Alevi Haber Ajansi

‘Bu dünya düzeni içerisinde Alevi kadınların özgür olması mümkün değil’-VİDEO

PİRHA- Demokratik Alevi Kadınlar Birliği’nin İsviçre’de düzenlediği buluşmada konuşan Gazeteci Çilem Küçükkeleş, “Alevi kadınlar olarak eşitiz meselesini dönüp yeniden ölçütümüz olan Alevilikten alırsak, eşitliğin ne kadar yaban, çöl ve matematiksel olarak algıladığımız açığa çıkar” vurgusu yaparken, 26. dönem HDP milletvekili Besime Konca ise, “Bu saldırılar ideolojik-politik saldırılardır. Bilerek seni ocaklarından, mürşidinden, yolundan koparıyor. Senin buna karşı duruşun ancak ideolojik-politik bir bilinçle olabilir” diye belirtti.

Demokratik Alevi Kadınlar Birliği’nin 2’ncisini düzenlediği ‘Gönül Kalsın Yol Kalmasın’ isimli kadın kampı İsviçre’de devam ediyor.

Siyasetçi Yurdusev Özsekmenler’in “Kadının Örgütlü Mücadelesi” başlıklı sunumuyla devam eden buluşmada Gazeteci Çilem Küçükkeleş ve 26. dönem HDP milletvekili Besime Konca sunumlarını gerçekleştirdi.

“ALEVİLERDE KADININ-ERKEĞİN EŞİT OLMASI SÖZ KONUSU DAHİ DEĞİL”

Küçükkeleş, Alevi kadınların özgürlük meselesine dair tartışmalarının Aleviliğe yönelik eleştiriler olarak algılandığını belirlemesinde bulunarak, “Barışı en çok sağlayabilecek, doğayla, canlıyla birlikte yaşamayı öneren bir inancımız var. Bu birlik sadece insanların bir araya gelmesiyle ilgili değildir. Bu birliği bilmek bir uyum içinde hepimizi yaşamaya davet eder. Birlikte yaşam kültürü büyük oranda bozuldu. Bu birlikte yaşam kültürü insanın kendisini doğanın hakimi saymasıyla başladı. Genelde kadın panellerinde erkekler en ön safta oturuyorlar ve eleştirilerimizi sanki Aleviliğe yönelik eleştiriler olarak algılıyorlar. Buna karşı ise ‘erkek-dişi yoktur muhabbetin dilinde’ cümlesi en net karşılaştığımız itirazlardan biri. Bizim Aleviliğimize ilişkin bir itirazımız yok. Bu dünyada karıncayla ortak bir hakkın olduğunu bilmeye davet ediyoruz. Bizde diğer tüm topluluklarla birlikte yaşıyoruz. Issız bir adada Aleviliğimizi yaşayan bir topluluk değiliz. Birbirimizle etkileşim içerisindeyiz. Bu dünya bu kadar erkekken, biz Alevilerde kadının-erkeğin eşit olması gibi ihtimal söz konusu dahi olamaz” dedi.

“NE KADAR EŞİTİZ MESELESİNİ ÖLÇÜTÜMÜZ OLAN ALEVİLİKTEN ALIRSAK..”

Küçükkeleş, Alevi kadınların kendilerini bu ‘özgür hissetmeden’ kaynaklı kadın mücadelesinden uzaklaşma yaklaşımı olduğunu kaydetti. Küçükkeleş şunları ifade etti:

“Burada ölçü ise karşı inançlar oluyor. Kadını eve kapatan, sınırlayan darlıkları olan karşı inancı ölçü alarak, ‘Ne güzel işte Alevi kadınların böyle sorunları yok, özgürler’ diyorlar. İnsan olmaktan kaynaklı kullandığımız haklarımızı sanki bize özgü bir özgürlük alanı vermişler gibi yorumluyorlar. Bu dünya düzeni içerisinde Alevi kadınların özgür olması mümkün değil. Bizlerde dünya üzerinde yaşanan tüm eşitsizliklere bakarken kısmen kendimizi özgür hissetme ve bu özgür hissetmekten kaynaklı da mücadeleden biraz uzaklaşma yaklaşımlarımız oluyor. Yada kendimizi kadın mücadelesinin öznesi değil de, bizim dışımızda şiddete uğrayan kadınlarla dayanışma gibi bir bakış açısına sahip olabiliyoruz. Özgürlük yada eşitlik nedir? Ne kadarını yaşarsak eşitiz meselesini dönüp yeniden ölçütümüz olan Alevilikten alırsak, eşitliğin ne kadar yaban, ne kadar çöl ve matematiksel olarak algıladığımız açığa çıkar.”

“ALEVİLİĞİN DOĞAL TOPLUM İNANCI KALMA ISRARI ÖZGÜNLÜKTÜR”

Buluşmada söz alan bir diğer isim Besime Konca ise, Aleviliğin doğal toplum inancı olarak kalma ısrarına değinerek, “Yolumuz hakikat yoludur. O hakikate eren insan aslında bir olan, tek olan o yola kavuşmuş oluyor. Biz kadınlar kendi süreğimizin hakikatini tartışarak ulaşmaya çalışıyoruz. Çok büyük devletler ve imparatorlukların kurulduğu, uygarlığın gelişip yıkıldığı, kılıç zoruyla büyük savaşların yaşandığı bir ortamda Aleviliğin doğal toplum inancı olarak kalma ısrarı biz özgünlüktür. Ortadoğu’da kendi orjinalitesini koruyanlar Alevi sürekleri ve Ezidi toplumudur” diye belirti.

“SALDIRILARA, İDEOLOJİK-POLİTİK BİLİNÇLE KARŞI KONULABİLİR”

Konca, Alevi süreklerine yönelik müdahalelerin ideolojik-politik saldırılar olduğunu ifade ederek, “Tekçi-milliyetçi devlet siyasetine boyun eğen ve kırımdan geçerek etnik kimliğinden vazgeçen birçok halk var. Aleviler Anadolu ve Mezopotamya’da hem inanç kimliğimizi hem de etnik kimliğimizi korumuş bir toplumuz. Kırımdan geçmesine rağmen direnen bir yanı var. Yanındaki bu denli şatafatlı uygarlıklara rağmen senin tenezzül etmeyerek oraya dahil olmaman inancının ne kadar güçlü olduğunu ifade eden bir şey. Güncel durumda ise sürekler yolun birliğinde buluşabildik mi sorusu önemlidir. Son yüzyılda ise sürekler olarak birbirimizden koptuk. Kendi içimizde de katmerleşen kopuşlar yaşadık. Bu saldırılar ideolojik-politik saldırılardır. Bilerek seni ocaklarından, mürşidinden, yolundan koparıyor. Senin buna karşı duruşun ancak ideolojik-politik bir bilinçle olabilir” şeklinde konuştu.

PİRHA/İSVİÇRE

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak