PİRHA-HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, CAN TV’de yayımlanan “Can’da Bu Sabah” programına konuk oldu. Buldan, TBMM’de kabul edilen Diyanet Akademisi oylamasıyla ilgili olarak “HDP o gün kesinlikle ‘Hayır’ oyu vermeliydi. Diyanet yalnız Alevilerin itiraz ettiği bir kurum değil. Bugün Sünniler de Diyanet’te çokça şikayet eden bir yerden duruyorlar” dedi. Buldan ayrıca kurumlardan ziyade daha çok Alevi yurttaşların sesini dinlemek zorunda olduklarını vurguladı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, CAN TV’de yayımlanan Dilek Odabaş Bakır’ın sunduğu “Can’da Bu Sabah” programına konuk oldu.
Geçtiğimiz günlerde TBMM’de oylamaya sunulan ve hiç hayır çıkmayan Diyanet Akademisi’ne değinen Buldan, parti olarak özeleştiri verdiklerini belirtirken, “HDP o gün kesinlikle ‘Hayır’ oyu vermeliydi” dedi.
“KAPATMA DAVASI DEĞİL ‘KUMPAS’ DAVASI”
HDP’ye açılan kapatma davası ile ilgili olarak ise Buldan şunları söyledi:
“HDP’ye kapatma davası açılması son dönemde üzerinde durulması gereken önemli bir mevzudur. Biz buna “kapatma davası” değil de “kumpas davası” diyoruz. Aynı şekilde Kobane davası için de “kumpas” tanımlaması yapıyoruz. Her iki davanın iddianamesini incelediğiniz, delillerine baktığınız zaman içindeki belgelerin tamamıyla kes, kopyala, yapıştır şeklinde düzenlendiğini görüyoruz. Her iki davanın hukuki davalar olmadığını, siyasi davalar olduğunu ve HDP’yi kriminalize etmek için algı operasyonu olarak hedeflendiğini söyleyebiliriz.
Her iki davanın da iddianamesi sarayda hazırlanmıştır. Küçük ortağı MHP’nin gündeme getirmesiyle davanın hayata geçirilmeye çalışıldığını gördük. Davanın nasıl sonuçlanacağına dair elimizde somut bir şey yok. Ama kararın yine saraydan çıkacağını biliyoruz. Şu an HDP’nin kapatılmaması üzerinden siyaset yapıyoruz. HDP’nin kapatılmasının Türkiye’nin demokrasisine, geleceğine hiçbir faydası yoktur.”
“HEDEFİMİZ YÜZDE 15 VE 100 MİLLETVEKİLİ”
Buldan, seçimlere yaklaşırken HDP’nin de içinde yer aldığı üçüncü ittifak tartışmalarına da değinirken; “Üçüncü yola ihtiyaç var. Seçimle sınırlı kalmayan bir mücadele ortaklığından bahsediyoruz. Mecliste HDP’nin koltuk sayısını artırabilmenin, AKP’nin koltuk sayısını düşürebilmenin yol ve yöntemleri üzerinden düşünüyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ne kadar önemliyse, milletvekilliği seçimleri de bir o kadar önemlidir. HDP olarak yüzde 15’in altına düşmeme hedefimiz var. Bu da milletvekili sayısı olarak 100’e tekabül ediyor” ifadelerini kullandı.
“ÇÖZÜM AKP’NİN GİTMESİDİR”
Ekonomiyle ilgili olarak sorulan soruya ise Buldan şu yanıtı verdi:
“Alanlara çıktığımızda herkes aynı şeyi söylüyor: ‘Bizi bunlardan kurtarın.’ Başka söylenen hiçbir şey yok. Çünkü insanlar markete, pazara gitmiyor. Meyve, sebzeyi tek tek almak zorunda kalıyor. Sürekli değiştirilen Maliye Bakanları da çare olmuyor. Çözüm AKP’nin gitmesidir. Sarayın şatafatlı harcamaları, savaş politikaları Türkiye’de ekonomik krizin büyümesine neden oldu. 5’li çeteye verilen ihaleler, ayrılan kaynaklar Türkiye toplumuna hep zarar olarak döndü. Savaş politikalarına ayrılan kaynaklar barış politikalarına ayrılmış olsaydı Türkiye bugün bunları yaşamayacaktı.”
“AYSEL TUĞLUK BİR AN ÖNCE DIŞARIDA TEDAVİ EDİLMELİ”
Hasta tutukluların derhal tahliye edilmesi gerektiğini kaydeden Buldan, “Aysel Tuğluk’un da bir an önce dışarıda tedavisinin sağlanması gerekiyor. Bundan sonraki yaşamını ailesinin, sevdiklerini yanında geçirmesinin imkanını mutlaka sağlamamız gerekiyor. Yoksa Aysel elimizden kayıp gidecek. Bu da hepimizin vicdanında, yüreğinde telafisi mümkün olmayan bir gelişme olur” dedi.
“HDP, DİYANET AKADEMİSİNE ‘HAYIR’ DEMELİYDİ”
TBMM’de hiç ‘hayır’ oyu çıkmadan kabul edilen Diyanet Akademisi konusuna ilişkin ise özeleştiri verdiklerini hatırlatan Buldan, şöyle konuştu:
“HDP o gün kesinlikle “hayır” oyu kullanmalıydı. Bu konuda bir özeleştiri verildi. Ama yeterli mi yetersiz mi bunu tartışmak gerekiyor. Fakat “evet” diyenlerin yanına da koymamak gerekiyor. Diyanet yalnız Alevilerin itiraz ettiği bir kurum değil. Bugün Sünniler de Diyanet’te çokça şikayet eden bir yerden duruyorlar. Alevi vatandaşlarımızın yaşadığı bütün sorunlar HDP’nin gündeminde olan ve HDP’nin sorunlarıdır. Kürt sorununa HDP nasıl kayıtsız kalmıyorsa, Alevi yurttaşlarımızın yaşadığı sorunlara da kayıtsız kalmıyor, kalmamalı.
Alevi kurumlarıyla zaman zaman etkinliklerde bir araya gelen, Alevi sorunlarını sürekli gündeme getiren bir yerdeyiz. Çok sayıda Alevi milletvekilimiz var. Alevi arkadaşlarımız partinin her yerinde. Kurumlardan ziyade daha çok tabanın yani Alevi yurttaşlarımızın sesini dinlemek zorundayız. Birlikte tartışmak zorundayız. Bundan sonraki dönem böyle bir programımız olacak.”
PİRHA / İSTANBUL
Yoruma kapalı.