PİRHA- Yeni yargı yılıyla ilgili basın açıklaması yapan BES, yargı reformu paketinde yargı emekçilerinin haklarının yer almadığına dikkat çekti.
Haberin videosu
Büro Emekçileri Sendikası (BES) yeni yargı yılı ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın metnini BES Genel Başkanı Serpil Akpınar okudu.
Demokrasi, hukuk ve adalet adına bugüne kadarki tüm öğretilerin alt üst olduğu bir adli yıl açılışı gerçekleştirildiğini vurgulayan Akpınar, Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemiyle birlikte kuvvetler ayrılığı ilkesinin ortadan kaldırılmasıyla beraber yargı bağımsızlığından söz etmenin mümkün olmadığını ifade etti. Akpınar, adli yıl açılış töreninin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılmasına baroların ve Yargıtay üyelerinin tepkilerini hatırlattı.
Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyım atanarak belediye eşbaşkanlarının görevlerinden alınmasına değinen Akpınar, seçmen iradesinin yok sayılıp hukuk normları çiğnenerek seçilmişlerin görevden uzaklaştırılmasının tarihe kara bir gün olarak geçtiğini kaydetti.
Yargının işlerinden haksız bir şekilde ihraç edilen kamu emekçileri için kapılarını kapattığını belirten Akpınar, “Anayasa Mahkemesi kararları hiçe sayılarak komisyonun ağzından çıkacak olanlar yargı kararıymış gibi gösterilmeye çalışılmaktadır.” dedi.
“YARGI REFORMU PAKETİNDE YARGI EMEKÇİLERİNİN HAKLARI YOK”
Yargı reformuna da değinen Akpınar, yargı emekçilerinin ekonomik, özlük, sosyal haklarına yönelik sorunlar reform paketinde görülmediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Reform adı altında sunulan pakette; yargılama hizmetlerinde performans ve verimliliği olumsuz yönde etkileyen sorunlardan birisi olarak, yazı işleri hizmetlerinin görüldüğü, bu hizmetlerin hızlandırılması, mahkeme yazı işleri müdürlüklerinin güçlendirilmesi, görev ve yetkilerinin genişletilerek kariyer meslek olarak yeniden yapılandırılması, Adalet komisyonlarının yetki ve sorumluluklarının yeniden düzenlenmesi, Adalet okullarından mezun olanların öncelikli istihdam edilmesi, yargı teşkilatında sürekli ve zorunlu eğitim modeline geçilmesi, personel sayısının arttırılması belirtilmiştir. Yargı emekçilerinin reform paketlerinde yer alış biçimleri sorunlarının çözümüyle değil ‘yargı hizmetlerinin etkili ve kaliteli bir şekilde yerine getirilmesi için iyi yetiştirilmesi gerektikleri’ yönüyle geçiştirilmektedir. Oysa hizmet içi eğitimden önce asıl olarak göz önünde bulundurulması gereken işe alımlarda mülakat değil liyakate dayalı istihdamın yapılmasıdır. Yargı hizmetlerinin etkili bir şekilde verilmesi kamu hizmeti açısından elbette önemlidir. Ancak bu hizmetin nitelikli verilebilmesi için birinci koşul, hizmeti veren yargı emekçisinin ekonomik, özlük, sosyal ve demokratik haklarının idare tarafından tam olarak sağlanmasıdır.”
Türkiye’de inşa edilen ve dünyanın en büyük adliye sarayları olmasıyla övünülen adliyelerde yargı emekçilerinin yoğun iş yükü ve idari baskı altında ezildiklerini ifade eden Akpınar, “Yargı emekçilerinin sorunları, yapılan adalet saraylarının büyüklüğüyle yarışır hale gelmiştir.” dedi.
“TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ GÖRÜŞMELERİ TİYATROYA DÖNDÜ”
Memur-Sen ve hükümet arasında yapılan 2020-2021 dönemi toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin bir tiyatro gösterisine dönüştüğünü söyleyen Akpınar, “Memur-Sen teklifinde, 2020-2021 Toplu Sözleşmesinde taban aylığa seyyanen 200 TL, ilk yıl yüzde 8+7, ikinci yıl yüzde 6+6 zam ve 1. yıl yüzde 3, 2. yıl yüzde 2 refah payı talep etmişti. Toplamda yüzde 38’leri bulan zam teklifini en sonunda 2 yıl için toplamda yüzde 20’lere kadar düşürdü. Talepleri arasında yer alan 24 Haziran seçimlerinden bu tarafa vaat edilen 3600 ek gösterge yok, vergi dilimi adaletsizliğine ilişkin hiç bir şey yok, ek ödemelerin emekli aylığına eklenmesine ilişkin bir şey yok, liyakatı ortadan kaldıran mülakat uygulamasını savunan Memur-Sen’den yargı emekçilerinin ekonomik özlük haklarının düzeltilmesine ilişkin hiç bir şey yok. Bu taleplerden de vazgeçen yandaş sendika geldiği durumu gizlemek için göstermelik eylemlerle başta kendi üyeleri olmak üzere kamu emekçilerini yine kandırmaya, oyalamaya devam etmektedir.” diye konuştu.
TALEPLER
Akpınar, taleplerini ise şöyle sıraladı:
1- Yargı emekçilerine insanca yaşayacakları bir ücret için derhal ek zam verilmelidir.
2- Şu anda Ankara, İstanbul ve İzmir illeriyle sınırlı olmak üzere ödenen yol ücretleri, tüm yargı emekçilerine ödenmelidir.
3- Zabıt Katibi yargı emekçilerine VHKİ kadrosu verilmelidir.
4-Sözleşmeli istihdama son verilmeli, güvenceli istihdam esas alınmalı ve 4/B kadrosunda istihdam edilen yargı emekçileri 4/A kadrosuna geçirilmelidir.
5- Disiplin soruşturması yönünden 2802 sayılı Yasanın ilgili hükümleri kapsamından çıkarılarak yargı emekçilerinin de 657 sayılı Yasa kapsamında disiplin soruşturmasına tabi tutulması konularında düzenleme yapılmalıdır.
6- Fazla mesai ücretleri genişletilerek tüm yargı emekçilerine ödenmesi sağlanmalıdır.
7- Atama ve görevde yükselmelerde mülakat değil, liyakat esas alınmalıdır.
8- Artan iş yüküne karşın yeteri kadar personel alımı yapılması yerine yargı emekçileri üzerindeki baskı arttırılarak sorun çözülmeye çalışılmaktadır. Bu tür uygulamalardan vazgeçilerek yeterli personel istihdamı yapılmalıdır.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.