Alevi Haber Ajansi

‘Canıyla ağır bedeller ödeyen sağlık çalışanlarının talepleri karşılanmalı’-VİDEO

PİRHA- Toplumsal Özgürlük Partisi İzmir Halk Sağlığı Meclisi, salgın döneminde sağlık çalışanlarının izin, emeklilik ve istifa etme haklarının anayasaya aykırı bir biçimde ellerinden alınarak, çalışma şartlarının ağırlaştığına dikkat çekti.

Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) İzmir Halk Sağlığı Meclisi, ‘Sağlık Haktır Herkese Güvenceli Yaşam’ kampanyası başlatarak salgın sürecinde sağlık emekçilerinin ağırlaşan şartlarının düzeltilmesi çağrısında bulundu.

İzmir Halk Sağlığı Meclisi adına açıklamayı okuyan Arzu Sert, “Salgınla kahramanca, canla başla savaşan ve bu uğurda ağır bedeller ödeyen sağlık çalışanların tüm talepleri yerine getirilmelidir. Covid-19 meslek hastalığı sayılmalı, aşılama konusunda öncelik sağlık çalışanlarına tanınmalıdır. Öte yandan sağlık emekçilerinin salgınla mücadele edebilmelerinin en temel koşulu tam kapanmadır. Tam kapanma sağlanmadan, sağlık emekçilerinin sırtlarına yüklenen salgın yönetimi terk edilmelidir” ifadelerini kullandı.

“SAĞLIK ÇALIŞANLARI HASTALIKTA MÜCADELEDE KURBAN EDİLDİ”

Sağlık politikalarının iflas ettiğini, halk ve sağlık emekçilerinin kendi kaderine terk edildiğini belirten Sert, halkın salgının yarattığı yıkım koşullarında ölüm, açlık ve hastalıkla baş başa bırakıldığını ve sağlık çalışanlarının çok büyük bir hızla yayılan hastalıkla mücadelede kurban olarak kullanıldığını kaydetti.

Sert, “Salgının başladığı süreçten bugüne kadar 300en fazla sayıda sağlık emekçisini kaybettik. Sağlık emekçileri insani olmayan çalışma koşullarına maruz bırakılmaktadır. Kişisel koruyucu ekipmanlar ne sağlık emekçilerine ne de halka sağlanmıyor. Hakkınız ödenmez diyerek alkışlanan sağlık emekçilerine ayrılan 2021 sağlık bütçesi tam anlamıyla utanç tablosudur. Bütün bunları sırf ekonominin çarkları dönsün, zengin bir azınlık servetini büyütmeye devam etsin diye yapıyorlar. Büyük bir kesimin canı ve sağlığı küçük bir azınlığın çıkarı için feda ediliyor. İşçiler, emekçiler, yoksullar eve kapanıp yoksullaşmak ve işsiz kalmak ile işe gidip hastalığı kapmak, ölmek ya da hastalığı yakınlarına bulaştırmak arasında bırakıldı. Ayrıcalıklı bir azınlık dışında hiç kimsenin güvenceli bir şekilde eve kapanma lüksü olmuyor. Dolayısıyla salgın altında kapitalizmin çarkları döndürülmeye devam ediyor” diye konuştu.

“SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN SIRTINA YÜKLENEN SALGIN YÖNETİMİ TERKEDİLMELİ”

“Bu böyle gitmemeli diyen herkesi kampanyamıza ses vermeye, işçilerin, yoksulların, sağlık emekçilerinin taleplerini hep birlikte dillendirmeye çağırıyoruz” diyen Sert, kampanyaya destek olma çağrısında bulunarak salgınla canla başla savaşan ve ağır bedeller ödeyen sağlık çalışanların tüm talepleri yerine getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Sert, talepleri şöyle sıraladı:

*Salgınla etkili bir mücadele için Türk Tabipler Birliği’nin 28 günlük tam kapanma çağrısı derhal uygulanmalıdır. Bu kapanmada elbette acil ve zorunlu işler dışarıda bırakılmalıdır. Ancak daha da önemlisi, bu kapanmanın ekonomik maliyeti devlet tarafından karşılanmalıdır.

* Herkese gelir güvencesini içine alacak bir dizi ekonomik önlem paketi hazırlanmalıdır. Ücretsiz izin uygulamasının yasaklandığı, ücretli izne herkesin erişebileceği düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Doğalgaz, elektrik, su, telefon, internet gibi hizmetlerin giderleri ücretsiz olmalıdır.

*Aşıya erişim konusundaki tüm şüpheler giderilmelidir. Bilimsel ve etik kurallarla ruhsatlandırılmış aşılar herkese ücretsiz uygulanmalı, uygulama konusundaki sınıfsal ayrım ortadan kaldırılmalıdır. Yoksulların aşıya erişimleri derhal sağlanmalıdır.

*Salgında ön saflarda mücadele veren sağlık çalışanları mesleklerini icra ederken temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Nitelikli ve sağlıklı beslenme hakları dahi ellerinden alınıyor. Medyada yer alan görsellerden gördük ki bizlere kuru ekmek uygun görülüyor. Sadece birkaç gün önce Mersin’de sağlık çalışanı Kadir Saldız 24 saatlik tuttuğu nöbetin ardından dinlemek için uzandığı sandalyeden kalkamadı.24 saat nöbet uygulaması yasaklanmalı, sağlık kurumlarında dönüşümlü çalışma uygulaması planlanmalıdır.

*Sağlık emekçilerinin izin, emeklilik ve istifa etme hakları anayasaya aykırı bir biçimde ellerinden alınıyor. Uzun çalışma süreleri pandemi ile daha fazla artmıştır. Acilen ihtiyacı karşılayacak kadrolu sağlık emekçileri istihdamı yapılmalıdır. En düşük temel ücret yoksulluk sınırının üstünde olmak üzere düzenleme yapılmalıdır.

*Salgınla kahramanca, canla başla savaşan ve bu uğurda ağır bedeller ödeyen sağlık çalışanların tüm talepleri yerine getirilmelidir. Covid 19 meslek hastalığı sayılmalı, aşılama konusunda öncelik sağlık çalışanlarına tanınmalıdır. Öte yandan sağlık emekçilerinin salgınla mücadele edebilmelerinin en temel koşulu tam kapanmadır. Tam kapanma sağlanmadan, sağlık emekçilerinin sırtlarına yüklenen salgın yönetimi terk edilmelidir.

*Sağlık emekçilerine dinlenebilecekleri alanlar sağlamayan, sağlık hizmeti verme konusunda birer ucubeye dönüşen özel hastaneler ve şehir hastaneleri kamulaştırılmalı, sağlık paralı bir hizmet olmaktan çıkarılmalıdır.

*Bir diğer nokta ise, halkın ruh sağlığı ile ilgili. Toplumun büyük bir kesiminde şok etkisi yaratan ve büyük yıkımlara yol açan salgın ve ekonomik kriz ruh sağlığı üzerinde büyük hasarlara yol açıyor. Çocuklardan gençlere, orta yaştan yaşlılara kadar toplumun tüm kesimleri bu olumsuz koşullardan fazlasıyla etkileniyor. Bu çerçevede, ruh sağlığı hizmetlerine erişim konusunda adımlar atılmalı, ruh sağlığı hizmetleri yaygınlaştırılmalı ve ücretsiz hale getirilmelidir.

PİRHA/İZMİR

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak