IŞİD’in silahları mercek altında
Musul’da IŞİD’in terk ettiği silah fabrikalarını inceleyen CAR örgütü, IŞİD’in silah sevkiyat şebekesiyle ilgili raporunu yayınladı. Raporda sevkiyatın önemli bölümünün Türkiye üzerinden yapıldığına dikkat çekiliyor.
Silah sevkiyatları konusunda uzman İngiliz sivil toplum kuruluşu Conflict Armament Research (CAR) uzmanlarından oluşan ekipler, kasım ayında IŞİD’e karşı Musul’da yürütülen operasyonda Irak birliklerine eşlik etti. IŞİD’in terk ettiği altı silah fabrikasında ve cephede bırakılan silah ve cephaneler üzerinde incelemelerde bulunan uzmanların hazırladığı rapor, çarşamba günü kamuoyuna sunuldu. CAR Başkanı James Beavan, DW’nin sorularını yanıtladı:
DW: IŞİD’in silah ve cephane fabrikalarında ne tür silahlar üretilmiş? Miktar ve kaliteleri konusunda bilgi verebilir misiniz?
James Beavan: IŞİD’in en çok, farklı kalibrelerde, özellikle de 120 milimetrelik havan mermileri ürettiğini görüyoruz. En az iki farklı model roket de üretmişler. Fabrikalarda ve cephede ele geçirdiklerimizden yola çıkarak, on binlerce silah ürettiklerini söyleyebiliriz. Kalite açısından standartlaştırılmış kontrol önlemleri aldıkları sonucuna varıyoruz. Bulduğumuz belgelerde silahların tüm özellikleri listelenmiş. Yaptığımız kontrol ölçümleri, bulunan silahların bu listelenmiş özelliklere tamı tamına uyduğunu gösterdi. Yüksek hassasiyette, kaliteli işlenmiş silahlardı.
DW: IŞİD kendi silah üretimine ne ölçüde bağımlı? Bu üretim örgütün silah lojistiğinde ne rol oynuyor?
James Beavan: IŞİD emprovize silahlar kullanıyor ama bunları konvansiyonel şekilde kullanıyor. IŞİD komutanlarının çoğu Irak ordusunun ya da istihbaratının eski subayları. Bu nedenle daha ziyade konvansiyonel çatışmalara eğilimliler. Örneğin havan mermisi üretimiyle yerel topçu birliklerinin ihtiyacı karşılanıyor. Aynısı roketler için de geçerli. Bunlar, ekiplerimizin Musul’da olduğu dönemde de çok yoğun bir şekilde kullanılıyordu.
DW: Silahların üretiminde kullanılan teknoloji hakkında neler söyleyebilirsiniz?
James Beavan: Burada standartlaştırılmamış materyalden üretilen, endüstriyel patlayıcı ya da roketlerde itici yakıtın kullanılmadığı emprovize silahlardan bahsediyoruz. Ancak üretim atölyeleri çok basit görünse de, vardiya usulü çalışıp, yüksek miktarda, uygun kalitede üretim yapmışlar. Devletdışı bir orduda şimdiye kadar gördüğümüz tüm örneklerden çok daha gelişmiş bir sistem. IŞİD‘in Ramadi, Felluce ya da Tikrit’teki silah fabrikalarını da inceledik. Ama Musul’daki üretimin kapsamı çok daha büyüktü. Sonuçta Musul, IŞİD’in ekonomik merkezi, Irak‘ın ikinci büyük kenti olarak önemli bir yer. Ve burada büyük mühendislik ve üretim kapasitesi mevcuttu. IŞİD bundan yararlandı.
DW: CAR raporuna göre IŞİD füze yakıtı ve patlayıcı maddeler için gerekli kimyasal ön ürünleri büyük miktarlarda ve istikrarlı bir sevkiyat zinciri üzerinden edinebiliyordu. Sevkiyatın ağırlıklı olarak Türkiye üzerinden yapıldığı belirtiliyor. Bu kadar uzun bir süre istihbarat servislerinin dikkatini çekmeden böyle bir sevkiyat şebekesini nasıl işletebildiler?
James Beavan: Türk hükümeti bu konuda bir sorun olduğunu biliyor. Bu nedenle iç piyasada örneğin potasyum nitrat (güherçile) satışını düzenlemek için adımlar atıyor. Bu tarımda gübre olarak kullanılıyor ama aynı zamanda patlayıcı madde yapımında da kullanılabilir. Sorunun farkındalar ancak sonuçta ortadaki gerçek, IŞİD‘in uzun bir süre Türkiye’nin güneyindeki ticari piyasada ön ürünler ve kimyasal madde temin edebilmiş olması. Sevkiyat zinciri incelendiğinde bu açıkça ortaya çıkıyor. IŞİD kontrolündeki bölgelerle Türkiye’nin güneyi arasındaki sınır uzun süre az ya da çok açık durumdaydı. Sınırötesi yoğun ticaret vardı. Türkiye ile Suriye’de YPG milisinin kontrolündeki bölgeler arasındaki sınıra baktığımızda ise enteresan bir tezat var. Bu sınır sımsıkı kapalı.
DW: Kendi silah üretimi dışında IŞİD’in diğer silah kaynakları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
James Beavan: IŞİD başlangıçta Irak ordusundan büyük miktarlarda silah ve mühimmat yağmaladı. Hala IŞİD’in elinde Irak ordusu depolarından kaynaklanan silahlar görüyoruz. IŞİD Suriye ordusundan da çok sayıda silah ele geçirdi. Son dönemde Suriye’nin kuzeyi üzerinden gelen silah ve mühimmat sayısında artış var. Bunlar çeşitli ülkeler tarafından finanse edilen, Türkiye üzerinden Suriyeli muhalif gruplara aktarılan ve sonradan IŞİD’in eline geçen silahlar.
DW: Araştırmalarınız sonucunda, Musul’da IŞİD’e karşı taarruzun ne yönde ilerleyebileceği konusunda bir öngörüde bulunmak mümkün mü?
James Beavan: Bu konuda spekülasyona girmek istemem. Ama gördüğümüz şey şu: Şu an IŞİD, son üç yıl içinde ürettiği yeni cephaneleri harcıyor. Cephane kullanımları çok yoğun olmasına rağmen sevkiyat işlemeye devam ediyor gibi görünüyor. IŞİD’in elinde yeterli miktarda silah ve mühimmat olduğunu düşünüyorum.
© Deutsche Welle Türkçe
Matthias von Hein
Yoruma kapalı.