Alevi Haber Ajansi

Bursa Alevi Kadın Platformu: Gazi ve Ümraniye Katliamlarını Unutmadık Unutturmayacağız!-VİDEO  

PİRHA-PSAKD Bursa Şubesi Alevi kadın platformu, 12 Mart 1971 yılında Gazi Katliamı’nın 30. yılını ve Suriye’de Alevilere karşı gerçekleştirilen saldırıları protesto etmek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Yapılan açıklamada, “30 yıl önce Gazi ve Ümraniye’de Alevi halkı, zulme karşı direniş ve mücadele geleneğinin mirasçısı olmanın bilinciyle, zalimlerin karşısına dikildi. Günlerce saldırıya uğradılar, katledildiler, yaralandılar, ama asla boyun eğmediler” diyerek “Gazi ve Ümraniye Katliamlarını Unutmadık Unutturmayacağız!” ifadesinde bulunuldu.

Bursa Pir Sultan Abdal Şubesi (PSAKD), Alevi Kadın Platformu, Gazi Katliamı’nın 30. Yıldönümü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Saygı duruşuyla başlayan açıklamanın ardından basın açıklamasını PSAKD Bursa Şubesi Kadın Platformu adına Mudanya Alevi Kültür Derneği (AKD) Başkanı Saniye Akaltun okudu.

Açıklamanın yapıldığı yere çok sayıda kadın katıldı.

“EMNİYET GÜÇLERİ 15 YURTTAŞI KATLETTİ”

Kontrgerillalar tarafından sivil halka ateş açıldığı ve çok sayıda insanın katledildiği Gazi Katliamı’yla ilgili konuşan Mudanya Alevi Kültür Derneği Başkanı Saniye Akaltun, o dönemde yaşanan saldırılar hakkında şöyle konuştu:

“Bugün Suriye’de yapılan katliamların bir örneğini de bundan 30 yıl önce yine Devletin ve dünyanın gözleri önünde İstanbul Gazi Mahallesi ve Ümraniye’de yaşamıştık. 12 Mart 1995’te kontrgerilla çetelerinin saldırısı sonucu Dede Halil Kaya öldürülmüş, 5’i ağır olmak üzere 25 kişi yaralanmıştı. Halk bu kontrgerilla saldırısının üzerine mahalle karakoluna doğru yürüyüşe geçti. Halkın yürüyüşe geçmesiyle birlikte polis hedef alarak ateş açtı. Bu saldırıda bir yurttaş daha devlet kurşunuyla hayatını kaybetti. Ertesi gün saldırıları protesto etmek ve Gazi halkına destek olmak amacıyla, çoğunluğu Alevi on binlerce yurttaş İstanbul’un her yerinden Gazi Mahallesi’ne akın etti. Emniyet güçleri tekrar canice halka saldırdı ve 15 yurttaşımızı katletti.”

“DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE, CANLI YAYINLARDAN İZLENEREK KATLEDİLİYORDUK”

Yapılan saldırıların bugün Suriye’de Alevilere yapıldığını söyleyen Akaltun, “İstanbul’un ve Türkiye’nin birçok yerinde başta Aleviler olmak üzere, yüzbinlerce yurttaş, yaşanan bu katliamı protesto etmek için sokağa çıktı. Dönemin emniyet teşkilatı adeta halka karşı silahlı cephe oluşturmuştu.  15 Mart günü Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi’nde polisin halkın üzerine ateş açması sonucu 5 yurttaşımız daha katledildi. Bu şekilde 12-15 Mart tarihleri arasında devam eden saldırılarda onlarca canımız katledildi, yüzlercesi de yaralandı.  Dünya’nın gözleri önünde canlı yayınlardan izlenerek katlediliyorduk. Tıpkı Madımak’ ta olduğu gibi, tıpkı bu günlerde Suriye’de binlercemize yapıldığı gibi!” diye konuştu.

“YÜZYILLAR BOYUNCA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ BÜTÜN KATLİAMLARA RAĞMEN ALEVİLERİ YOK ETMEYİ BAŞARAMADI”

Devletin geçmişten bu yana Dersim’de, Çorum’da, Maraş’ta Alevileri katlettiğini buna rağmen Alevileri boyun eğmediğini belirten Akaltun, “12-15 Mart 1995 tarihlerinde bütün dünyanın gözü önünde Gazi ve Ümraniye’de Alevilere karşı kontrgerilla çetelerinin ve devlet güçlerinin işbirliğiyle bir katliam gerçekleştirildi. Biz Aleviler olarak kontrgerilla çetelerinin ve devlet güçlerinin işbirliğine dayalı bu katliam pratiğini daha önce Dersim’de, Maraş’ta, Çorum’da, Ortaca ve Sivas’ta defalarca yaşadık. Gazi ve Ümraniye katliamları Alevilere dönük yüzyıllardır devam eden baskı ve katliam politikalarının bir devamıdır. Bizi imha etmeyi hedefleyen bu inkarcı, gerici ve barbarca anlayış, yüzyıllar boyunca gerçekleştirdiği bütün katliamlara rağmen Alevileri yok etmeyi başaramadı, başaramayacak. Aleviler dün vardı, bugün vardır, yarın da var olacak. Aleviler dün olduğu gibi bugün de ilerici, devrimci ve laiklerle omuz omuza, zulmün ve haksızlığın karşısında, ezilenlerin saflarında, asla boyun eğmeden mücadele etmeye devam etmektedirler” ifadesinde bulundu.

“SALDIRIYI GERÇEKLEŞTİREN KONTRAGERİLLA ÇETELERİ ŞİMDİ SURİYE’DE İŞ BAŞINDA”

Katliamda adı geçen kolluk güçlerinin göstermelik cezalarla cezalandırıldığını belirten Akaltun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“30 yıl önce Gazi ve Ümraniye’de Alevi halkı, zulme karşı direniş ve mücadele geleneğinin mirasçısı olmanın bilinciyle, zalimlerin karşısına dikildi. Günlerce saldırıya uğradılar, katledildiler, yaralandılar, ama asla boyun eğmediler.  Bu ve tüm katliamları başlatan, saldırıyı gerçekleştiren kontrgerilla çeteleri şimdi Suriye’de işbaşındalar. Biz onların kimler olduklarını çok iyi biliyoruz. Onlar korkaklığın, kahpeliğin, hainliğin mirasçılarıdır. Biz ise dostluğun, dayanışmanın, onurlu direnişin sembolü Pir Sultanların, Şah Kalenderlerin mirasçılarıyız. Dönemin birçok devlet yetkilisi görevlerini yargı sürecinde de sürdürdü. Hedef gözeterek onlarca canımızı katlettikleri görüntülerle ve adli tıp raporlarıyla açıkça kanıtlanan katil polislere göstermelik cezalar verildi. Katliam davası halkımızdan kaçırılarak şehir şehir gezdirildi.”

“BU KATLİAMIN HESABINI MUTLAKA SORACAĞIZ”

30 yıl geçmesine rağmen katliamı ve katledenleri unutmayacaklarının altını çizen Akaltun,

“Daha önceki Alevi katliamlarında olduğu gibi bu katliamda da sorumluluğu bulunan yetkililer milletvekili ve hatta bakan yapılarak ödüllendirildi. Tıpkı Madımak katilleri gibi.  Ancak ne yaparlarsa yapsınlar bizler bu katliamın hesabını mutlaka soracağız. Davanın üzerinin örtülerek unutturulmasına izin vermeyeceğiz. 30. yılında Gazi ve Ümraniye’de bütün saldırılara, baskılara ve katliamlara rağmen Pir Sultanların direniş geleneğini canları pahasına yaşatan ve bu mücadelede katledilen tüm canlarımızı saygıyla anıyor, direnen halkımızı selamlıyoruz. Gazi ve Ümraniye Katliamlarını Unutmadık Unutturmayacağız!” diye belirtti.

PİRHA/BURSA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.