PİRHA- Gazeteci Yazar Can Kasapoğlu, 24 Haziran seçimlerinde Alevi kimliğini taşıyabilecek olanların meydanlara çıkması gerektiğini vurgulayarak, “Aday adaylarının Alevi inancını tanıması elzemdir” dedi.
Gazeteci Yazar Can Kasapoğlu “Alevi aday adayları ve seçim komisyonları üzerine bir analiz” başlıklı yazısında 24 Haziran seçimlerini, Alevi adaylarının niteliklerini ve Aleviliğin mecliste temsilinin nasıl olması gerektiğini değerlendiriyor.
Kasapoğlu, yazısında her seçim döneminde olduğu üzere siyasal partilerin dikkatlerinin Aleviler üzerinde yoğunlaştığını ve Alevilerin seçimlerde alacağı tavrın Alevilerin geleceği açısından büyük bir öneme sahip olduğunu ifade etti.
“CUMHURİYET, ALEVİLERİN VE KÜRTLERİN TASFİYESİ ÜZERİNE ŞEKİLLENMİŞ”
Seçimde, Alevi kimliğini taşıyabilecek olanların meydanlara çıkması gerektiğini vurgulayan Gazeteci-Yazar Can Kasapoğlu, şöyle yazdı:
“Özellikle cumhuriyetle birlikte Alevilerin ‘sözde laik’ TC’yi sahiplenmesi sağlanmış ancak hiçte laik olmayan, başta Aleviler olmak üzere Mezopotamya-Anadolu’da Kürtlere, Alevilere ve diğer kadim azınlık halklar ile inançlarına adeta ‘kan kusturan’ bu sistem, ne Alevileri ne de diğer halkları ve inançlarını sahiplenmemiştir.
Zaten genel olarak Kürtlerin ve özel olarakta Alevilerin tasfiyesi üzerine şekillenmiş cumhuriyetin siyasal parti ya da partileri, ne zamanki seçimler zamanı gelmiş, işte o zaman mevcut sistem ve onun düzen partileri Alevilere ‘şirin’ görünmek adına tekrardan sinsi, çıkarcı, asimilasyoncu ve diğerini ‘öcü’ gösterip kendini ise ‘şefkatli’ gösteren sahte ve yalancı siyaseti ile Alevilerin karşısına çıkmaktan utanmamıştır.
Giderek su yüzüne çıkan bu siyasetleri ve deşifre olmalarından ötürü cumhuriyetin ‘köklü’ partileri ise başından beri olduğu üzere son dönemlerde ‘yine Alevi Aday’ adı altında ikinci bir kuşatmaya yöneldikleri gözlemlenmektedir.”
“ADAY ADAYLARININ ALEVİ İNANCINI TANIMASI ELZEMDİR”
Can Kasapoğlu yazısında bu noktada aday adaylarının kriterleri ve bu adayların başvurularını değerlendiren ‘komisyonlar’ da görev alanlarında ‘Alevilik ve Aleviler’ olmak üzere genel olarak ‘Alevi inancını’ tanımasının elzem olduğunu ifade ediyor:
“Elbette başvuru şartları bulunan her Alevi kişinin başvuru hakkı vardır ve ‘aday-adaylığı’ süreci yaşanacaktır. Başvuru sonrasında ise komisyonlar tarafından demokratik bir şekilde değerlendirilen ‘aday-adaylarının’ durumu netleşecek ve yarış başlayacaktır. Burada önemle üzerinde durulması gerektiğine inandığımız bir-iki başlığa dikkat çekmekte yarar var.
Bunlar;
Bürokratik vb sorunları olmayan aday-adaylarının başvurularını değerlendiren ‘komisyonların’ adaylardaki Alevilerle ilgili hangi kriterleri gözönüne alıp-almadığıdır. Bu anlamda ‘komisyon’da görev alanlarında başta ‘Alevilik ve Aleviler’ olmak üzere genel olarak ‘inançlarımızı’ ne kadar tanıyıp-tanımadığı elzemdir. Bazı durumlara ‘özgün’ yaklaşmak önemlidir.
Diğer bir deyimle herhangi bir kurum ya da federasyon-konfederasyon tarafından ‘önerilen’ adaylar önemli olduğu kadar bu tek başına yeterli olmayabilir. Esas belirleyici olanın ise adayın olduğu kadar ‘aday-adaylığı’ başvurusu yapan ya da önerilen kişinin yukarıda adı geçen ana başlıklara nasıl yaklaştığı, bu anlamda birikimi, deneyimi vb. yetenekleri, çözüm önerileri var mıdır, yok mudur meselesidir.”
“HDP 7 HAZİRAN 2015 SEÇİMLERİNDE FARKLI BİR DURUŞ GÖSTERMİŞTİR”
Can Kasapoğlu yazısında, 7 Haziran 2015 seçimlerinde Halkların Demokrasi Partisi’nin (HDP) mevcut ve partilerden farklı bir duruş sergilediğini bizzat Alevilere, Alevi federasyon veya şahsiyetlerine, ‘gelin kendinizi temsil edin, kendi adınıza siyaset yapın’ diyerek yeni bir yaklaşım gösterdiğini belirtiyor.
Kasapoğlu şöyle devam etti:
“Kaldı ki HDP içerisinde zaten oldukça önemli sayıda Alevi inançlı milletvekilleri var iken HDP bunu yapmıştı ancak bunlar daha çok ‘genel’ anlamda bir siyaset yapıyorlardı. Yani bir bakıma HDP, Alevilere ‘Kontejan’ vererek bir kapı açmıştı.
“ALEVİ KİMLİĞİNİ TAŞIYABİLECEK OLANLAR MEYDANLARA ÇIKMALI”
Can Kasapoğlu yazısını Alevi kimliğini taşıyabilecek, sahiplenecek ve de hesap sorabilecek adayların meydanlara çıkması gerektiğini ifade ederek şunları vurguluyor:
“Başka bir deyimle salt ‘Alevidir’ yerine, Aleviler içinde veya yapılan ‘Aday-Adayları’ başvuruları arasında yukarıda belirttiğimiz sıfatlara, birikime sahip, bu anlamda bedel de ödemiş ya da ödemeyi göze almış, gerek ülkede ve gerekse diasporada Alevi kurumlarında hizmet veren akademisyen canlarımızın olduğuna inanıyorum.
Sonuç olarak bir bütün olarak bu değerlerimiz, devletin resmi dini statüsündeki İslamiyetin hem tesiri ve hemde esiri altındadır!
24 Haziran 2018 seçimlerinde hem Alevilerin ve hem de Aleviliğin kendi temsiliyetini meclise taşıyacak, Aleviliğin tarihsel onurlu duruşunu sahiplenerek zalimlerden hesap soracak olanlar çıkmalı ‘hak meydanına.” (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.