PİRHA – PSAKD Kadıköy Şube yöneticileri, Suriye’de Alevilere yönelik şiddet eylemlerini kınadı. Alevi kurumlarının acilen eylem planı yapması gerektiğini söyleyen PSAKD Kadıköy Şube yöneticileri, “Kurumlar önderlik yaparsa bizlerin desteği her zaman sonsuzdur” diye belirtti.
Suriye’de Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütünün Esad yönetimini devirmesi ardından Alevilerin de tedirginliği arttı.
Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 13’ünü oluşturan Aleviler, ülkenin daha çok sahil kesiminde yaşam sürmekteydi. Şam’ın düşmesi ardından HTŞ’liler, başta Lazkiye olmak üzere birçok kentte Alevilerin yaşam alanlarını adeta gasp etti.
Suriye’deki Alevilere ait inanç merkezlerine yönelik saldırılar da tepkilere neden oluyor.
Hüseyin bin Hamdan el Hasibi’nin türbesinin yakılıp, görevli beş sivilin öldürülmesi sonrasında bölgedeki korku daha da arttı. Arap Alevileri Humus, Hama, Tartus ve Lazkiye’de bu ölümlere karşı protesto düzenledi ancak HTŞ, yapılan protestolara da silahla karşılık verdi.
“ÖÇ ALMA DURUMU VAR”
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Kadıköy Şube yöneticileri, Suriye’de 13 yıldır süren iç savaş sonrası Alevilerin de katliam tehlikesiyle karşı karşıya geldiğini belirtti. “Acil eylem planı” çağrısı yapan yönetim kurulu üyeleri, Türkiye’nin Suriye politikasını da eleştirdi.
PSAKD Kadıköy Şube Başkanı Ali Mola, HTŞ öncülüğünde bir Suriye’nin Aleviler için güven vermediğini söyledi. Suriye’deki Alevilerin durumunun Türkiye’dekilerle benzer olduğunu ifade eden Mola, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Suriye’de sanki bir tür öç alma durumu varmış gibi görünüyor. 1976’da Beşar Esad’ın Sünnilere karşı katliam yaptığını düşünerek öç alma durumu var. ‘O zaman siz iktidardaydınız bugün ise biz iktidara geldik ve sizden öç alıyoruz’ mantığı güdülüyor gibi.
Suriye’de şöyle bir durum da var, Esad zamanında da zaten Aleviler yoktu. Sanırım 32 kadar bakanı olan bir hükümet vardı. Beşar Esad’a nasıl bakarsanız artık; Şii ya da Alevi, şöyle görünüyordu; iki Alevi-Şii bakanı var, onun haricindekilerin hepsi Sünni’ydi. O zamanlarda da Alevilere yönelik ayrımcı politikalar yapılıyordu. Türkiye’de de aynı şeyler geçerli zaten, bunu da görüyoruz. Burada da ne Alevi bir vali ne Alevi bir bakan ne de kaymakam yoktur. Suriye’de Hükümet nasıl olursa olsun Alevilere yönelik bir çekince mevcut gibi görünüyor.”
“KATLİAMLARA KARŞI MEYDANLARDAN SESLENMEK GEREK”
Ali Mola, Suriye’de Alevilere yönelik süren baskı politikalarına karşı Alevi kurumlarının yapması gerekenlere de değindi. Mola, şunları söyledi:
“Öncelikle insan hakları dernekleri, cemevleri, federasyonlar yapılacakların başını çekmeli. Kitlesel olarak eylemler yapılmalı. Orada katliam yapıldığı herkese duyurulmalı. Şu anda birçok insan, orada olanları bilmiyor. Sadece sosyal medya kullanıcıları orada yaşananları görüyor. Bu durumda kitlesel olarak bir eylem olursa insanların daha çok ilgisi olacaktır. Bizler de şubemize gelen insanları, orada katliam yapıldığı konusunda bilgilendirmeye çalışıyoruz. Ülkemizde de kimi katliamlar yaşandı. Malatya, Çorum, Sivas, Gazi Katliamları yaşanırken şimdi artık komşumuzda da bunları görüyoruz. Şehirler, ülkeler değişiyor ama hep Aleviler öldürülüyor. Ama buna ses çıkarma durumu da yok. İş Alevilere geldiğinde herkesin sus pus olduğunu görüyoruz. Ne kadar çok insana ulaşılabilirse o kadar iyi. Örneğin Şahkulu Dergahı’nda bir tepkisel açıklama yapıldı ama o açıklamanın Kadıköy gibi bir meydanda yapılması sonucunda daha çok kitleye ulaşılırdı. Maalesef ulusal basın da hiçbir zaman bizim haberlerimizi; Alevilerle ilgili herhangi bir haberi yayınlamıyor. Sadece sosyal medya üzerinden bugün Suriye’den gelen videoları izleyebiliyoruz. Onun için meydanlardan seslenmek basın açıklaması ya da eylem yapılması daha etkili olacaktır.”
“LAFA GELDİĞİNDE ‘ALEVİLERİN YANINDAYIZ’ DİYORLAR”
PSAKD Kadıköy Yönetim Kurulu Üyesi Nafiye Kızılırmak da Suriye’de yaşananlardan ötürü üzüntüsünü dile getirdi. Alevi toplumunun her yerde “eziyet gördüğünü” vurgulayan Kızılırmak, görüşlerini şu cümlelerle paylaştı:
“Alevi kurumları olarak başkanlarımız önderlik yapıp yürüyüş ya da eylem gibi bir şeyler yapmalı. Yurttaşlar olarak üç beş kişi bir araya gelsek ses çıkaramayız ama kurumlar önderlik yaparsa bizlerin desteği her zaman sonsuzdur. ‘Emevi Camii’nde namaz kılacağız’ dediler. Emevi Camii’nde neden namaz kılmak istiyorlar? Alevi atalarımız orada işkence görüp kesilen başarı sergilendi. Bile bile orayı dile getirmek istiyorlar.
Türkiye’de Alevi olarak çoğunluktayız ama böyle bir duruma gelindiğinde birliğimiz yok. Tanıdığım çoğu Alevi, oturdukları yerde ahkam kesiyor. Evde oturup konuşsam ne yapabilirim ki ama iki kişi bir yerde ses çıkardığımız zaman en azından söylediklerimiz duyulur. Orada yapılan bu zulmü kınıyorum. Yıllardan beri hep Aleviler eziyet görüyor, eziliyor, öldürülüyor. Lafa geldiğinde ‘Alevilerin yanındayız’ diyorlar ama şimdi hiçbirini yanımızda görmüyoruz, destek vermiyorlar. Ancak boş boş konuşup ‘Aleviler şöyledir, Aleviler iyidir’ gibi sözler söyleniyor. Bugün bir Alevi düştüğünde hepimiz onun yanında olmalıyız. Bugün Suriye düşmüş sayılır, şimdi oradakilerin elinden tutmamız gerekmiyor mu? Alevi kurumlarımız önümüzden gitseler bizler her zaman onların peşinde oluruz.”
“EN ÇOK BİZ HATAYLILAR RAHATSIZ OLUYORUZ”
Yönetim kurulu üyesi Müzeyyen Soğan ise Hataylı olduğunu belirterek Suriye’de yaşanan şiddet vakalarına dikkat çekti. Soğan, “Rejim değişikliğiyle beraber Aleviler, Suriye’de katlediliyor ve Türkiye’de buna ses çıkarılmıyor. Yaşananlardan en çok bizler rahatsız oluyoruz. Hataylılar olarak gerçekten bizler de çok korkuyoruz. Oradaki katliamlara dönük Türkiye’den hiçbir ses çıkmıyor. Oradaki katliamlara göz yummayalım istiyoruz. Ama şu anda sadece küçük küçük eylemler yapılıyor. Umarım ses çıkartmak için daha örgütlü olabiliriz” diye konuştu.
Müzeyyen Soğan, Türkiyeli diplomatların, HTŞ liderleri ile görüşmesi sebebiyle tedirgin olunduğunu da söyledi. Müzeyyen Soğan, “Türkiye’nin, onları desteklemesi işin kötü bir yanı. En azından Türkiye’deki Aleviler olarak bizi de düşünmelerini ve ona göre davranılmasını isterdik ama maalesef öyle bir şey yok. Suriye’de yaşananlar adına kurumlar harekete geçmeli. Eylemler düzenleyip ses çıkartmanız gerekir” dedi.
“DEVLETİMİZ ZIMNEN ORADAKİ OLUŞUMLARI DESTEKLİYOR”
PSAKD Kadıköy Şube Denetleme Kurulu Başkanı İlhan Aksüt, Suriye’de yaşananlara dair Türkiye’den yeteri tepkinin verilemediğinin altını çizdi. Aksüt, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye’deki devlet yapısı, özellikle Alevilere karşı, bırakın Suriye’yi, Türkiye’de de iyimser bakışı yok. Oradaki Alevilerin katledilmesini çok da umursayacaklarını zannetmiyorum. Ama Alevi örgütleri en azından tepki maiyetinde bir miting ya da basın açıklamasıyla tepkilerini dile getirebilir. Çok çözüm olmayabilir, bu ayrı bir konu ama ‘burada Suriye’de yaşananlara tepki gösteren birileri var’ diyebiliriz. Suriye’de bırakın Alevileri, insanlık katlediliyor. Buna karşı bir tepki bekleriz. Bu tepki, sadece Alevi olduklarından dolayı değil, insan olduklarından dolayı bir tepki gerekir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de en azından bu yönlü bir tepkisini bekleriz ama bırakın bu tepkiyi göstermeyi devletimiz zımnen oradaki oluşumları adeta destekliyor. O bölgede bütün insanlık için ciddi sıkıntılar var. Alevilerin ötesinde orada yaşayan Sünniler için de sıkıntı var. Geçmiş dönemde farklı isimlerle faaliyet yürüten o terör örgütleri, farklı insanlara zulüm ediyordu. Şimdi döndüler halka zulüm ediyorlar.”
Eren GÜVEN/İSTANBUL
Yoruma kapalı.