Alevi Haber Ajansi

Buldan: Bu savaşı ve ekonomik yıkımı durdurabiliriz -VİDEO

PİRHA-HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Bu ülkeyi yoksullaştıran, soframızdaki ekmeğe göz diken, kamuyu yolsuzluk çukuruna sokan bu adaletsiz ve vicdansız iktidar düzeninden kurtulmanın yolu, kendi iktidarları için başlattıkları savaşa karşı en güçlü şekilde karşı çıkmaktan geçer” dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Meclis grup toplantısında konuşan Eş Genel Başkan Pervin Buldan, gündemdeki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu.

Meclis iradesinin vesayet altında olduğunu, yoksulluğun, yolsuzluğun, sömürü ve eşitsizliğin büyüdüğünü dile getiren Buldan, halk egemenliğinin ve demokratik bir sistemin olmadığını söyledi.

Buldan, sorunların çözümü için toplumsal sözleşmeye dayanan çoğulcu, özgürlükçü, eşitlikçi demokratik yeni bir anayasanın şart olduğunu kaydetti.

“GEZİ DAVASI YARGILAMALARI DA, KARARLARI DA ASLA HUKUKİ DEĞİLDİR”

Konuşmasında Gezi davasında verilen kararlara değinen Buldan, “Kobanê’de insani dayanışma ve yardımlaşmayla, Gezi’de kolektif toplumsal itirazla, sokakta kadınlarla, gençlerle, emekçilerle, siyasette HDP’yle, demokrasi güçleriyle, doğayla savaş tam halinde olduklarını söylemekte bir beis görmüyoruz. Gezi Davası, Kobanê Davası, HDP’yi kapatma davası, demokratik siyaseti engelleme davaları, siyaseti biten, ancak emrindeki yargı gücüyle ayakta durmaya çalışan AKP-MHP iktidarının yarattığı hukuksuzluk karanlığıdır. Dün Gezi Davası’nda karar çıktı. Beraatla sonuçlanan Gezi Davası’nı kumpaslarla yeniden bir yargılamaya dönüştürdüler. Ortada bağımsız bir yargı yok. Ortada hukuk hiç yok. Artık bir ortada bir düşman hukuku bile kalmamış durumdadır. AKP’nin ele geçirip yönettiği mahkemelerin kendileri de, yargılamaları da, kararları da asla hukuki değildir, tam anlamıyla siyasi kararlardır, duruşmalardır” dedi.

“GEZİ ASLA SÖNMEYECEK BİR UMUTTUR”

Bir mahkeme üyesinin karara düştüğü şerhin her şeyi izah ettiğini ifade eden Buldan, sözlerine şöyle devam etti:

“Şerhteki ‘Her türlü kuşkudan uzak, somut, kesin ve inandırıcı başkaca delil yoktur’ tespiti, hukuksuz, delilsiz yargılamanın bir kumpas olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Aynı kumpası biz delilsiz Kobanê davasında da gördük. En son, Kobanê’ye yapılan insani yardımla ilgili 20 arkadaşımızı hukuksuza tutukladılar. Burada da ortada da tek bir delil yok! Gezi davasında verilen cezalar; tüm topluma yönelik bir gözdağıdır. Karar, demokratik hak, eşitlik ve özgürlük taleplerini, toplumsal muhalefeti yargı kumpaslarıyla, hukuksuz cezalarla engelleme girişimidir. Buradan bir kez daha vurguluyorum: Taksim’deki toplumsal dayanışma, bu ülkedeki adalet için, eşitlik için, özgürlük için asla sönmeyecek bir umuttur.”

“SAVAŞ POLİTİKALARINA DUR DİYELİM”

Savaşın, siyasi iktidar için varlık nedeni haline geldiğini vurgulayan Buldan, “Sizin çatışmacı siyasetine karşı biz diyalog ve müzakereyi, demokratik çözümü her zaman ve her zeminde savunarak iktidarınızı rahatsız etmeye devam edeceğiz. Buradan tüm topluma, demokratik kamuoyuna, demokrasi güçlerine, sivil toplum örgütlerine, tüm vicdanlı insanlara seslenmek istiyorum. Bu ülkeyi yoksullaştıran, soframızdaki ekmeğe göz diken, kamuyu yolsuzluk çukuruna sokan bu adaletsiz ve vicdansız iktidar düzeninden kurtulmanın yolu, kendi iktidarları için başlattıkları savaşa karşı en güçlü şekilde karşı çıkmaktan geçer. Gelin hep birlikte savaş politikalarına da, talan düzenine de birlikte karşı çıkalım. Dur diyelim! Savaşsız, sömürüsüz, ortak ve eşit geleceğimiz için, demokrasi için, adalet için, ekmeğimiz ve alın terimiz için savaş karşıtı ittifakı hep birlikte büyütelim. Şimdi tam da bunun zamanıdır” ifadelerini kullandı.

“İKTİDAR SAVAŞI VERGİLERİNİZLE SÜRDÜRÜYOR”

Konuşmasında yaşanan ekonomik krize de değinen Buldan şunları aktardı:

“Bakın İpsos’un yaptığı son bir araştırma var: Her 100 kişiden 83’ünün alım gücü düşmüştür. Her 10 kişiden 4’ü ailesinin maddi desteğine muhtaç hale gelmiştir. Bu iktidar tarafından getirilmiştir! Yine TÜİK’in çarpıttığı rakamlara göre bile, her 3 çocuktan 1’i yoksuldur. Milyonlarca çocuk beslenme, sağlık, eğitim gibi temel haklardan mahrumdur. Öğrenciler barınamıyor, beslenemiyor, hastalar ilaç alamıyor, çiftçiler tarlasını ekemiyor, işçiler evine ekmek götüremiyor, memurlar ayın ortasını dahi getiremiyor, Çocuklar aç yatıyor, bebekler mama yiyemiyor, Borç batağında ve işsiz olan gençlerin hepsi yurtdışına gitmek istiyor. Türkiye halkının şu gerçeği net olarak görmesi gerekir. Sizin tercihiniz olmayan bir savaşı, bu iktidar kendi bekası için yine sizin vergilerinizle sürdürmektedir.”

 “BU SAVAŞI VE EKONOMİK YIKIMI DURDURABİLİRİZ”

Newroz’daki büyük halk iradesiyle, 1 Mayıs’ın direniş ruhunu birleştirerek, adalet mücadelesiyle ekmek mücadelesini buluşturacaklarını söyleyen Buldan, “Bu savaşı ve ekonomik yıkımı durdurabiliriz. O yüzden alanlarda, fabrikalarda, yaşamın her alanında emek, demokrasi ve adalet mücadelesini büyütmek hepimizin öncelikli gündemi olmak zorundadır. Birleşerek büyürüz, birleşecek kazanırız! Bunu hiç kimse aklından çıkarmasın. Değerli emekçi halkımız, hepinizin bildiği gibi önümüzdeki Pazar 1 Mayıs’tır. İşçiler, emekçiler, bu 1 Mayıs’ta sömürüye, eşitsizliğe ve adaletsizliğe, hayat pahalılığına, işsizliğe, güvencesiz çalışmaya, yoksullaştıran savaş politikalarına karşı ‘bu düzen böyle gitmez birlikte değiştireceğiz’ diyerek alanları doldurmaya hazırlanmaktadır. Biz de HDP olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da yine 1 Mayıs meydanlarında olacağız.

“HALKLAŞAN BİR PARTİYİ ENGELLEYEMEZSİNİZ”

HDP’ye açılan kapatma davasına ve verdikleri savunmaya ilişkin de konuşan Buldan, son olarak şunları dile getirdi:

“Adıyaman’ın Kömür ilçesinde mermer ocağına karşı direnen bir anne var. 70 yaşındaki İsê Arslan der ki, ‘Sonunda başımız gitse de, onlar doğamızdan gidene kadar direneceğim.’ İşte kılavuzumuz budur. İsê anneye de buradan kucak dolusu sevgilerimi gönderiyor, direnişini selamlıyorum. Ve bir kez daha ve hiç tereddüt etmeden söylüyoruz ki, HDP bu topraklarda kök salmış halklarımızın partisidir. Halklaşan bir partiyi engelleyemezsiniz, bu coğrafya halklarının demokrasi, adalet ve eşitlik yürüyüşünü durduramazsınız. Halklar tarihle olan randevularını kaçırmaz! Halklar bahçesi olan partimiz HDP de yaşanan bu tarihi süreçte, tarihe ve ezilen, sömürülen, direnen, barış talebi görmezlikten gelinen, hayatı kıskaca alınan tüm halklar ile beraber bu randevusuna geç kalmayacaktır. Türkiye halkları ve toplumu bunu iyi bilmelidir.”

PİRHA/ANKARA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak