PİRHA- Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Plan, Bütçe Komisyonu görüşmelerinde yaptığı konuşmada, kültürel çoğulculuk, kültürler kapsayıcılık, kültürel hakikat bağlamında değerlerin kabul edilmesini, tanınmasını ve bunun gereğinin yapılmasını istedi.
Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Plan, Bütçe Komisyonu görüşmelerinde konu başlıkları halinde kısa bir konuşma yaptı.
“ANTALYA’NIN TURİZM BAŞKENTİ İLAN EDİLMESİNE RAĞMEN GEREĞİ YAPILMIYOR”
Bülbül konuşmasında, “Antalya milletvekili olarak öncelikle Antalya’nın turizm başkenti diye ilan edilip, Antalya’da yaşanan turizm rezaletleri, eksiklikleri, savsaklamaların dikkate alınmaması, gözetilmemesi büyük bir skandaldır. Bu sıkıntıların merkezinde de Serik’teki skandal yatmaktadır” dedi.
“HALK PLAJI NEDİR? DİĞERLERİ BURJUVA, SOSYETE PLAJI MI?”
Halk plajı kavramı nedir? Allaha aşkına. Öbürleri burjuva plajı mı, sosyete plajı mı? Bu halk plajı kavramı nedir? Sanki çok büyük bir şey bahşediliyormuş gibi küçücük bir yeri halkın plaja, denize girebileceği gibi söylenmesi aslında ciddi bir hak ihlalidir” diyen Bülbül şöyle devam etti:
“KADRİYE, BELEK VE OLYMPOS ÜZERİNDE SİS PERDESİ DOLAŞIYOR”
“Ören yerlerinde, turizm, doğa yerlerinde ilgili tabelalar, ilgili yönlendirmeler, ilgili kişiler son derece eğitimsiz. Konu hakkında da bir bilgileri yoktur, yönlendirmeler sıfır, tabela bilgileri sıfır, anlatımlar oldukça eksik.
Kadriye, Belek ve Olympos üzerinde sis perdesi dolaşıyor. Olympos üzerindeki ciddi arka plan oyunları var, bunun bir an önce açığa çıkartılması gerekiyor. Yani bir başına Türkiye’yi besleyecek olan Türkiye’nin ihtiyacını giderecek olan Antalya’nın bu derece mağdur olmuş olması ebetteki pandemi koşullarıyla alakalıdır, doğrudur ama biraz da plansızlıkla, biraz da güven sorunuyla alakalıdır.”
“BERGÜZARLAR YURTDIŞINDAN GELEN BARBARLARCA KATLEDİLMEKTEDİR”
Kültür ve Turizm Bakanına Bergüzar’ın ne demek olduğunu soran Kemal Bülbül, “Bir Kültür Bakanı olarak biliyor musunuz? Bergüzar Ne demek? Bergüzar Alevilerin ormandaki geyiklere, dağ keçilerine verdiği bir isimdir. İslam tarihinde de kutsal bir kavramdır, Türk tarihinde de geyikli baba gibi bir ermiş vardır ve hala bu geyikler yurtdışında gelen barbarların tüfeğine hedef olmaktadır, bu nasıl bir anlayıştır. Bizim kutsallarımıza saldırılmaktadır, bizim kutsallarımız katledilmektedir. Avcılık bir spor değil, katliamdır, avcılık da katilliktir açık ve net” diyerek tepki gösterdi.
“ALEVİ DERGÂHLARINA YAPILAN DÜZENLEMELERDE HASSASİYET GÖZETİLMEMEKTEDİR”
Alevi kültür merkezlerinde, dergâhlarda bir takım düzenlemeler yapıldığını ancak aslına uyulmadan yapıldığını belirten Bülbül, şunları kaydetti:
“Abdal Musa Dergâhına gittim, sözünü ettiğim yerlerin hepsini tek tek gidip incelemişim. Abdal Musa Dergâhında yapılan düzenlemeler son derece savsaklama, işin aslına uyulmamış, Alevi kültürüne uyulmamış, görseller oradan kaldırılmış. Aynı şekilde Tokat’ta ismi Görümlü olarak değiştirilen Varzıl köyünde dergahı bulunan Kul Himmet bizim ocak kurucumuz, aynı zamanda âşık ve sadıklarımızdandır, aynı zamanda ulu ve velilerimizdendir. Kul Himmet Dergâhındaki düzenleme tamamen savsaklama yöntemiyle yapılmış, inancın hiçbir özelliği ile alakası olmayan bir şekilde yapılmış.”
“ALEVİLERE VE MUSEVİLERE AİT MEZARLIKLAR TAHRİP EDİLDİ”
“Dünya meskûn mirasındaki listede olanlar, listeye girecek olanlar, geçici olanlar Diyarbakır Sur’ da yapılanlar anlatıldı” diyen Bülbül, “Van Edremit’te bulunan Urartu höyüğü üzerindeki tuvalet, Hatay’da Musevilere ait mezarlığın kimliği belirsiz kişilerce tahrip edilmesi, Aydın’da Alevi mezarlığının, yine Süryani mezarlığının tahrip edilmesi bunlar oldukça önemli konular. Eski yerleşim yerlerinin tahrip edilmesi, su altında bırakılması”nı hatırlattı.
“TÜRKİYE’DE 12 BİN 211 KÖY VE KASABANIN, 4 BİN DAĞ VE ORMANIN TOPLAM 28 BİN YERİN İSMİ DEĞİŞTİRİLDİ”
Bülbül, köy ve kasaba isim değişikliklerine değinerek şunları söyledi:
“Türkiye’de 12 bin 211 köy ve kasabanın, 4000 dağ ve ormanın ismi değiştirilmiş. Ben Malatya Arguvanlıyım. Benim köyümün adı Şotik’tir. Değiştirilerek Çobandere yapıldı. 5 yıl önce Şotik ismi tekrar iade edildi. Şu anda resmiyette ismi Şotik’tir. Demek ki eski isimler tekrar verilebiliyor. Şu İttihat ve Terakki’den kalma asimilasyon zihniyetinden bir an önce vazgeçelim. Aynı zamanda kayyımların, Ahmet- i Hani heykelini, Orhan Doğan’ın heykelini kaldırma, kültürel çalışmalarla ilgili saldırı ve yok etme planları bunlar birer asimilasyon planıdır, biraz tekçi plandır.”
DİLLER, İNANÇLAR VE KÜLTÜRLER BU TOPLUMUN MİRASIDIR, YAŞATILMASI SAĞLANMALIDIR”
Kültür kavramının ansiklopedik bir kavram olduğunu, bir sözcük kavramı olmadığını ifade eden Bülbül, “Kültür zerreden küreye, maddiden maneviye her şeyi kapsayan, yaşamın kendisi olan, yani kendi mekânın kâinatın kuvveti olan bir şeydir. Kültür içerisinde diller, inançlar, toplumsal varlıklar, etnik kimlikler ve bunların tarihi mirasları vardır ve bunları gözetmeyen bir anlayış tekçidir, inkârcıdır ve bu tekçilik ve inkârcılık tarihe yapılmış bir ihanettir, hakarettir. Bir an önce bu düşünceden vazgeçilmesi ve kültürel çoğulculuk, kültürler kapsayıcılık, kültürel hakikat bağlamında bu değerlerin kabul edilmesi, tanınması ve bunun gereğinin yapılması gerekir” diye konuştu.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.