PİRHA- Osmancık ilçesindeki Koyunbaba Türbesi’nin Alevilere kapatılıp bitişiğine ise cami yapılmasına tepki sürüyor. HBVAKV Çorum Şube Başkanı Nurettin Aksoy, tüm dergahların “işgal altında” olduğunu ifade ederken KAB-FED Başkanı Muharrem Erkan ise yakın zamanda dergah bahçesinde cem yürüteceklerini belirtti.
Çorum’un Osmancık İlçesi’ndeki Koyunbaba Türbesi/Dergahına yönelik asimilasyon politikaları sürüyor. Alevilere kapalı olan dergah, uzun yıllardır kapıları kilitli halde tutuluyor.
2015 yılında dergahın aşevini mescide dönüştürenler şimdi ise söz konusu alanın hemen bitişiğine cami yapmakta.
MHP’li Belediye tarafından yürütülen cami inşaatına karşılık Alevi toplumunun tepkileri sürüyor.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Çorum Şube Başkanı Nurettin Aksoy, Koyunbaba Türbesi’ne ilişkin uzun yıllar boyunca hukuk mücadelesi yürüttüklerinin altını çiziyor. Ancak Aksoy, mücadelelerinde yalnız kaldıklarını, Alevi örgütlerinin desteğini alamadıklarını da söylüyor.
27. CAMİ İÇİN DERGAH ÖNÜNDE TEMEL ATILDI!
Dede Nurettin Aksoy, yapılan cami ile birlikte türbenin siluetinin bozulduğunu ifade etti. Dede Aksoy, Alevilerin kitlesel cem yaptığı alan üzerine cami yapıldığını belirterek “150-200 yıllık çamlar kesildi. Henüz 40 günlük itiraz süreci bekletilmeden inşaata başladılar. Osmancık İlçesinde 26 cami ve mescit olmasına karşılık Alevilerin bir tek bu dergahı vardı. Çorum’da birçok dergah aynı şekilde camiye dönüştürüldü. Yani dergahlar işgal altında” diye konuştu.
DERGAHIN ANAHTARI TOKAT’TA TAKILI KALDI!
Konuyu yakından takip eden isimlerden birisi de Dede Satılmış Özcan. Osmancık’ta yaşam süren Özcan, Koyunbaba Kültür Derneği‘nin de başkanlığını yürütmekte. Satılmış Özcan, dergaha yönelik hamlenin ilk olarak aşevini mescide çevirerek yaptıklarını, ancak oluşan tepkiler ardından söz konusu alanın kapatıldığını söyledi. Özcan, sonraki süreçte dergah bitişiğine farklı yapılar daha inşa edildiğini belirterek şunları aktardı:
“Dergahı hiçbir zaman bize teslim etmediler. O nedenle cemleri de dışarıda yapıyorduk. Son cemimizi de pandemiden önce yapabilmiştik. Burası Alevi inanç merkezi ancak anahtarını bize vermiyorlar. Bunun için Koyunbaba Derneği’nden bir ekip, yakın zamanda Ankara’ya kadar gidip Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile de görüştü. 1 Eylül’de cem yapmayı planlıyorduk, anahtarı bize vereceklerini söylemişlerdi ancak ‘İş, Tokat Kültür Müdürlüğü’ne takıldı’ denildi. Alevilere Koyunbaba Türbesi’nin içerisinde ibadet yaptırmak istemiyorlar. Koyunbaba Kültür Derneği olarak dergahı istiyoruz ancak vermiyorlar. Avukatlar beni arayıp ‘Mahkemeye gidelim’ dediler ancak ‘Bizi burada yanlış yorumlarlar. Osmancık gaddar bir yer. Camiye karşıymışız gibi gösterirler’ dedim. Onlar ise bize karşı olduklarını söylemeyip yer vermiyorlar!
Yaşananlara karşılık tepkisel bir eylem yapabilmemiz için Tokat Pir Sultan Abdal Derneği’nden beklentimiz oldu. Bizim başımız oraya bağlı. Muharrem Erkan, ‘Bir bakalım, vali ile görüşelim, sonrasında geniş kapsamlı bir tepki gösterelim’ dedi.”
“ÇELİŞKİLİ BİR DÖNEMİN İÇERİSİNDEYİZ”
Karadeniz Alevi Bektaşi Federasyonu (KAB-FED) Başkanı Muharrem Erkan ise konuyla ilgili Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne görüşme talebi ilettiklerini aktardı. Erkan, Koyunbaba gibi birçok dergah ve türbenin cami gölgesinde kaldığını belirterek şunları söyledi:
“Ülkede ciddi derecede anti demokratik uygulama var. Ne yazık ki yasa ve kanun diye bir şey de yok. Siz ne yaparsanız yapın onlar bildiğini uyguluyor.
Önümüzdeki günlerde Karadeniz Alevi Bektaşi Federasyonu olarak Koyunbaba Türbesi’nin içerisinde cem birlemeyi düşünüyoruz.
Koyunbaba’daki süreci birçok yerde yaşıyoruz. Örneğin Hacı Bektaş, bizim Yol ulumuz. Yol önderimizin merkezine dahi 1826’da cami yapılmış. Her tarafta benzer uygulamaları yapıyorlar, ne yazıktır ki toplumsal olarak bir refleksin olmamasının yanı sıra bir de yandaş bir Alevi yapılanması oluşturuldu. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı da bu işe çanak tutuyor. Yani çelişkili bir dönemin içerisindeyiz.
“SESSİZ KALMAYACAĞIZ”
Muharrem Erkan, türbenin önünde yapılan cami için itirazlarının süreceğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Türbe alanı içerisinde değil dışarısında cami yapılıyor. Alan içerisine dair daha önceden bir grup tarafından camiye çevirme gibi durum söz konusuydu. Namaz kılınıyordu onunla ilgili tepki göstermiştik ama adamlar yine yapacaklarını yaptılar.
Türkiye’de Alevilerin rahat girdiği, sahip olduğu bir dergah dahi yok. Başta Hacı Bektaş Dergahı dahi işgal altında. Bir de işin kötü tarafı bütün Alevi dergahları müftülüklere tahsis edilmiş durumda. Ama bu duruma sessiz kalmayacağız. Orada daha önceden de yaptığımız gibi cem yapacağız.”
Eren GÜVEN/ÇORUM
Yoruma kapalı.