Alevi Haber Ajansi

Cami değil su istiyoruz: Dersim’in Hakis köyünde özel mülkiyete cami dayatması -VİDEO

PİRHA – Dersim’in Nazımiye ilçesine bağlı Hakis (Büyükyurt) köyünde, İlçe Müftülüğü köylülere ait özel bir mülkiyetin üzerine cami yapmak istiyor. Köylüler asıl ihtiyaçlarının cami değil su, yol ve sağlık ocağı olduğunu belirterek tepki gösterdi. Köylüler, “Burası bizim toprağımız, cami istemiyoruz” diyerek karara karşı dava açtı.

90’lı yıllarda köy boşaltmalarının en yoğun yaşandığı kentlerin başında gelen Dersim’de, Hakis köyü de 1994 yılında tamamen boşaltılmıştı. OHAL Valiliği’nin Kasım 1997 tarihli raporuna göre sadece o yıl içinde 183 köy, 823 mezra, 8 bin 439 hane boşaltılmış, 41 bin 939 kişi yerinden edilmişti.

DEĞİRMEN YIKILDI CAMİ YAPILDI

Hakis köyünde 130 yıllık bir değirmen, köy boşken 1985 yılında camiye çevrildi. Köylüler 2000’li yıllarda geri döndüklerinde, değirmenin yıkılarak yerine cami yapıldığını gördü. O günden bu yana da köylüler, tapulu mallarının “Allah’ın evi” denilerek ellerinden alınmasına karşı hukuk mücadelesi veriyor.

Nazımiye İlçe Müftülüğü’nün girişimiyle yeniden cami yapılmak istenen alan için açılan dava, şu anda Erzurum İstinaf Mahkemesi’nde sürüyor.

“BU KADAR SORUNUMUZ DURURKEN NEDEN CAMİ?” 

Köylülerden Fatma Aksoylu, köyde yaşayan herkesin Alevi olduğunu hatırlatarak, “Hakis köyünde herkes Alevi. Cami yerine cemevi yapılması lazım. En büyük sorunumuz şu anda köy odası, sağlık ocağı, yol ve su. Öyle haneler var ki susuz. Bu kadar sorunumuz dururken neden cami? Biz buranın halkı olarak cami istemiyoruz” dedi.

Değirmenin eski sahiplerinden Mine Sarıçiçek, tapusuz şekilde ellerinden alınan değirmenin hikâyesini şöyle anlattı:
“1980’lerde 300 hane buğdayını, arpasını burada öğütürdü. 1994’te köyümüz boşaltıldı, geri döndüğümde değirmen yıkılıp cami yapılmıştı ama dış cephesi kalmıştı. Biz onardık, 8 yıl hayvancılık yaptık, sonra konuk evi yaptık. Müftülüğe gidip anahtarı istedim, ‘Burası Allah’ın evidir, sen orayı pisletirsin’ dediler. Dedim ki gelin beraber bakalım, orası değirmen mi cami mi? Eğer cami ise minaresi nerede? Ben malımı geri istiyorum, köyümde cami istemiyorum.”

“HOPARLÖRDEN EZAN DAYATMASI”

Bir başka köylü Düzali Akdağ ise “Ben camiye karşı değilim ama burada cami istemiyorum. Burası Sarıçiçek ailesinin mülkiyetidir. Cami isteyen vatandaşlar varsa kendi tapusunu versin, orada cami yapılsın” sözleriyle tepki gösterdi.

Cami yapılmak istenen yerin kendi dedesinden kaldığını belirten Murat Sarıçiçek de, asimilasyon politikalarına dikkat çekti:
“1980’lerde Kenan Güven döneminde her Alevi köyüne cami yapılırsa halk rahat eder denilmiş, yaşlılarımıza korkuyla imzalatılmış. Köy boşaltılınca yıllarca gelemedik. Şimdi döndük ama tapulu yerimize el koymak istiyorlar. Hoca gelemiyor, çünkü cemaat bulamıyor. Ama hoparlörle ezan dinletmek istiyorlar. Biz cami değil, huzur istiyoruz.”

PİRHA/DERSİM

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.