PİRHA – Süleyman Soylu’nun seçimleri darbe olarak nitelendirmesine tepki gösteren HBVAKV Kızılarık Cemevi Başkanı Nurettin Erdoğan, seçimlerde hiçbir zaman sivil darbe ile karşı karşıya kalınmadığını söyledi. İktidar cenahının panik içinde olduğunu söyleyen Erdoğan, iktidardaki siyasi kadroların dilinin toplumu ayrıştırıcı ve ötekileştirici olduğunu vurguladı.
14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi yaklaşırken, iktidar cephesinin seçimi darbe olarak nitelendirmesi infial yaratıyor.
Seçimleri “darbe” olarak nitelendirenlerden biri de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu. Süleyman Soylu’nun bu sözleri kamuoyunun büyük tepkisini çekti.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Antalya Şubesi Kızılarık Cemevi Başkanı Nurettin Erdoğan, Soylu’nun ‘darbe’ söylemini PİRHA‘ya değerlendirdi.
Türkiye’nin geleceği için en temelde eşit yapıya ihtiyacın olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bütün seçmenlere çok büyük görevler düşüyor. Geleceğimizin garantisi olan seçim sürecinin iyi değerlendirilmesi gerekir” dedi.
“İKTİDARDAKİLER SİYASET DİLİNİ TAMAMEN DEĞİŞTİRDİ”
Erdoğan, İktidar cenahının seçimler hakkında panik içinde olduğunu söyleyerek iktidardaki siyasi kadroların dilinin toplumu ayrıştırıcı ve ötekileştirici olduğunu da vurguladı. Erdoğan, ülkenin geleceği için en temelde eşit yapıya ihtiyaç olduğunu da söyledi. Bütün seçmenlere çok büyük görevlerin düştüğünü de belirten Erdoğan, şunları dile getirdi:
“İki hafta bir zaman kaldı. Bu iki hafta süre zarfında bütün siyasi partiler kendi projelerini, ülke için yapılacak çalışmalarını halka yansıtmaya çalışıyorlar. Muhalefet tarafında geniş bir kitle büyük bir heyecanla değişimden yana bir hava estiriyor. Miting alanlarında, sokak röportajlarında, halkla yapılan görüşlerde, kamuoyu araştırmalarında çok güzel ve olumlu yansımalar oluyor. Ama bunun öteki tarafı olan iktidar cenahı da panik içinde. Siyasi çalışmalar ve siyasi söylemler yaparken, topluma mesajlar verirken, toplumu ayrıştırıcı ve ötekileştirici dil kullanmaya başladı. Bu ülke Cumhuriyet tarihinden bu zamana kadar seçimlerde hiçbir zaman sivil darbe ile karşı karşıya kalmadı. Seçimlerin daha demokratik yapılması için mücadele verildi. Şu 22 yıllık süreçte ülkenin gelmiş olduğu nokta iflas etmiş durumda ve bunun acısını da bizler çekmekteyiz. İktidardaki siyasi kadroların en altından en üst kademesine kadar siyaset dilini tamamen değiştirdiler. İnsanları ötekileştirerek insanlar üzerinde etnik, inançsal yorumlar yapmaya ve incitici bir dil kullanmaya başladılar. Yapılan bu söylemi çok çirkin buluyoruz. Herkes diline sahip olmalı, kişileri incitici, onurunu kırıcı söylemlerde bulunmamalılar. Bunlar çok çirkin şeyler ve bir siyaset adamına da yakışmıyor. Birleştirici ve bütünleştirici bir süreç yürütmeleri topluma bu yönlü mesaj vermeleri gerekiyor.”
“SEÇMENLERE ÇOK BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR”
Seçmene çok görevler düştüğünü belirten HBVAKV Antalya Şubesi Kızılarık Cemevi Başkanı Nurettin Erdoğan, “Bugün 3 tane ittifak var, bu ittifakların kendi aralarında Cumhurbaşkanı seçiminde birleştiklerini görüyoruz. Bu da ülkenin hangi aşamaya geldiğinin göstergesidir. Evet, adaletli bir Cumhurbaşkanı seçilmesi gerekiyor, güçlü parlamenter sistemin tekrar kurulması ve demokratik bir yapıya dönüşmesi gerekiyor. Ülkemizin geleceği toplumların özgürce yaşaması için en temelde eşit yapıya ihtiyacımız var. Bütün seçmenlere çok büyük görevler düşüyor. Geleceğimizin garantisi olan seçim sürecinin iyi değerlendirilmesi gerekir” diye konuştu.
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.