Alevi Haber Ajansi

Can: Alevilere yönelik katliamlara karşı uluslararası boyutta diplomasi çalışması yürütmeliyiz-VİDEO

PİRHA- Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Antalya Şube Sekreteri Zeynel Can, Suriye’de Alevilerle birlikte tüm inanç ve kimliklerin tehdit altında olduğunu belirterek, “Bütün dünya Alevileri, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Af Örgütü, Avrupa devletleri, Türkiye hükümeti, insan hakları aktivistleri ve barış temsilcileri de dahil olmak üzere Alevilere yönelik katliamlara karşı bir an önce harekete geçmeli” çağrısında bulundu.

Suriye’de Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütünün Esad yönetimini devirmesi ardından Alevilerin de tedirginliği arttı. Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 13’ünü oluşturan Aleviler, ülkenin daha çok sahil kesiminde yaşam sürmekteydi. Şam’ın düşmesinin ardından HTŞ’liler, başta Lazkiye olmak üzere birçok kentte Alevilerin yaşam alanlarını adeta gasp etti.

Suriye’deki Alevilere ait inanç merkezlerine yönelik saldırılar da tepkilere neden oluyor.

Hüseyin bin Hamdan el Hasibi’nin türbesinin yakılıp, görevli beş sivilin öldürülmesi sonrasında bölgedeki korku daha da arttı. Arap Alevileri Humus, Hama, Tartus ve Lazkiye’de bu ölümlere karşı protesto düzenledi ancak HTŞ, yapılan protestolara da silahla karşılık verdi.

Son olarak Alevi Akademisyen Rasha El Ali’nin HTŞ tarafından kaçırılarak katledildi.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Antalya Şube Sekreteri Zeynel Can, Suriye’de Alevilere yönelik yapılan saldırılarla ilgili PİRHA’ya açıklamalarda bulundu.

“İSRAİL’İNİ GAZEDEKİ KATLİAMINDAKİ SESSİZLİK SONUÇ OLARAK ALEVİ KATLİAMINDA NORMALDİR ANLAYIŞINI DOĞURDU

HTŞ’nin  İdlip’e sıkışmış zayıf hali ile birlikte Türkiye Cumhurbaşkanın Esad’la görüşmek için ciddi çaba sarf ettiği bir dönemde bir anda her şeyin altüst olduğunu belirten Can, “10 günde hayret edilecek bir şekilde HTŞ düğün alayına konvoy kurmuş gibi Şam’a kadar gittiler. Ardından İsrail’in Suriye ile savaşıyormuş gibi tek taraflı Şam yakınlarına (Golan Tepeleri) kadar bombalamasının ardından yavaş yavaş ortaya çıkan fotoğrafın Rusya’nın Ukrayna’daki sıkışmış hali anlaşılan o ki Rusya, Amerika, İngiltere ve İsrail dörtgeninde bir anlaşma yaptı” diye belirtti.

Görünenin manzaranın Ortadoğu’da yeniden bir şekillenme olacağının olgusunu taşıdığını belirten Can, “Şu an itibariyle resmi olmasa bile fili olarak Suriye parçalanmıştır, bölünmüştür ve bundan sadece kim ne kadar nereden pay alacak meselesidir” dedi.

“SURİYE HİÇBİR ZAMAN ALEVİ DEVLETİ OLMAMIŞTIR”

“Suriye’de Alevilere düşen pay ne olmuştur ne olacaktır?” sorusunun çok önemli olduğunun altını çizen Can, “Esat’ın Nusayri bir Alevi olmasına rağmen Suriye’de hiçbir zaman için bir Alevi devleti olmamıştır. Hükümetin bakanları ve yöneten kadrolarının birçoğunun da Sünni inançtaki insanlardı. Esat bir Arap milliyetçilisiydi ve sonuçta rejimin yıkılması ile beraber Aleviler orada savunmasız bir biçimde kaldılar. Geçmişte baba Esat zamanında da iktidarın Alevilerden yana bir iktidar değildi” diye belirtti.

“SURİYE’DE ESATIN BASKICI REJİMİNİN SORUMLUSU ALEVİLERMİŞ GİBİ BİR ALGI VAR BU TANMAMEN YANLIŞ”

Zeynel Can, Suriye’de sanki baskıcı rejimin sorumlusu Alevlermiş gibi bir yaklaşım olduğunu vurgulayarak, “Bu Alevilere karşı bir intikam meselesine dönüştürmeye çalışılıyor. Alevilerin kesinlikle burada bir sorumluluğu yok” diye belirtti.

Suriye’de HTŞ’nin yönetimde ne kadar kalıcı olacağının belirsizliğini koruduğunu söyleyen Can, Suriye’de dengeler üzerinden bir pazarlığın söz konusu olduğunu belirtti.

Suriye’de en önemli ve en temel sorunun şu anda en zayıf halklar ve inançlar olduğuna dikkat çeken Can, “Aleviler, Ezidiler, Süryaniler, Keldaniler bunların yeniden bir meze meselesine dönüştürülmeden sahip çıkması gereken unsurlar olarak görmek gerekir” dedi.

“SURİYE’DE İNANÇLARIN VE KİMLKLERİN KATLEDİLMESİNE KARŞI ULUSLARARASI KAMUOYU OLUŞTURULMALI”

Suriye’de inanç ve kimliklerin katledilmemesi için herkese büyük görev düştüğünü belirten HBVAKV Antalya Şube Sekreteri Zeynel Can, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

“Katliamların mutlaka önüne geçilmeli. Başka türlü orada barış gelmez. Bu katliamlar sürdüğü zaman yeniden bir iç savaş çıkar ve barış ortamını sağlamaya kısa vadede Amerika’da dahil kimsenin gücü yetmez. Avrupa ve bütün dünya Alevileri olmak üzere bir duyarlılığın geliştirilmeli. Sadece bizim buradan ses çıkararak bunu önleyemeyiz. Bu yetmez. Birleşmiş Milletler, Avrupa devletleri ve Türkiye hükümeti de bu sürece dahil edilmeli. Bu konuda diplomatik bir yapının oluşturulup sadece Alevi kurumları değil, Alevi kurumlarının da içinde olduğu yine Uluslararası Af Örgütü, insan hakları aktivistleri barış temsilcilerine kadar bir araya gelmelidir. Bu tür iç savaşın sürdüğü ülkelerde özellikle saldırıya hedef olan kesimlerin mutlaka koruma altına alınması lazım, başka türlü olmaz.”

Cebrail ARSLAN/ANTALYA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak