PİRHA-Birleşik Kamu İş Görenleri Sendikaları Konfederasyonu’na (Birleşik Kamu-İş) bağlı 9 sendikanın üye ve yöneticileri, Ankara’da “Tükeniyoruz” mitinginde buluştu. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, yaptığı konuşmada “2022 yılı bütçesi emekçiden yana revize edilsin. Zamlar geri alınsın. Toplu sözleşme masası yeniden kurulsun. Asgari ücretli, emekli maaşlarına insan onuruna yaraşır bir düzenleme yapılsın” dedi.
Birçok ilden Ankara’ya gelen Kamu-İş üye ve yöneticileri, “Zam, kriz, yoksulluk, tükeniyoruz” diyerek ekonomik krize karşı yapılan mitinge buluştu. Anıtpark’ta düzenlenen mitingte bir araya gelen yüzlerce emekçi, “Bu memleket bizim, yobaza hırsıza bırakmayız. Emek, eylem, direniş. Emperyalistler, işbirlikçiler, geldikleri gibi gidecekler” sloganları attı.
Programın açılışı Grup Direniş’in müzik dinletisi ile başladı. Protest ezgileri ile kitleyi coşturan Grup Direniş’in ardından sendika yöneticilerinin konuşmalarına geçildi.
“EKONOMİK KRİZ VE YOKSULLUK DERİNLEŞMEKTE”
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, yaptığı konuşmada “Ekonomik krizin yükünü kabul etmiyoruz emekçiye bütçe istiyoruz” diyerek ülke ekonomisinin çöktüğünü ifade etti. “Memleketin hazinesi boşaltılmış” diyen Mehmet Balık, “Ülke kaynakları ve birikimleri yandaş şirketlere peşkeş çektirilmiş. Hukuk ve yargı yok edilerek hırsızlık ve usulsüzlüklerin hesabının sorulması engellenmektedir. Enflasyon hızla artmakta ekonomik kriz ve yoksulluk derinleşmektedir. Kamu çalışanlarının ve işçilerin hiçbir talebi karşılanmadı. Ekonomik kriz kime yaradı derseniz maaşlı çalışan, emekli, işsiz ve gariban hariç herkese yaradı. Kriz bankalara, müteahhitlere ve yandaş şirketlere ve iktidar bürokratlarına yaradı” ifadelerini kullandı.
“MİLYONLARCA EMEKÇİ, BORÇ BATAĞINA SÜRÜKLENDİ”
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, yaptığı konuşmada AKP’nin, öğretmenleri ‘iyi ve kötü’ olarak ayrıştırdığını ifade ederek “Eğitim emekçilerinin mesleki onurunu ve itibarını zedelemektedir. Öğretmenleri sınava alacaklarmış. Doktorların maaşlarına 2500-5000 TL ve öğretmenlerin maaşlarına 1000-2000 TL zam yapılacakmış, anlaşılır gibi değildir” dedi. AKP iktidarı döneminde eğitimde 8 bakan değişikliğine işaret eden Balık, şu konuşmayı yaptı:
“Milli Eğitimde, onlarca kez müfredat değişti. Sınav sistemi bir kaosa sürüklendi. Adliye, Maliye, SGK, TSK, Nüfus, İş-Kur, Ormancılık, Belediye gibi kurum çalışanlarının ekonomik, sosyal ve özlük hakları sorunları vardır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in, üye sayısı az ve sözleşmeye muhalif sendikalar için ‘merdiven altı sendikalar’ ifadelerini kullanmasını bir kez daha kınıyoruz. Bakan Bilgin’in, toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanma şartını da ‘hizmet kollarında’ yüzde 1 örgütlenme barajını koymasını da kabul etmiyoruz. Bakan Bilgin’in ifadeleri Anayasaya ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır.
Kamu emekçileri ve emekçiler, işsizliğe ve açlığa sürüklenmektedir. Yoksullar daha yoksul; zenginler daha zengin olmaktadır. Hükümetin oluşturduğu bütçe ve cari açığın bedeli de milyonlarca emekçiye KDV ve ÖTV olarak dönmekte ve çarşıda pazarda kendini göstermektedir. Ülke tarihinin en ağır ekonomik kriziyle karşı karşıyadır başta ücretli emekçiler olmak üzere, geniş halk kesimleri açısından son derece zorlu bir dönem yaşanmaktadır.
Ülkede yalıda oturmak, fabrikatör olmak, şirket sahibi ve toprak sahibi olmak zenginlik göstergesidir. Şimdi ise AKP sayesinde ekmek, un, et, makarna, yağ, bulgur, pirinç, salça almak market poşeti, diş macunu, su şişesi almak zenginlik göstergesi sayılmaktadır.
Son aylarda gündeme gelen yağ, un, şeker gibi bazı temel ihtiyaç maddelerinin bazı marketlerde hiç bulunamaması, bazı marketlerde ise 1 ya da 2 kilo ile sınırlandırılması gıda kıtlığının habercisidir.
Gıda fiyatlarında yıllık olarak Kasım’da % 51 oranında artış yaşandı. Kasım’da ekmek, un, bulgur, makarna fiyatlarında yüzde 45,7, et-balık fiyatlarında 37,6, süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatlarında yüzde 41,5 oranında artış oldu. Bir yıl öncesine göre yağ fiyatları yüzde 39,6 oranında arttı. Meyve fiyatları yüzde 89,2, sebze fiyatları ise yüzde 79,4 oranında artış gösterdi. Bakliyat fiyatları son bir yılda yüzde 25,9 oranında zamlandı.
Ülkemizde işçilerin çok büyük bölümü asgari ücret ve asgari ücrete yakın bir ücretle çalışmaktadır. Asgari ücret bırakın geçinmeyi, açlık sınırının bile oldukça altında kalmaktadır. Bugünkü haliyle asgari ücret açlık ücreti haline gelmiştir. Asgari ücret ile asgari yaşam koşulları arasında sıkışıp kalan milyonlarca emekçi, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için borç batağına sürüklenmiştir.
2022 yılı başında en düşük memur maaşı 4 bin 978 lira olmasını bekliyoruz. Asgari ücretin en düşük memur maaşına getirilmesini sadece çalışanların değil ailelerinin de temel ihtiyaçları dikkate alınmasını istiyoruz.
Sadece ekonomi çökmüyor, yurttaşlarla birlikte ülke de bataklığa dönüşmüştür. Ekonomimizin ve paramızın itibarı kalmadı. AKP iktidarının 19 yıldır hazırladığı bütçe gibi, 2022 bütçesinin de sermayeye cömert, emekçiyi yoksulluğa mahkûm eden bütçedir.”
“İNSAN ONURUNA YARAŞIR BİR DÜZENLEME YAPILMALIDIR”
Mehmet Balık, son olarak iktidara seslenerek şu ifadeleri kullandı:
“2022 yılı bütçesi emekçiden yana revize edilsin. Elektrik, doğalgaz, köprü, hastane, otoyollar kamulaştırılsın. Zamlar geri alınsın. Toplu sözleşme masası yeniden kurulsun. Emekçiler için vergi dilimi oran % 10’da sabitlensin, asgari ücret vergi dışı bırakılsın. 3600 Ek gösterge ayrım yapılmadan herkese verilsin. Emeklilikte yaşa takılanların mağduriyeti giderilsin. Asgari ücretli, emekli, dul ve yetim maaşlarına insan onuruna yaraşır bir düzenleme yapılmalıdır.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.