Alevi Haber Ajansi

Çal Baba Ziyaretindeki maden ruhsatının iptali için kritik dava görüldü!

PİRHA- Tokat’ın Günçalı Köyü’nde maden arama izninin iptal edilmesine karşı açılan davanın ilk duruşması görüldü. Avukat İsmail Hakkı Atal, yaptığı savunmada, bölgenin Aleviler için önemine dikkat çekti.

Tokat’a bağlı Günçalı ve Killik köylerinde açılması planlanan maden sahasına karşı yöre halkının mücadelesi sürüyor. HLC Kıymetli Madenler ve Yatırım AŞ adlı şirkete verilen maden arama ruhsatının iptal edilmesi için açılan davanın ilk duruşması Tokat İdare Mahkemesi’nde görüldü.

Yöre halkının yoğun ilgi gösterdiği davanın avukatlığını ise İsmail Hakkı Atal üstlendi. Av. Atal, duruşma sonrası PİRHA’ya konuştu.

ALEVİLERİN İNANÇ MERKEZİ!

Av. İsmail Hakkı Atal, yaptığı savunmada Günçalı Köyü’nün bir inanç merkezi olduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı:

“Maden sahası olarak belirlenen bölgenin Alevi Bektaşiler için bir tür inanç merkezi olduğunu belirterek bu sebeple ruhsat verilemeyeceğini söyledik. Köyün tarihi özelliklerini, önemini, Alevi kültürünün buralarda yaşatıldığını, bölgede cem ibadetlerinin yapıldığını ve her ağacın bir aileye zimmetli olduğunu anlattık. Ayrıca Günçalı Köyü’nün hemen yanındaki güzelce barajına işaret ettik. Bu baraj 2002 yılında devreye girdi ve yaklaşık 30 köyün su ihtiyacını karşılıyor. On binlerce dönüm arazi, bu baraj sayesinde sulanıyor. Şimdi burada maden sahası açılması demek bütün ovanın siyanürle zehirlenmesi anlamına gelir.

Çal Babanın üzerinde 4 tane siyanürlü altın madeni ruhsatı var. Bu ruhsatlar nasıl verilmiş? Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün bu konuda suç işlediğini söyledik. ‘Neyin ne olduğuna bakmadan, önüne gelen herkese ruhsat veriliyor’ dedik. Ayrıca Tokat’ın Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde olduğunu vurguladık. Türkiye’de siyanürlü altın madenlerinin nasıl sonuçlara yol açtığını belirterek İliç’te olanlara işaret ettik. Dolayısıyla Günçalı’da yapılmak istenenin bir yok edici faaliyet olduğunu belirttik. Küresel kapitalist şirketlerin çoğunluğunun İngiliz ve Kanada şirketleri olduğunu ama son yıllarda halkın tepkisi nedeniyle Türkçe isimler arkasında kendilerini sakladıklarını söyledik. Bu sömürgeci sistemin, Türkiye’yi çökertmek için altın madenlerini kullandıklarına da değindik.

Söz konusu şirketin ön arama ruhsatı 15 Nisan 2023’te sona erdi. Bu tarihten sonra şirket, köylülerin tepkisi sebebiyle sahaya giremediği için faaliyet raporlarını düzenleyemedi ve maden kanununun 17. maddesi gereği faaliyet raporunu düzenleyip genel arama ruhsatı dönemine geçmeleri gerekiyordu ancak bu olmadı. Neticesinde aslında ruhsatları şu anda hükümsüz, fakat bunun mahkeme kararıyla bir şekilde belgelenmesi gerekiyor.”

Av. İsmail Hakkı Atal, ilgili mahkemenin, bir ay sonra kararını açıklayacağını da aktardı.

Eren GÜVEN/TOKAT

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak