Alevi Haber Ajansi

‘Biz, yaşatmayan devlet ve iktidar ile karşı karşıyayız’-VİDEO

PİRHA-Cumartesi Anneleri 623’üncü haftasında Galatasaray Meydanı’nda 23 yıl önce 23 yaşında kaybedilen Cüneyt Aydınlar’ın akıbetini sordu. Oturumda HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu “Bu ülkede hep yaşasaydı diyoruz. Biz, yaşatmayan devlet ve iktidar ile karşı karşıyayız.” dedi. 

Cumartesi Annelerinin, 623’üncü hafta oturumu bugün Galatasaray Meydanı’nda gerçekleşti. Oturumda 23 yıl önce gözaltında kaybedilen Cüneyt Aydınları’ın akıbetini sordu. Oturuma Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve çok sayıda yurttaş vardı.

“HESAP SORMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Bu meydan hesaplaşma meydanıdır. Biz burada her hafta onlardan hesap sormaya devam edeceğiz. Özgürlüklerimizi alan kadar ve adalete kavuşana kadar” dedi.

“YAŞATMAYAN BİR İKTİDARLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu ise, geçtiğimiz günlerde doğum günü olan Türkiye devrimci hareketi liderlerinden Deniz Gezmiş’i anarak, “Deniz yaşasaydı 70 yaşında olacaktı. Bu ülkede hep yaşasaydı diyoruz. Biz, yaşatmayan devlet ve iktidar ile karşı karşıyayız. Sizler de insanları yaşatmak için buradasınız” diye ifade etti.

“BU ÜLKENİN UTANCIDIR”

Bu ülkede hukukun birilerinin istediği zaman işlediğine hep şahit olduğunu belirten Recep Aydınlar, “Bir insanı kaybetmenin cezasız kaldığı bir ülkede savcıların devlet büyüklerine hakaret etmede dava açmadaki hassasiyetinin binde biri kayıp akıbetlerine gösterilmedi” diye vurguladı.

Gelen hükümetlerin ülkeyi kendi suni gündemleriyle meşgul ettiğini söyleyen Recep Aydınlar, “Bu ülkede 23 yaşındaki bir genç akıbeti belli olmadan kayıplara karışıyorsa bu ülkenin utancıdır. Bir anne 23 seneden beri çocuğunun elbisesini saklıyorsa her gün kokluyorsa sizin bundan utanmanız lazım. Utanmanız lazım ki bu ülkeyi kendi belirlediğiniz gündemle meşgul etmeyeceksiniz. Bu ülkede binlerce insan kayıp yakınıdır. Bu kayıp yakınları kuşaktan kuşağa geçmektedir. Bunun vebali altında kalacaksınız” dedi.

Cüneyt Aydınlar’ın avukatı Eren Keskin’in yolladığı mektup okundu. Mektupta Keskin, Aydınlar dosyası hakkında Türkiye’de iç hukukta sonuç alınmadığını ve dosyanın hala savcının masasında durduğunu belirtti.

“DOSYADA DAVA AÇMAYA YETERLİ DELİL MEVCUT”

Hasan Ocak dosyası hakkında da bilgi verdi. Hasan Ocak dosyasında Beykoz Cumhuriyet Savcılığı tarafından verilen zaman aşımı nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itiraz kabul edildi. Konuya ilişkin bilgi veren Avukat Gülseren Yoleri, “Hakim kararında, ‘Aslında dosyada dava açmaya yeterli delil mevcut, yani; şüpheliler hakkında yeterli kanıt dosyada mevcutken dava açman gerekirken takipsizlik kararı verilmekle yanlış yapılmış’ diyor” dedi.

Haftanın basın açıklamasını Cumartesi İnsanları’ndan Derya Okatan yaptı. Okatan, Cüneyt Aydınlar’ın 90’ların başında Diyarbakır’daki ailesinin yanından üniversite eğitimi için İstanbul’a geldiğini, 20 Şubat 1994 tarihinde bir arkadaşı ile buluşmak için Bakırköy/İncirli’de bulunan Ömür Durağı’na gittiğini, burada Terörle Mücadele polisleri tarafından bir operasyon kapsamında gözaltına alındığını ve Gayrettepe’deki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğünü belirtti. Aydınlar yedi gün kayıt dışı gözaltında tutulduktan sonra 27 Şubat 1994 tarihinde gözaltı kaydı yapıldı.

Okatan, “Cüneyt Aydınlar ile birlikte gözaltında tutulan 14 kişi tutuklanıp cezaevine gönderildi. Bu kişiler 17 Mart 1994 tarihinde avukatları aracılığıyla kamuoyuna yaptıkları açıklamada Cüneyt Aydınlar’ın 20 Şubat 1994 tarihinde gözaltına alındığını ve onu 2 Mart 1994 tarihine kadar gözaltında gördüklerini söylediler. Ağır işkence gören Cüneyt’in 2 Mart 1994 tarihinde, kendisine ‘Ölmeye hazır mısın? Ölmeye gidiyorsun!’ diyen altı polis tarafından sürüklenerek bulunduğu hücreden götürüldüğünü ve kendisini bir daha görmediklerini açıkladılar” bilgilerini verdi.

Ailenin başvurusu üzerine İnsan Hakları Derneği avukatları olayı araştırdı ve 25 Mart 1994 tarihinde İHD İstanbul Şubesi bir basın açıklaması yaparak Terörle Mücadele Şubesinin gözaltına aldığını kabul ettiği Cüneyt Aydınlar’ı kaybettiğini duyurdu ve İçişleri Bakanlığı tarafından konuyla ilgili açıklama yapılmasını talep etti. Ancak tüm girişimler sonuçsuz kaldı.

Aydınlar’ın kaybolmasından sorumlu olan isimler açıklandı:

“Terörle Mücadele Büro Amiri Başkomiser Ahmet Erkut, Polisler Doğan Özdemir, Mehmet Yalın, Ali Çinal başta olmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ndeki 3 No’lu TİM personeli Cüneyt Aydınlar’ı işkence ile sorguladılar ve kaybettiler.
İstanbul Vali yardımcısı Namık Kemal Eren, İl Hukuk İşleri Müdürü Ümit Esmer, Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Çağlar, Asayiş Şube Müdürü Sedat Demir ve Personel Şube Müdürü Ümit Bavek imzaladıkları İstanbul İl Disiplin Kurulu Kararı ile Cüneyt Aydınlar’ın gözaltında kaybedilmesinden sorumlu olan polisleri korudular.
İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Başbakan Tansu Çiller ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Cüneyt Aydın’ların kaybedilmesini engelleme görevlerini yerine getirmedikleri gibi gözaltında, kaybetme suçunun işlenmesine imkân veren iklimi de yarattılar.”

Son olarak Okatan, “Cüneyt Aydınlar’ın akıbeti açıklanana ve failleri yargılanana kadar bu dava bizim için kapanmayacak” dedi. (HABER MERKEZİ)

Haberin Videosu

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak