Alevi Haber Ajansi

‘Bir gün adalet yerini bulur mu bilmem ama kayıplarımız hep bizimle’-VİDEO

PİRHA-Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 985. Haftasında Galatasaray Meydanı’na kayıplarının fotoğrafları ve karanfillerle geldi. 31 yıl önce gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Mehmet Nezir Duman ve tüm kayıplar için adalet isteyen Cumartesi Anneleri meydana karanfiller bıraktı.

Cumartesi Anneleri, 1995 yılından bu yana gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi .

Abluka altında tutulan Galatasaray Meydanı’na gelen Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları eylemin 984’üncü haftasında yapılan açıklamayı Türkiye İnsan Hakları (TİHV) Genel Başkanı Ümit Efe okudu. 985’inci hafta açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

 “GÖZALTINA ALINARAK İŞKENCE GÖRMÜŞTÜ”

“29 yaşındaki 7 çocuk babası Mehmet Nezir Duman, İdil’de yaşıyordu. Defalarca evine kolluk tarafından baskın yapılmış ve gözaltına alınarak işkence görmüştü. Eşine sürekli takip edildiğini söylüyordu. Ticari taksi olarak kullandığı kendi adına kayıtlı 62 AE 220  plakalı aracında şoförlük yapan Duman, 12 Şubat 1993 tarihinde Midyat’a yolcu götürdü. Ertesi gün Midyat’tan İdil’e dönerken, Tepeköy yol ayrımında silahlı dört kişi tarafından aracı durduruldu. Bu dört kişiden üçü Nezir’i kendi araçlarına bindirerek kaçırırken, dördüncü kişi de Nezir’in aracını aldı. Olayı gören A.K. adlı kişi durumu Nezir’in babası Ali Duman’a bildirdi. Aynı kişi ayrıca, Nezir’in yanında Tepeköy korucularını gördüğünü belirtti. R.K. adlı başka bir tanık ise, Nezir’in kaçırılmasını takiben aracının da Midyat’a doğru götürüldüğünü ifade etti.

 “DUMAN AİLESİ’NİN ÇABALARI SONUÇSUZ KALDI”

Ali Duman, olaydan haberdar olur olmaz İdil Merkez Jandarma Karakolu’na gitti. Oğlunun ve kullandığı aracın kayıp olduğunu bildirdi ve bulunmalarını istedi. 6 Mayıs 2005 tarihinde, Nezir’in eşi Azime Duman, İHD Mardin Şubesi avukatlarından Erdal Kuzu aracılığıyla Dargeçit Cumhuriyet Savcılığı’na başvurdu. Söz konusu başvuru için yetkisizlik kararı veren savcılık, dosyayı İdil Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi. Ancak İdil Cumhuriyet Başsavcılığı 30 Ocak 2009 tarihinde zamanaşımı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

24 Mart 2009 tarihinde baba Ali Duman, Avukat Veysel Vesek aracılığıyla İdil Cumhuriyet Başsavcılığı’na yeniden başvurdu. Oğlunun ölü veya sağ bulunması ve onu kaçıranların tespit edilerek haklarında yasal işlem yapılmasını talep etti. Ayrıca halen trafikte görünen oğluna ait aracın bulunmasını istedi. Ancak, savcılık etkin soruşturma yapmak yerine 2 Haziran 2009 tarihinde ‘aynı olay hakkında mükerrer soruşturma yapılamaz’ diyerek kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Duman Ailesi’nin çabaları sonuçsuz kaldı.

 “YARGI MAKAMLARI DOSYALARI ZAMANAŞIMI HÜKÜMLERİ İLE KAPATIYOR”

Türkiye’de yargı makamları gözaltında kaybetmelerle ilgili kararlarında, suçun özgün yapısını ve devam eden ihlâl niteliğini gözardı ediyor, dosyaları zamanaşımı hükümleri ile kapatıyor. 985. haftamızda yargı makamlarına sesleniyoruz: Zaman suçu perdelemenin aracı olarak kullanılamaz.Nezir Duman dosyasında verilen tüm zamanaşımı kararlarını kaldırın. Etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürüterek gerçeği ortaya çıkarın, adaleti sağlayın. Kaç yıl geçerse geçsin, Mehmet Nezir Duman için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”

“BUGÜN DE ÖLDÜRÜLMEDİM!”

Basın açıklamasının ardından Mehmet Nezir Duman’ın eşi Azime Duman’ın meydanda okunması için yolladığı mektubu kayıp yakını Maside Ocak okudu. Ocak’ın okuduğu mektupta dikkat çeken ifadeler şunlardı:

Eşim Mehmet Nezir Duman ve çocuklarımla 1990 yılında Şırnak’ın İdil ilçesinde yaşıyorduk. Eşim ticari taksi şoförlüğü yapıyordu. Eşim kaybedilmeden önce birçok kez polis ve askerlerce takip edilmişti. Her eve geldiğinde bugün de öldürülmedim diyordu.

“ALAY EDİP ‘ERMENİLER GÖTÜRMÜŞTÜR’ DEDİLER”

İdil ilçesinde meydana gelen her olaydan sonra polis, evimize baskın yapıyordu ve eşim birkaç defa gözaltına alındı. Eşimin kaybedilmeden önce 3 sene evimize çok büyük bir baskın yapıldı. Eşim evde değildi. Evdeki kasetler ve kaset çalar götürüldü. Bana eşimin karakola gelip eşyalarını almalarını söylediler. Ertesi gün eşim eve geldiğinde olayı anlattığımda, bu benim sonum dedi. Karakola gitti ve eve dönmedi. Sonradan öğrendik ki, gözaltına alınıp Mardin’e götürülmüş ve 17 gün gözaltında işkenceye maruz bırakılmış. O tarihlerde eşim bir daha gözaltına alındı ve 3 ay tutuklu kaldı. 12 Şubat 1993’te çok karlı bir günde Midyat ilçesine ticari taksi şoförü olarak gitti ve geceyi orada geçirdi. Ertesi günün sabahı beni arayıp yola çıkacağını, eve geleceğini söyledi ama o telefon onun sesini duyduğum son telefon oldu.

“NE KEMİKLERİ VAR NE DE BİR MEZARIMIZ”

Günlerce, aylarca, yıllarca eşim Mehmet Nezir Duman’ı aradık. Ben ve kayınvalidem Nure, yüzlerce kez Midyat’a gittik, Kimse bize yardımcı olmadı. Ben 7 çocuğumla, kayınpederim ve kayınvalidemle beraber, senelerce eşimi aradık. Ne polis, ne asker olayı ciddiye alıp, yardımcı olmadı. 2008 yılına kadar bir soruşturma dahi açmadılar. Yani bir kayıp kaydı bile yapılmadı. Sözde bize bilgi veren Hizbullah’a yakın kimseler, bizimle alay edip, “Ermeniler götürmüştür” dediler. Eşimi aramayı bırakmadık. Ama o tarihte İdil’de, Şırnak’ta ve bölgede başvuru yapabileceğimiz veya bildiğimiz bir yer yoktu. Hukuki destekten yoksun bir şekilde sağa sola gittik. Eşimi Midyat, Batman ve bütün bölgede tek başımıza kendi imkanlarımızla aradık ama bir haber alamadık. Ne bir haber var ne kemikleri ne de bir mezarımız var. Birgün adalet yerini bulur mu bilmem ama kayıplarımız hep bizimle. Her gün bizimle yaşıyorlar.”

Dilan ŞİMŞEK- Devrim FINDIK / İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak