PİRHA-HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partilerinin kapatılmasıyla birlikte kadın hareketinin de susturulmak istendiğini söyledi. Buldan, seçim barajının düşürülmesi konusuna da değinerek “Bizi engellemek için yüzde 10 seçim barajını getirenler, kadınların bu barajı nasıl yıktığını hüsranla seyrettiler. Barajlar kadınları engelleyemedi, fakat o barajlar şimdi onların ve erkek düzenlerinin önündeki engel haline geldi” dedi.
HDP Kadın Meclisi, siyasal gelişmeleri değerlendirmek üzere Ankara’da Eş Genel Başkan Pervin Buldan ve Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran başkanlığında toplandı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Pervin Buldan, “Kadının siyaset hakkının olmadığı bir eşikten, kadınların kendi özgün mücadelesini örgütlediği ve bağımsız bir şekilde yükselttiği güçlü bir aşamaya geldik” diyerek kadın mücadelesine büyük ivme kazandırdıklarını söyledi.
“KADINLAR OLARAK BU ÜLKEYİ YÖNETMEYE TALİBİZ”
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan kadınlar olarak ülkeyi yönetmeye hazır olduklarını söyleyerek şu konuşmayı yaptı:
“Buna yeteri kadar gücümüz de vardır, basiretimiz de vardır, örgütlülüğümüz de vardır. Tabi ki mevcut tekçi erkek iktidarı, bu güçlü ilerleyişimizin farkındadır ve bu nedenle bir yandan toplumun tamamı ile mücadele halindeyken, diğer yandan da biz kadınlarla mücadele içerisindedir. Kadınlara yönelik bunca baskı politikası, gözaltılar, tutuklamalar, kayyımlar, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi, kadına yönelik şiddetin önünün sonuna kadar açılması bu amaçla yürütülmektedir.
Kadını engelleyerek, erkek düzenlerine devam edeceklerinin hesabını yaptıklarını çok iyi biliyoruz. Ancak karşılaşacakları yalnızca ve yalnızca hezeyan olacaktır. Bugüne kadar her türlü baskı politikası ve uygulamasından daha da güçlenerek çıkan biz kadınlar, kararlı ilerleyişimize devam edeceğiz.”
“HDP’Yİ KAPATARAK KADINLARI SUSTURMAYI İSTİYORLAR”
Amaçları kadınları susturmak, ezilenlerin sesini kesmek, demokrasi, barış ve adalet taleplerini engellemek olduğunu çok iyi biliyoruz. HDP kurulduğu günden bugüne çözüm ve barış politikası izledi. HDP eşitlik mücadelesi yürüterek ‘bu ülkede barış olsun, huzur olsun hiçbir evladımız ölmesin, yaşasın’ dedi! HDP, ‘üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü olsun ve toplumun tamamı için gerçek bir adalet’ dedi. HDP, ‘eşit işe eşit ücret’ dedi.
Bütün bunları demeye ve uygulanmasını istemeye devam edeceğiz. İşte tam da bu nedenlerle HDP’yi kapatmayı dert edindiler. Kendi karanlık düzenlerini devam ettirmek için HDP’nin ve dolayısıyla kadınların ışığıdır kapatmak istedikleri.”
“KAPATILMASI GEREKEN HIRSIZLIK, RANT, TALAN DÜZENİDİR”
“Kamuoyuna tekrar tekrar ifade etmek isterim ki bu ülkede kapatılması gereken hırsızlık düzenidir, rant düzenidir, talan düzenidir! Bu ülkede kapatılması gereken kadına yönelik şiddeti devasa boyutlara taşıyan tekçi erkek düzendir, kutuplaştırmadır, ırkçılığı ve nefreti besleyen anlayıştır. Bakınız sırf bizi engellemek için yüzde 10 seçim barajını getirenler kadınların bu barajı nasıl yıktığını hüsranla seyrettiler. Barajlar kadınları engelleyemedi, fakat o barajlar şimdi onların ve erkek düzenlerinin önündeki engel haline geldi. Kendilerini kurtarabilmek için de şimdi barajı indirmeyi planlıyorlar.”
“BARAJ YÜZDE 7 DEĞİL SIFIR OLMALIDIR”
Seçim barajı yüzde 7 değil, hiçbir şekilde uygulanmaması gereken anti demokratik bir uygulamadır. HDP Kadın Meclisi olarak ifade ediyoruz barajın sıfıra indirilmesi Türkiye’nin demokratikleşmesi için elzem olacaktır. Demokratik siyaseti engelleyen tüm hukuksuzluklar son bulmalıdır. Kayyım gaspı son bulmalıdır. Seçilmişlere yönelik hukuksuzluklar son bulmalıdır. Halkın iradesi tam olarak parlamentoya yansıtılmalıdır.”
“İNSANLARIN UMUDUNU DAHİ ÇALAN BİR İKTİDAR”
“20 yıllık iktidarlarında halkı açlıkla, yoksullukla, işsizlikle karşı karşıya bıraktılar. Zamlarla, vergilerle, yarattıkları adaletsizliklerle, yasaklarla toplumsal yaşamı çökerttiler. Kutuplaştırmayla, nefret siyasetiyle toplumu ayrıştırdılar. Gençlerin geleceğini çaldılar. Geleceğe dair hiç kimsede güven bırakmadılar. İnsanların umudunu dahi çalan bir iktidarla karşı karşıyayız. Tek yaptıkları ise hakikatleri çarpıtmaktır, inkâr etmektir.”
“20’Sİ ÇOCUK EN AZ 40 KİŞİ ZIRHLI ARAÇLARLA KATLEDİLDİ”
“Kürt illerinde 13 yılda 20’si çocuk en az 40 kişi zırhlı araçların çarpması sonucu katledildi. En son geçtiğimiz hafta Mihraç Miroğlu zırhlı araçla katledildi. Fail olan polis ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Bu ülkede ‘çocuklar ölmesin’ diyen insanları cezaevine atan yönetim zihniyeti, çocukları öldürenleri ise serbest bırakmaktadır. İşte bu cezasızlık rejimine güvenen, arkasında kendisini koruyan ve kollayan bir iktidar olduğunu bilen kamu görevlileri ise yaşam hakkına kast etmeye devam etmektedir.”
“TECRİT TOPLUMSAL BARIŞIN ÖNÜNDEKİ EN TEMEL ENGELDİR”
“İktidarın bütün bu baskı rejimini sürdürmek için uygulamaya soktuğu tecrit ağırlaşarak devam etmektedir. Tecrit ve cezaevlerinde ağırlaşan sorunlar, bu ülkenin acil gündemidir. Diyalog ve müzakere yollarını kapatan tecrit; demokrasinin, adaletin, toplumsal barışın, ortak yaşamın önündeki en önemli engellerden biridir. Türkiye’nin her alanda yaşadığı çöküşün altında yatan neden; iktidarın ülkenin temel sorunlarına, acil sorunlarına yönelik olarak ısrarla sürdürdüğü çözümsüzlük politikasıdır. Barış talebini, hak, hukuk ve adalet talebini yok sayan, bu talepleri baskıyla, zorla bastırmaya çalışan yönetim anlayışı, ülkeyi kilitlemekte ve çıkmaza sürüklemektedir. Bunun bedelini ise herkes ödemektedir.”
“DEKLARASYONUMUZUN EN GÜÇLÜ SAHİBİ KADINLAR OLACAK”
Partimiz, Türkiye’nin temel sorunlarına ve acil gündemlerine yönelik olarak tutumunu ve çözüm yollarını 27 Eylül’de bir deklarasyonla açıklayacaktır. Bu deklarasyonumuzun en güçlü sahibi tabi ki yine kadınlar olacaktır. Azimle, inatla, sabırla, sevgiyle çalışacağız. Ve bugüne kadar elde ettiğimiz başarılardan çok daha fazlasını başaracağız ve tüm ülke kadınlarına ve tüm dünya kadınlarına armağan edeceğiz.
Bu noktada Afganistan’da Taliban rejimine karşı direnen tüm kadınlara da buradan şu mesajı vermek isterim. Karşı karşıya bırakıldığınız vahşi karanlığa karşı bu topraklarda kadın mücadelesini örgütleyen biz kadınlar olarak her zaman sizlerleyiz. Kadınlar arasındaki dayanışmanın sınırı, coğrafyası, vatanı yoktur. Kadına yönelmiş her türlü şiddet ve sömürüye karşı bu ülkede de, Rojava’da da, Şengal’de de, İran’da da, Afganistan’da da ve dünyanın neresinde olursa olsun her yerde aynı bilinç ve duygudayız. Bu mücadele içerisinde olan başta Afganistanlı kadınlar olmak üzere bütün kadınlara da buradan bir kez daha selam olsun. Acı çekebiliriz, bedel ödeyebiliriz, zaman zaman yorgun düşebiliriz. Fakat asla vazgeçmeyeceğiz! Asla yenilmeyeceğiz! Değişimi kadınlarla başaracağız! Bizler kazanacağız! Kadınlar kazanacaktır!”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.