PİRHA-Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı bir Arap Alevi köyü olan Tekebaşı Köyü’nde kadınlar her türlü bitkiyi alternatif tıp olarak kullanıyorlar. Kudret narı da bunlardan biri. Yaygın olarak bilinen nardan farklı tadıyla yoğun ilgi gören ‘kudret narı’ özellikle mide rahatsızlıklarına çok iyi geliyor.
Tekebaşı Köyü, Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı bir Arap Alevi köyü. İkliminin sıcak ve nemli olması nedeniyle birçok meyve ve sebze kolaylıkla yetiştirilebiliyor. Domates, maydanoz, patlıcan, biber, nar, elma, fıstık gibi birçok çeşidin içinden ‘kudret narı’ dikkatimizi çekiyor.
BİLİNEN NARDAN ÇOK FARKLI
Kudret narının tohumunu 2-3 yıl önce ektiklerini söyleyen Damla Karataş, sonrasında kendiliğinden yenilendiğini, her yıl yaz aylarında açtığını ve tadının da bilinen nardan daha tatlı olduğu belirtti.
Kudret narının sıcak iklimde yetişen bir meyve olduğunu ifade eden Cemre Karataş da ağacının sarmaşık şeklinde asmaya benzediğini söyledi. Küçükken renginin beyaz olduğunu söyleyen Cemre Karataş, olgunlaştıkça sıcaktan etkilenerek renginin daha koyulaştığını, sonrasında ise sarı rengini aldığını ekledi. Cemre Karataş, ayrıca kudret narının dalından koparıldıktan sonra en fazla beş gün içinde tüketilmesi gerektiğini yoksa hemen küflenmeye başladığını ifade etti.
İNSAN SAĞLIĞINA ÇOK FAYDALI
Kudret narının cennet meyvesi ismiyle de bilindiğini ifade eden Rabia Karataş da bu meyveyi daha birkaç yıldır tanımaya başladıklarını söyledi. Bu meyvenin insan sağlığına faydalı olduğunu kaydeden Rabia Karataş, şu bilgileri verdi:
“Turuncu posasını balla karıştırıp tükettiğiniz zaman mide hastalıkları için ilaçtan daha etkili. Ayrıca çok da lezzetli bir meyve. Kan dolaşımına iyi etkileri var. Daha çok tropikal bir meyve. Sıcak yerlerde yetişir.”
BİRÇOK BİTKİYİ ALTERNATİF TIP OLARAK KULLANIYORLAR
“Yanı başınızda öyle değişik bitkiler var ki, birçok faydaları var ama bilemiyorsunuz. Biraz araştırınca aslında yanı başınızda bitkisel, doğal bir ecza deposunun olduğunu görüyorsunuz” diyen Rabia Karataş, birçok bitkiyi alternatif tıp olarak kullandıklarını ayrıca bitkisel çaylar yaptıklarını ekledi. Yorucu ve sıcak günlerde sıcak çarpmasına iyi gelen bitkilerden çaylar yaptıklarını ifade eden Rabia Karataş, iklimlerinin elverişli olmasından dolayı birçok bitkiye kolayca ulaşabildiklerini belirtti.
ÜRETİMDE KADINLAR DAHA AKTİF
Üretimin içinde kadınların erkeklerden daha aktif olduğunu kaydeden Rabia Karataş, seracılık yapan bir kadının yaz günlerinde sabah erken kalkıp serada çalıştığını ancak kış aylarında gün boyu serada çalışılabildiğini belirtti. Serada tüm gün iş olduğunu söyleyen Rabia Karataş, ekim dönemi, bağlama dönemi, çapalama dönemi gibi aşama aşama işlerin değiştiğini de ekledi. Aynı zamanda ev işleri ve çocuklarla da kadınların uğraştığını ve hayvanları olanların onlara da baktığını vurgulayan Rabia Karataş, “Köy olunca kadının oturma gibi bir lüksü olmuyor. Çok azdır kadının kendine ayırabileceği zaman” dedi.
EMEKLERİNİN KARŞILIĞINI ALAMIYORLAR
Normal koşullarda açık tarlada da üretim yapabildiklerini söyleyen Rabi Karataş, son dönemlerde hastalıkların çoğalması, zararlı böceklerin ürünlere dadanması sonucu insanların verdikleri emeğin karşılığını alamadıkları için seracılığa yöneldiklerini kaydetti. Seralarda çalışarak kar elde edemediklerini belirten Rabia Karataş, tek karlarının dışarıda çalışmak yerine kendi topraklarında çalışmak olduğunu, emeklerinin karşılığını ancak bu şekilde aldıklarını ifade etti.
Suay ABAK/Mustafa YÜKSEL
HATAY
Yoruma kapalı.