PİRHA- HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, Meclis’te yaptığı konuşmada, Türkiye tarihinde yapılan darbeler gibi kayyımların da, demokrasiye ve insan haklarına karşı işlenmiş bir suç olduğunu söyledi. “Ferman Yezid’inse Meydan Hüseyin’indir” diyen Bülbül, Gazi Cemevi’nin kapısının kırılmasını hatırlatarak, “O cemevinin kapısını kıranları, cemevinin kapısına niyaz ettireceğiz” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin uzun bir aradan sonra açılmasının ardından gündeme dair açıklamalar da ardı ardına geliyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antalya Milletvekili Kemal Bülbül de Meclis Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, 2019 Ağustos ayında başlayan ve devam eden kayyım sürecine değindi.
27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuz gibi darbelerin insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğuna dikkat çekerek, şunları ifade etti:
“Kayyum darbesi de seçimle iradesini kullanan insanlara, tutuklanan belediye başkanlarımıza, Kürt halkına, seçmenlere, demokrasiye ve insan haklarına karşı işlenmiş bir suçtur ve bu suç sistematik olarak işlenmeye devam etmektedir. Sistematik olarak bu suçu işleyenler, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı’nda, Ramazan Bayramı’nda kayyum atıyorlar, gözaltı ve işkence yapıyorlar. Bu koronavirüsle ittifak yaparak halkı, yöneticilerimizi, belediye başkanlarımızı, gözaltına alıp cezaevine pandemi koşullarına teslim ediyorlar. Bunun adı ırkçılıktır, inkarcılıktır, darbedir, faşizmdir. Bunun başka hiç bir adı yoktur. Iğdır’da darbe yapanlar kayyum atayanlar mahkeme sürecini izlemeye gittiğimizde 4 vekili adliyeye almamak gibi bir zorbalık yaptılar. Gerekçeyi sorduğumuzda ne diyorlar biliyor musunuz ‘şifahi talimat var.’ Kim vermiş şifahi talimatı? Bu suçların hesabı hukuk nezdinde, insan hakları nezdinde, özgürlükler nezdinde sorulacaktır ve failleri mutlaka yargılanacaktır.”
“TÜRKİYE GENELİNDE SİSTEMATİK OLARAK DARBE UYGULANIYOR”
Cumhuriyet Halk Partili belediyelere de dolaylı kayyım atandığını dile getiren Bülbül, “Büyükşehir belediyelerinin, belediye başkanlarının yetkileri elinden alınarak Büyükşehir belediyelerinin yapacağı faaliyetler tırpanlanarak dolaylı bir kayyum atanmıştır. Dolayısıyla kayyum ataması sadece Kürt illerindeki belediyelere değil Türkiye genelinde sistematik olarak uygulanan bir darbe uygulamasıdır. Bu darbe uygulamasının hukukta yeri yoktur. Böyle bir hukuk olabilir mi? Bu zorbalıktır, ırkçılıktır, inkarcılık” dedi.
“FERMAN YEZİD’İNSE MEYDAN HÜSEYİN’İNDİR”
Bülbül, “Ahmet Arif’i anarak başladım, onunla bitirmek istiyorum” diyerek şairin Anadolu şiirini okuyarak, “Beşikler vermişim Nuh’a salıncaklar, hamaklar, Havva ana dünkü çocuk sayılır, Anadoluyum ben tanıyor musun? Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar haraç salmışlar üstüme, ne İskender takmışım ne Şah ne Sultan göç edip gidip işler gölgesiz” diyor ya bu ırkçı faşist zihniyet göç edip gidecektir, gölgesiz” dedi.
Bülbül, “Cemevine düşman, camiden provokasyon yapan, Ermeni’nin Kilisesi’ne provokasyon yapan. İçişleri Bakanı dedi, camiye hoparlörüne müdahale edene ezan dinleteceğiz. Bir Alevi aktivist olarak buradan söylüyorum. O cemevinin kapısını kıranları, cemevinin kapısına niyaz ettireceğiz. Bunu bir yere yazın. Bu kadar ırkçılık, bu kadar inkarcılık, bu kadar zulüm ve zorbalık olmaz” diye konuştu.
HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, “27 Mayıs’ın, 12 Mart’ın, 12 Eylül’ün 15 Temmuzun, 28 Şubat’ın toplamı bir ırkçılık, bir inkarcılık, bir faşizm yaşıyoruz. Ferman Yezid’inse Meydan Hüseyinindir” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.