PİRHA- Paramiliter güçlerin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırıları ilişkin açıklama yapan Britanya Alevi Federasyonu (BAF), sivillere yönelik katliamları kınayarak, “Tüm emperyalist güçler ve gerici aktörler Suriye’den çekilmeli, Orta Doğu’nun sınırlarını yeniden çizme çabalarına karşı halkların iradesine saygı gösterilmelidir” dedi.
Britanya Alevi Federasyonu, Suriye’de cihatçı grupların hükümet güçlerine saldırı başlatıp Şam’ı ele geçirmesi ve Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) da Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) bağlı bölgeleri hedef almasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Suriye’deki gelişmeler ve saldırıların bölgede yaşayan Aleviler, Kürtler ve diğer topluluklar için tehdit oluşturduğuna vurgu yapılan açıklamada, “Emperyalist güçler, bölgeyi yeniden şekillendirmek için İsrail ve Türkiye gibi ülkeler aracılığıyla Orta Doğu’da egemenlik mücadelesini tırmandırmaktadır. Bu süreçte, Rusya ve İran’ın etkisiz hale getirilmesi ve bölgesel sınırların emperyalist çıkarlar doğrultusunda yeniden çizilmesi hedeflenmektedir. Çok parçalı bir federasyon yapısının oluşturulması planlanmakta ve bu durum, özellikle Alevilerin, Kürtlerin ve diğer etnik ve dini toplulukların statülerinin tehdit altına girmesine neden olmaktadır” denildi.
“SURİYE’DEKİ ÇÖZÜMDE ALEVİLERİN GÜVENLİĞİ TEMİNAT ALTINA ALINMALI”
Britanya Alevi Federasyonu’nun Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılara ilişkin açıklaması şöyle:
“Saray rejimi, Esad rejimini köşeye sıkıştırarak, Suriye’deki Alevilerin ve Kürtlerin statü kazanmalarını engellemeye çalışmaktadır. Bu çerçevede, Alevi toplumu, Suriye’deki iç savaşın en fazla etkilenen kesimlerinden birini oluşturmuş ve hem askeri çatışmalar hem de sivil yerleşim alanlarına yönelik saldırılar nedeniyle büyük kayıplar vermiştir. Alevi köyleri sürekli olarak tehdit altındadır ve birçok kişi, güvenlik kaygılarıyla göç etmek zorunda kalmıştır. Bu durum, Alevilerin demografik yapısını değiştirmiş ve entegrasyon sorunları yaratmıştır.
Alevilerin yaşadığı baskı ve zulüm, derin bir psikolojik etki yaratmış ve toplumsal yapıyı sarsmıştır. Alevilere yönelik şiddet ve ayrımcılık, derhal son bulmalı ve Alevilerin güvenliği sağlanmalıdır. Suriye’deki çözüm sürecinde, Alevilerin haklarını ve güvenliğini teminat altına alacak bir yaklaşım benimsenmelidir. Alevi toplumu, sadece Esad rejimiyle değil, tüm emperyalist ve gerici güçlerle mücadele etmek zorundadır. Emperyalist bloklar arasındaki egemenlik savaşı, Suriye halkları için daha fazla acıya ve katliama yol açmaktadır.
“EMPERYALİST, YAYILMACI POLİTİKALAR VE ÇETELERE KARŞI MÜCADELEDE BÜYÜTÜLMELİ”
Türk devleti ve SMO’nun, özellikle PYD’nin kontrolündeki Tel Rıfat ve Şehba’ya yönelik saldırıları ve işgali, bölgedeki tüm halklar için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu süreçte, Alevi, Kürt, Arap, Süryani, Ermeni ve Çerkes halkları, savunma seferberliğiyle öz savunma pozisyonu alarak bu saldırılara karşı direnmektedirler. Bu dayanışma, bölgedeki halkların eşitlik ve özgürlük mücadelesinin bir ifadesidir.
Alevilerin ve diğer Orta Doğu halklarının geleceği, yalnızca emperyalist müdahalelere karşı koymakla değil, aynı zamanda bölgedeki halkların eşitliği ve özgürlüğü için mücadele etmekle mümkün olacaktır. Esad rejiminin devrilmesiyle ortaya çıkan boşluk, yalnızca yerel halkların iradesiyle doldurulmalıdır. Tüm emperyalist güçler ve gerici aktörler Suriye’den çekilmeli, Orta Doğu’nun sınırlarını yeniden çizme çabalarına karşı halkların iradesine saygı gösterilmelidir.
Bu nedenle, Alevilere yapılan zulmü kınayarak, emperyalizm, yayılmacı politikalar ve şeriatçı çetelere karşı mücadeleyi büyütmeliyiz. Tüm bu güçlere karşı, halkların özgürlüğü ve eşitliği için birleşmeli ve Orta Doğu halklarının kendi kaderini tayin etme hakkını savunmalıyız. Orta Doğu, Orta Doğu halklarındır ve halkların iradesi dışında hiçbir çözüm kabul edilemez.”
PİRHA/İNGİLTERE
Yoruma kapalı.