PİRHA – Gezi eylemleri döneminde polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Berkin Elvan ile ilgili açılan ve bugün dördüncüsü görülen duruşma 27 Şubat 2018’ ertelendi. Duruşmaya pet şişe kapakları alınmazken, görüntüleri izleyen Anne Gülsüm Elvan fenalık geçirdi.
İstanbul Okmeydanı’nda Gezi eylemleri sırasında 16 Haziran 2013’te polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu 269 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin bugün İstanbul 17’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. Duruşması 27 Şubat 2018 tarihine ertelendi.
Duruşmayı izlemek için adliyeye gelmek isteyen yurttaşlar, adliye çevresinde GBT kontrolünden geçirildi. Duruşmayı, CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Hilmi Yarıyıcı, ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş, Şair Ataol Behramoğlu ile çok sayıda kişi izledi.
“KATİL HALA DIŞARIDA”
Duruşmanın ardından adliye önünde basın mensuplarına açıklama yapan baba Sami Elvan, “Katil hala dışarıda. Biz istiyoruz ki; bir an önce bunun tutuklanması gerekiyor. Bizim için olumsuz bir duruşma geçti. Umarım ilerde adalet yerini bulur. Ama biz istiyoruz ki bir an önce bu katilin bizim karşımıza çıkıp kendini savunsun. Daha önce defalarca söyledik. Biz insan yemiyoruz. Kimseyi öldürmüyoruz. O bakımdan bizim karşımızda kendisini ifade etmesini kendisini, kendisinin suçsuz olduğunu ispatlamasını istiyoruz. Ayrıca bir an önce iddia makamının bunu tutuklamasını talep ettik” dedi.
“HERKESİN BU DAVAYA EL ATMASI GEREKİYOR”
Bu davanın sadece Berkin Elvan’ın ailesinin davası olmadığını belirten Elvan, “Türkiye kamuoyuna sesleniyorum. Yürekten sesleniyorum. Benim oğlum geri gelmeyecek bunu hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Ben de biliyorum. Yaptığım mücadele bütün çocuklara ait mücadeledir. Herkesin bu davaya el atması gerekiyor. Herkesin bu davada parmağının olması gerekiyor. Siyasi parmağı nasıl üstündeyse, halkın parmağının da bu davanın üstünde olması gerekiyor. Herkesin desteğine ihtiyacımız var. Bunu kimse unutmasın. 27 Şubat’ta biz buradayız demeliyiz. 27 Şubat’ta biz katili içeri tıkmalıyız. O bakımdan hepinizi o duruşmaya bekliyorum” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLARIMIZ ÖLDÜRÜLMESİN DİYE MÜCADELEMİZ SÜRECEK”
Anne Gülsüm Elvan ise Filistin’deki 14 yaşındaki bir çocuğun İsrail askerleri arasında gözü kapalı olarak götürüldüğü fotoğrafı hatırlatarak, “Biz de böyle şeylere karşıyız. Benim çocuğum da 14 yaşındaydı. Kendi ülkesinde katledilen çocukları bir dönüp görsün. Ondan sonra da buraya oraya söylensinler. Bugün ayrıca Erdal Eren’in ölüm yıldönümü. Evet biz başından beri bunu diyoruz. Devlet katildir. Geçmişimize baktığımız zaman o katilliği görüyoruz. Hiçbir zaman yargı yok. Yargı olmadığı sürece daha çok çocuklarımız ölecek. Biz çocuklarımızın öldürülmemesi adına mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
DURUŞMADA TANIKLAR DİNLENDİ
Duruşmada ilk olarak Okmeydanı Eğitim-Araştırma Hastanesi acil bölümünde çalışanı Cihan Gençoğlu, tanık olarak dinlendi. Gençoğlu, “Sabah 07.00-08.00 gibi sedye ile birini getirdiler acile. Sedyenin üzerinde torpiller vardı. İmha edilir korkusu ile polis odasına teslim ettim. Sonradan öğrendim torpil olduğunu. 5 dakikalık bir işlemim bile olmadı. Polise verdiğime dair tutanak tutuldu” dedi.
Tanık olarak dinlenen Eğitim-Araştırma Hastanesi ameliyathane görevlisi Dilek Öztürk de, “Ben geldiğimde şahsın ameliyatı başlamamıştı. Hastaya ait eşyaları forma yazmam söylendi. Bende bu eşyaları forma kaydettim. 7 numaradaki düzeltmeyi ben yaptım. İlk olarak 4 yazdım sonra 3 tane daha çıkınca 7 diye düzelttim” diye konuştu.
DURUŞMADA ANNE ELVAN FENALIK GEÇİRDİ
Duruşma dosyaya gelen görüntülerin incelenmesi ile devam etti. Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, Berkin Elvan’ın vurulduğu anın görüntülerin izletildiği sırada “Kolun kopsaydı katil” diyerek fenalık geçirdi. Anne Elvan, avukatların yardımıyla salondan çıkarıldı.
6 SAVCI DEĞİŞTİ 2017’DE BAŞLADI
14 yaşındaki Berkin Elvan, Okmeydanı’nda Gezi Direnişi sırasında polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi nedeniyle 269 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra 11 Mart 2014’te hayatını kaybetmişti. Yaklaşık 3 buçuk yıl süren soruşturma sonrasında sanık polis yüz eşleştirme programlarından teknik yollarla tespit edilmiş ve hakkında “kasten adam öldürme” suçlaması ile dava açılmıştı. Soruşturma süresince 6 savcısı değişen davanın ilk duruşması 6 Nisan 2017’de İstanbul 17’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülmüştü. Çok sayıda baronun ve sivil toplum örgütünün yakından takip ettiği ilk davada sanık polis için tutuklama kararı çıkmamasına tepki gösterilmişti. 6 Temmuz 2017’de görülen ikinci davada da sanık polis Fatih Dalgalı görevli olarak bulunduğu Van’dan SEGBİS aracılığı ile davaya katılmış ve ifade vermişti. Elvan Ailesi’nin avukatlarının tüm ısrarına rağmen sanık Fatih Dalgalı’nın tutuklu yargılanması yönünde karar verilmemişti. (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.