PİRHA- 29 Ekim tarihinde yapılan Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında Tahtacı Alevi kadınlarının giydiği kıyafetin yanlış ve maksatlı olmasından kaynaklı Aleviler Burhaniye Belediyesi önünde açıklama yaparak protesto etti. Tahtacı Aleviler, bu kıyafet defilesini düzenleyen ve düzeltenler hakkında, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme suçundan’ dolayı suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu.
Balıkesir Burhaniye’de 29 Ekim tarihinde yapılan Cumhuriyet Bayramı kutlamaları nedeniyle ‘Cumhuriyet Kadınları’ defilesinde Alevi kadınların giydiği kıyafeti yanlış bir şekilde ve maksatlı olduğu gerekçesiyle Tahtacılar Mahallesi Alevileri, AKP’li belediye önünde bir basın açıklaması yaptı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada Burhaniye’nin Tahtacılar Mahallesi’nde yaşayan ve geleneksel kıyafetin Alevilerin geleneklerine hiç uymayan bir şekilde yapıldığını belirtildi.
“KIYAFET KONUSU İNSANLIK TARİHİ KADAR ESKİDİR”
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kıyafet konusu insanlık tarihi kadar eskidir. Zira, çıplak doğan ve giyinen tek canlı varlık insandır. İnsanların elbiseleri onların içine girip oturdukları ilk evi sayılmaktadır. İnsanlar neden giyinirler diye sorulduğunda, pek çok unsurun etkili olduğunu görürüz. Başlangıçta, kıyafetlerini sıcak, soğuk, kar ve yağmur gibi tabiat şartlarından korunmak için giymişlerdir.
İklim, coğrafya ve tabiat şartları kadar, dini inanışlar ile kültürel değerler de kıyafeti belirlemiştir. Günümüzde ise kıyafet bir yönüyle bireyin yaptığı işi, dolayısıyla statüsünü, diğer yanıyla da ekonomik durumunu ve cinsiyetini ortaya koymaktadır. Kıyafetteki gelişmeler zamanla estetik ve moda denilen tarzın doğmasına yol açmış olup, çeşitli milletlerin ve insan topluluklarının dini inançlarına, medeni durumları ile örf ve adetlerine göre farklılıklar göstermiştir. Kıyafetin tercihinde, iklim şartlarının, dini inanışların, kültürel farklılıkların, zevklerin, hatta ekonomik durum ile bazı sosyal değerlerin etkisinden de söz edilebilir. Kısacası, giyim, insanın mevkiini, cinsiyetini, milliyetini, bölgesini, ait olduğu kabilesini veya aşiretini, medeniyetini, inanç, duygu ve düşüncesini ortaya koyup belirlemektedir. Giyimde veya örtünmede dinin ve kültürün etkili olmasından dolayı bu alandaki değişim dinin ya da kültürün değişimi olarak da algılanabilir.
“KIYAFETLERİMİZ BİZİM ŞEREF NİŞANLARIMIZDIR”
Bizler Alevi inançlı Tahtacı Türkmenler olarak atalarımızdan beri gelen inanışımızın ve kültürümüzün meydana getirdiği bir giyim tarzına sahibiz. Kıyafetlerimizin çeşitli etkinliklerde sergilenmesinden asla gocunmayız ve utanmayız. Kıyafetlerimiz bizim şeref nişanlarımızdır. Ama Burhaniye belediyesi Halk Eğitim Merkezi’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında, sergilediği kadın kıyafetleri konusu biz Tahtacı Türkmenleri ve Alevi inançlı yurttaşları çok derinden yaralamıştır. Mankenler üzerinde sergilenen mahalli ve milli kıyafetlerin tamamında şalvar varken, Tahtacı Türkmen kıyafetinde bu neden yoktur. Bizler Şalvar demeyiz könçek veya koca don kelimeleri ile tarif ederiz kadınların ayağına giydiği şalvarı.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAKLAR
Bizim kıyafetimizin koca donsuz veya könçeksiz sergilenmesinin altında çok büyük bir art niyet ve ahlaksız bir düşüncenin olduğunu, Hünkarımız Hace Bektaş Veli’nin “ele, bele, dile” sahip olma prensibine sıkıya sıkıya bağlı olan Tahtacı Türkmen kadınlarının donsuz gezdikleri gibi ahlaksızca bir olgu yerleştirilmeye çalışıldığını anlamamak için akılsız olmak gerekir diye düşünüyoruz.
Bizim kıyafetlerimizin tamamı (Değre, köynek, könçek ve önlük) kadının ayak bileklerine kadar iner. Bunu bu bölgede yaşayan her insan bilirken AKP’li bir belediyenin veya çalışanının bunu bilmediğine inanmıyoruz. Tahtacı Türkmen kadın kıyafetinin donsuz, könçeksiz sunulmasının, olsa olsa kendilerine siyaseten bir türlü taban bulamadıkları, Alevi inançlı Tahtacı Türkmen toplumundan intikam veya kin duyma duygularının dışa vurumu olarak algılıyoruz. Bu kıyafet defilesini düzenleyen ve düzenletenleri kınıyor ve haklarında da ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme suçundan’ dolayı suç duyurusunda bulunacağımızı ilan ediyoruz.” (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.