PİRHA-Mersin Cemevi tarafından gelen elektrik faturalarına karşı iki yıl önce açılan dava Cemevi lehine sonuçlandı.Davaya atanan bilirkişinin sadece Cemin yürütüldüğü alanı ibadet yeri olarak görmesinden kaynaklı, kısmi bir sonuç ortaya çıktı. Cemevi yeniden dava açacak.
2 Mart tarihinde görülen davaya ilişkin Mersin Cemevi Başkanı Pir Hasan Kılavuz, avukat Kemal Alhaslıoğlu ve Mert Demir PİRHA’ya konuştu.
“HUKUKSAL MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK”
Avukat Kemal Alhaslıoğlu davanın lehte sonuçlanmasının çok önemli olduğuna dikkat çekerek şunları belirtti;
“ AKD Mersin Şubesi olarak Tedaş ve Diyanet işleri başkanlığına karşı, elektrik borcundan muaf olmamız gerektiğine dair 2015 yılında, Mersin 2. Asliye Hukuk mahkemesinde açmış olduğumuz dava lehimize sonuçlandı. Davanın gerekçesi bakanlar kurulunun inanç ve ibadet yerlerini belirlerken Alevilerin inanç merkezleri olan Cemevlerini tanımaması. Davaya atanan bilirkişinin sadece Cemin yürütüldüğü alanı ibadet yeri olarak görmesinden kaynaklı, kısmi bir sonuç ortaya çıktı. Açacağımız yeni davayla Cemevinin tamamının inanç yeri olduğunu kabul ettireceğiz. Bu durumda bile ülke geneli için emsal bir karar olarak görüyorum. Bundan sonra hukuksal mücadelemiz devam edecek.”
“TÜM CEMEVLERİ İÇİN ÖLÇÜ OLSUN”
Dava sonucuna dönük değerlendirme yapan Cemevi Başkanı Pir Hasan Kılavuz da iki yıldır yürütülen dava sürecini inatla takip eden avukatlara teşekkür ederek şunları ifade etti;
“ Türkiye’de binin üzerinde Cemevi var ve bu Cemevlerinin statüsü mevcut iktidarlar tarafından kabul görmüyor, inanç yeri olarak hiçbir yerde telaffuz etmiyorlar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Yargıtay’ın, Danıştay’ın kararları var, ama mevcut iktidar bu kararlara rağmen Cemevlerinin yasal statüsünü tanımıyor. Bu ülkede 20 milyona yakın Alevinin yaşadığını ve Cemevlerini inanç yeri olarak kabul ettikleri halde, mevcut iktidar kabul etmiyor ve masraflarını karşılamadığı gibi, hizmetlilere de ödeme yapmıyor. Emsal nitelikteki bu dava sonucu duvardan taş düşürme gibi minimalde olsa önemlidir. Çünkü Türkiye de mağdur olan Alevilerdir. Verdiğimiz vergiler Alevilere geri dönmüyor. Aynı zamanda bu vergiler bizim kabul görmediğimiz, bizi kabul etmeyen yerlere harcanıyor. Davanın sonucu bu anlamıyla sevindiricidir. Mersin’de alınan bu karar, tüm Cemevleri için ölçü olsun. Biz dik durduğumuzda, davamızı takip ettiğimizde sonuca ulaşacağız.”
“BİLİRKİŞİ İŞGÜZARLIĞIYLA KARŞIKARŞIYA KALDIK”
Davanın sonucuna dikkat çeken Avukat Mert Demir ise, alınan kararla Cemevi’nin bir inanç ve ibadet merkezi olduğu kabul edilmiş oldu diyerek şunları söyledi;
“ Mahkeme her ne kadar buranın inanç ve ibadet merkezi olduğunu kabul etmiş olsa da, verilen bilirkişi raporu doğrultusunda hareket etmek zorunda olduğundan, biz bu davada bilirkişi işgüzarlığı ile karşı karşıya kaldık. Açacağımız yeni bir dava ile bilirkişi talep edip Cemevinin tamamını inanç merkezi olarak kabul ettirip, bütün masraflarının karşılanmasını sağlamayı hedefliyoruz.”
Yoruma kapalı.