Alevi Haber Ajansi

Çamuroğlu: Bir Alevi kurumu başkanı, başbakandan 50 milyon lira istedi ve o para ödendi- VİDEO

PİRHA – Tarihçi-Yazar Reha Çamuroğlu, AKP’nin Alevi Çalıştayı’na ilişkin “Muhatabımız hükümet olacaktı. Fakat Faruk Çelik gelince 7 tane çalıştay ortaya atıldı. O zaman ben Başbakan’a ‘bizim muhatabımız hükümet, aydınlar, ilahiyatçılar falan değil. Ne gerek var 7 tane çalıştaya’ dedim. Kabul etmediler. Başbakanın danışmanlığından istifa ettim” dedi. Çamuroğlu ayrıca, “2009’da Dolmabahçe Sarayı’nda bir Alevi kurumu başkanının Başbakandan 50 milyon lira istemesi beni yerin dibine soktu. O para ödendi” ifadelerini kullandı. 

AKP’de 23. Dönem Milletvekilliği yapan Tarihçi-Yazar Reha Çamuroğlu, CAN TV’de Prof. Dr. Çiğdem Boz‘un sunduğu Yol’un Yüzyılı programının konuğuydu.

1990’lı yıllarda DYP’de genel başkan yardımcılığı yapan Reha Çamuroğlu, 2004’te DYP’nin herkesi kucaklamayacağı, Türkiye’nin yeni problemlerine çözüm getirecek bir siyaset alternatifi üretmekte zorluk çekeceğini söyleyerek istifa etmişti. Sonrasında AKP’de 23. Dönem Milletvekilliği yaptı.

Prof. Dr. Çiğdem Boz’un soruları üzerine Çamuroğlu, neden sağ partilerde siyaset yaptığını, 2008’de AKP’nin düzenlediği Alevi iftarını, AKP’nin Alevi Açılımını Yol’un Yüzyılı programında değerlendirdi.

“FARUK ÇELİK GELİNCE 7 TANE ÇALIŞTAY ORTAYA ATILDI”

Alevileri muhatap almak yerine çoklu muhataplarla 7 Alevi Çalıştay’ı düzenlendiğini belirten Çamuroğlu, “Bizim tasarımımız Alevi örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle hükümetin temsilcilerinin bir masaya oturmasıydı. Ve bizim çalıştay önerimiz bir iki toplantıydı. Muhatabımız hükümet olacaktı. Fakat Faruk Çelik gelince 7 tane çalıştay ortaya atıldı. Gazetecilerle ayrı toplantı, ilahiyatçılarla ayrı toplantı, siyasilerle ayrı toplantı, aydınlarla ayrı toplantı olarak 7 tane çalıştay ilan edildi. O zaman ben Başbakan’a ‘bizim muhatabımız hükümet, aydınlar, ilahiyatçılar falan değil. Neden böyle bir tablo ortaya çıktı? Ne gerek var 7 tane çalıştaya’ dedim. Kabul etmediler. Kabul etmeyince ben Sayın Başbakan’ın danışmanlığından istifa ettim. Ve bu çalıştaylara katılmayacağımı belirttim ve ‘bu çalıştayları doğru bulmuyorum’ dedim. Hatta o sıra Hürriyet Gazetesi’nde Sayın Şükrü Küçükşahin benim istifamı yazdı” diye konuştu.

“ALEVİ AÇILIMINI BEN BAŞLATTIM”

Alevi açılımını kendisinin başlattığını söyleyen Çamuroğlu, şöyle konuştu:

“Benim adımı ortadan silmek için hem hükümet hem de bazı Aleviler çok uğraştılar. Bazı Aleviler bunu Alevi toplumunun bir liderlik meselesi olarak gördüler. Eski ülkücü, Ülkü Ocakları’nın Almanya temsilcisi, ben gittim 5 dakika sonra Musa Serdar Çelebi (Avrupa Türk-İslam Birliği Kurucu Başkanı)geldi. Bana bunun haberi verilmemişti. Ben Alevilik konusunda bir görüşmeye gidiyorum ve orada kendimi başka bir toplantıda buluyorum. İzzettin Doğan’ın çağırdığı bir konuk. Ben oradan ayrılırken şoförüm beni aradı ‘Burada CEM TV’nin kameraları var, çıkarken lütfen yalnız çıkın’ dedi. Çünkü o sırada Musa Serdar Çelebi de çıkacaktı. Yani ben orada Alevilerin problemlerini Musa Serdar Çelebi ile görüşmüş biri olarak CEM TV ekranlarına çıkacaktım. Bu sefer Alevi kamuoyu ne düşünecekti? İzzettin Doğan bunu bir liderlik mücadelesine dönüştürdü.”

“KELLİ FELLİ BİR KURUM BAŞKANI BAŞBAKANDAN 50 MİLYON LİRA İSTEMİŞTİ”

Çamuroğlu, Alevi kurumlarının çalıştaylar boyunca nasıl bir performans gösterdiklerine ve taleplerine dair ise şunları anlattı:

“Ben Alevi kurumları konusunda çok dertliyim. 2009’da çalıştay öncesinde, benim istifamdan önce Sayın Başbakan (Erdoğan), Sayın Başbakan yardımcısı Yalçın Akdoğan ve ben Dolmabahçe Sarayı’nda bir Alevi kurumunun yönetim kuruluyla buluşuyoruz. Orada taleplerini dinleyeceğiz. Kurumun değerli başkanı konuşmanın sonlarına doğru söz aldı. Birinci madde olarak düzenleyecekleri bir toplantıya 50 milyon lira istedi. Orada kelli felli bir kurum başkanının ilk sözünün başbakandan 50 milyon lira istemesi beni yerin dibine soktu. Ve Başbakan’a bu konuyla muhatap olabileceğimi söyledim. O para da sonradan ödendi.”

“ALEVİ ÇALIŞTAYLARININ SONUÇ RAPORU ALEVİLİK ÜZERİNE YAZILMIŞ EN VAHİM BELEGELERDEN BİRİ”

Çamuroğlu, Alevi Çalıştayları’nın sonuç raporuna dair de “Alevilik üzerine yazılmış en vahim belgelerden biridir. O rapor Alevilik meselesini bir güvenlik meselesi olarak koyan bir rapordur. Raporu da Necdet Subaşı yazdı. Zannediyorum ki şu an da kendisi de o rapordan memnun değildir. Ben o raporu her bulunduğum konferansta, seminerde eleştirdim. O Alevi meselesini, Alevileri bir güvenlik sorunu olarak gören, Dersim Katliamı’ndan bu yana süren bir tavrın devamıdır. Ben o raporun neredeyse her yerini çizdim. O rapor tamamen Aleviliği bir güvenlik meselesine indirgeyen vahim bir rapordur.”

PİRHA/İSTANBUL

Programın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak