeyecek deniyordu. Bunun için devamlı baskı altındaydık. Çocuktuk ve ‘acaba bu gece rahat geçecek mi?’ diye kaygı içinde beklerdik” diyerek, o günlerin baskı ortamına işaret etti.
7-8 yaşlarından itibaren cemlerde semah döndüğünü de söyleyen Cevahir Ana, “Dizlerim ağrımasına karşın hala cemevinde cem bağlandığı zaman semah dönerim ve o an dizlerimin ağrısı kalmaz. Çünkü canı gönülden katılır ve dönerim. Bir aşk yani. Xızır’ın aynı heyecanını hissediyorum. Xızır bizim için en büyük bayramdır. Xızır ceminin yapıldığı gece arınma yaşanırdı. Şimdi bu yaşanmıyor. Çünkü şehirde kimse kimseyi tanımıyor” ifadelerine yer verdi.
Gençlerin Alevi inancını bırakma korkusu yaşadığını dile getiren Cevahir Ana, “Yeni nesil acaba inancımızı yarınlara nasıl taşıyacak?” diye sordu.
Hüseyin Soysüren Dede de, gülbang okuyarak başladığı konuşmasında, geçmişte yaşanan Alevilikle şehirlerde yaşananın farklı olduğunu vurgulayarak, “Köylerde dar, didar görecekler gelirdi ve görgülerini görürlerdi. Xızır aşkıyla herkes kendi gücünde hazırlıklara eşlik ederdi. O dönemlerde birlik, beraberlik, sevgi, saygı vardı. Şehirleşmenin, yaşanan olayların sonucunda kimse kimseyi tanımıyor. Köyde herkes birbirini tanıyordu ve bir birini denetleme vardı” ifadelerini kullandı.
Diren KESER/MERSİN
Yoruma kapalı.