PİRHA-HBVAKV Adıyaman Şube Başkanı Nusret Tunç, son zamanlarda çokça gündeme gelen AKP’li bürokrat ve siyasilerin aracılığıyla cemevi yapılmasını, cemevlerine ziyaretler gerçekleştirilmesini PİRHA’ya değerlendirdi. Tunç, “Aleviler üzerinden her zaman ki gibi oyunlar oynanıyor. İktidar çok samimi ise cemevlerini ibadethane olarak kabul etsin, Aleviliği tanısın. Bunlara alet olmayalım. Gidici olan bir iktidar için kendimizi harcatmayalım, Aleviliği harcatmayalım” dedi.
AKP hükümetinin Alevilerin ibadethanesi cemevlerini hala tanımamasına rağmen çeşitli yerlerde AKP’li belediyelerin cemevi yaptırması tartışılıyor.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Adıyaman Şube Başkanı Nusret Tunç, AKP iktidarının cemevlerini mahkeme kararlarına rağmen hala tanımadığını ancak buna karşın bir taraftan da cemevi yapmalarını, var olan cemevlerinin eksiklerini gidermeye çalışmalarını, bakan, vali gibi devletin üst kademesinde yer alan bürokratların, siyasilerin ziyaretler gerçekleştirmesini samimiyetsiz bulduğunu söyledi.
“ALEVİLER ÜZERİNDEN OYUN OYNANIYOR”
PİRHA’ya değerlendirmelerde bulunan Tunç, seçimler yaklaştığı için cemevleri yapıldığını, ziyaretler gerçekleştirildiğini belirterek, şunları dile getirdi:
“Aleviler üzerinde her zaman aynı oyunlar oynanıyor. Bu yeni bir şey değil. Hükümetin öncelikle yapması gereken cemevlerini ibadethane olarak tanımaktır. Hükümetin Aleviliği tanıması lazım. Bununla ilgili yasal düzenlemeler yapması lazım. Bunların hepsinin devlet eliyle, resmi olarak yapılması lazım. Şimdi hükümet cemevi yapıyor ya bu cemevleri kaçaktır. Gecekondu yapar gibi cemevi yapıyorlar. Biz Alevi kurumları olarak da bunları yapıyoruz. Bunlar yasal değil. Hükümetin yaptığı cemevleri de bizim gibi vakıf ve derneklerin yaptığı cemevleri gibi yasal değil aslında. Çünkü bu cemevleri yasal olarak tanınmıyor. Kanunda yer almıyor, mecliste Alevilerle ilgili çıkan herhangi bir kanun yok. O yüzden Aleviler üzerine bir oyun oynanıyor. Bu sadece bir oyun.”
“İKTİDAR VE BAZI ALEVİ KURUMLARIN BAŞINDAKİ KİŞİLER BAŞKA HESAPLAR PEŞİNDELER”
Bugün birçok Alevi kurumun başındaki isimlerin de iktidarın bu oyununa ortak olduğunu vurgulayan Tunç sözlerine şöyle devam etti:
“O kurumların başına çöreklenen bir takım insanlar var. AKP ile veya başka partilerle kol kola girip başka hesaplar peşindeler. Bunlar kirli ilişkiler gerçekten. İnanan tabandaki Alevi kesimin temsilcisi değiller benim nazarımda. Eğer hükümet ciddi olsaydı, samimi olsaydı 20 yıldır iktidarda en azından Medeni Kanun’da bir değişiklik yapıp Aleviliği tanıyabilirdi. Cemevleri ibadethanedir, diye bir kanun çıkartabilirdi. Bunları çıkarmayan adamlar bugün dolaşıyorlar cemevi yapalım diyorlar. Eksikleriniz, gedikleriniz ne diye ilgileniyormuş gibi görünüyorlar. Hikaye hepsi, bunların bir anlamı yok. Bunlar aldatmacadır, avutmadır. AİHM’den karar çıkardık, zorunlu din dersleri kaldırılsın diye. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymayan bir iktidar var. Bırakın bunu Alevi kelimesinin bir yerde geçmesi bile yasaktı 2000 yılına kadar. Biz Hacı Bektaş Veli Vakfı olarak mahkemeye başvurduk. ‘Aleviyim denilmesinde, Alevilik kelimesinin kullanılmasında bir sakınca yoktur’ diye karar çıkarttık. Bugün Alevi kelimesi kullanılıyorsa mücadele sonucu kazanılan mahkeme kararı ile birlikte kullanılıyor. O yüzden bugün AKP iktidarının yaptığı samimi değildir.
“SAMİMİYSELER ALEVİLERİN SORUNLARINI ÇÖZSÜNLER”
Eğer gerçekten samimi iseler buyursunlar gelsinler. Alevilerin sorununu çözelim, biz de destek olalım. Ama onların dertleri Alevilerin sorunlarını çözmek değil. Dert Avrupa’ya şirin gözükmek, seçimlerde Türkiye’deki Alevilerin oyunu almaya çalışmak, Alevileri asimile etmek. Ama şimdiye kadar başarılı olamadılar. Bundan sonra da olacaklarını zannetmiyorum, olamazlar.”
“ZİYARETE GELEN BAKANA SORMAK LAZIM, CEMEVLERİNİ YASAL OLARAK NEDEN TANIMIYORSUNUZ?”
Hükümet tarafından yapılan cemevi ziyaretlerinde bazı Alevi kurumların onları karşılıyor olmasını, onlarla birlikte hareket ediyor olmasını doğru bulmadığını aktaran Tunç, “Yalnız bunu ikiye ayırmak gerekir. Şimdi dışarıdan gelmiş nezaketen karşılayabilirsiniz ama bir Adalet Bakanı cemevine gelmişse ben olsaydım ona şunu sorardım, ‘Siz Adalet Bakanısınız geldiğiniz bu cemevi yasal değil, kaçak. Yasal olarak siz bu cemevini tanımıyorsunuz. Adalet Bakanı olarak bunu kendinize yedire biliyor musunuz? Yakıştırıyor musunuz?’ Bunda bir sorun görmüyorsa diyeceğim bir şey yok. Ziyaret ettiğiniz bu cemevi yasal olarak var mıdır? Sizin ziyaretiniz ile birlikte cemevleri yasal olarak ibadethane sayılacak mı? Bunları sormak lazım Adalet Bakanına. Ama dediğim gibi dertleri bu değil, Alevilerin sorunlarını çözmek değil” diye konuştu.
Tunç konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bazı Alevi kurumlarına çökmüş başkanların, kişilerin dertleri de başka. O yüzden birlikte hareket edebiliyorlar. Biz bunları çok iyi tanıyoruz. Gösterişli cemevleri yapmak, paralar dökmek boşunadır. İşte gündemde Sedat Peker var, anlatıyor. Biz bu ülkede neler yaşandığını biliyorduk ama o deşifre etmiş oldu. İyi oldu. İktidarın bugünlere nasıl geldiğini, neler yapıldığını duyduk. Devletin ne hale düşürüldüğünü gördük. Bu gibi insanların karşısında gerçekten inançlı, dürüst, sağlam kişilerde susuyor, susmak zorunda bırakılıyor. Çünkü susmasa başına her şey gelebilir. Ülkede şu an tek adam rejimi var. Astığım astık, kestiğim kestik kafası ile yönetiliyor. Ülkede hukuk yok, işlemiyor.”
“ŞOV YAPMAYA GEREK YOK, ALEVİLİĞİ HARCATMAYALIM”
İktidarın samimiyetini göstermesi için cemevlerini ve Aleviliği yasal statüye kavuşturması gerektiğini ifade eden Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Adıyaman Şube Başkanı Nusret Tunç, şunları ifade etti:
“Hani Berat Albayrak istifa ederken ‘At izi it izine karıştı’ demişti ya ilk defa doğru bir şey söyledi. Türkiye’nin hali tam olarak da bu. O yüzden biz kime ne diyelim ki, ne yapabiliriz? Sistem bu, düzen bu. Benim olduğum yere hükümet kanadından birileri gelirse buyursun gelsinler ama geldikleri zaman da ben bunları söylerim, sorarım. Yok bana cemevi yap, üç kuruş para ver, şu adamı mı işe al böyle şeyler olmaz. Bunlar asla Aleviliğe yakışmaz. Bizim Aleviler olarak genel talebimiz ve ortak talebimiz cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesini istiyoruz ve Aleviliğin yasal statüye kavuşturulmasını istiyoruz. Bitti, nokta. Bunu yapan iktidarın ben elini de öperim, alnını da öperim ama bunları yapmıyorsa beni kandırmaya gelmesinler. Şov yapmaya gerek yok. Gidici olan bir iktidar için kendimizi harcatmayalım, Aleviliği harcatmayalım.”
Melis CİDDİOĞLU/PİRHA
Yoruma kapalı.