PİRHA- Gezi eylemleri sırasında Okmeydanı’nda polisin attığı gaz fişeğinin yaralaması sonrası yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın davasının duruşması Çağlayan’daki İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma 9 Aralık’a ertelendi.
Gezi direnişi sırasında polisin attığı biber gazı kapsülüyle başından vurularak hayatını kayeden Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin davanın 17. duruşması Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
duruşmada söz alan Baba Sami Elvan, ” Ailem yedi yıldır acı çekiyor. Dönemin başbakanı ailemi yuhalattı. Hangi vicdana sığar bu? İsterseniz beni idam edin ama söyleyeceğim. Benim çocuğumun katili bu ülkenin Cumhurbaşkanıdır” ifadelerini kullandı.
Anne Gülsüm Elvan da, “”Kimseyi öldürmedim, hırsızlık yapmadım. Meydanlarda yuhalandım. Hangi acıya yanayım?” dedi.
Duruşma, 9 Aralık gününe ertelendi.
Duruşma çıkışında Elvan ailesi ve avukatlar açıklama yaptı.
“FATİH DALGALI TEK BAŞINA YAPMADIĞINI İFADE ETTİK”
Avukat Can Atalay, “Biz en başından beri, delil karartıldığını, sanığın ve sanık olması gerekenlerin nasıl korunup kollandığını tane tane, en anlamak istemeyenlere bile anlattık” diyerek şunları söyledi:
“Fatih Dalga’nın öldürmeye elverişli bir silahla 14 yaşında bir çocuğu, halkımızın çocuğu Berkin’i öldürdüğünü, bunu tek başına yapmadığını, hala kimliği tespit edilemeyen birinci zetçinin pususuyla, hala kimliği tespit edilemeyen beyaz kasklı polis memurunun yardımıyla, kimliği tespit edilen iki adet amirinin talimatlarıyla, dönemin valisi, İçişleri Bakanı ve Başbakanı başta olmak üzere, yüksek düzeyde bürokratların ve siyasi sorumluların yönlendirme, teşvik ve cezasızlık vaadleriye işlenmiş bir suç olduğunu, dönemin siyasi sorumlularının o dönem yasa dokunulmazlıklarından bahsedilemeyeceğini, 20 Mayıs 2016 tarihli bir seferlik yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin meclis kararının onlarca milletvekili için geçerli olduğu gibi dönemin İçişleri Bakanı ve Başbakanı için de geçerli olduğunu anayasa mahkemesinin vermiş olduğu karar nedeniyle İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin de sadece dosya sanığı açısından değil, dosyada şüpheli olan ya da olması gereken tüm şahıslar açısından inceleme yapması gerektiğini ifade ettik.
“EBRU TİMTİK’İN BU DOSYADAKİ KATKISINI İŞARET ETTİK”
Bu dosyada avukatlık yaptığı için tutuklandı meslektaşlarımız, ceza aldılar. Bu dosyada adil yargılanma talep eden avukat arkadaşlarımız bunu neden talep ettikleri gerekçesiyle haklarında iddianame düzenlendi, bu yargılama sonucunda ceza aldılar. Muhatap oldukları yargılamanın adaletsiz olduğu, bizim gözlerimizle tanık olduğumuz adaletsizliği ancak aç kalarak duyurabileceğini düşünen, bu yolu tercih etmek zorunda bırakıldığını aç kalarak haykıran Ebru Timtik meslektaşımızın bu dosyadaki katkısını işaret ettik. Tüm sorumluların cezalandırılması gerektiğini bir kere daha ifade ettik. Israrla bu davayı takip etmeye devam edeceğiz.”
SAMİ ELVAN: BİZİM ASIL KATİLİMİZ DÖNEMİN BAŞNAKANIDIR
Baba Sami Elvan, “Binlerce aile var hukuka, adalete aç. Bu konuda çok açız. Katil çıkmış karşımıza ekrandan sesleniyor. Kimseyi öldürmediğini, suçsuz olduğunu ifade ediyor. Arkasındaki güce dayanarak. Ama bütün deliller onun katil olduğunu, tetikçi olduğunu açık açık gösteriyor. Bizim asıl katilimizin dönemin Başbakanı, şimdi Cumhurbaşkanı olan kişidir. Çünkü kendisi demişti ki, ‘Emri ben verdim, benim polisim destan yazmıştır.’ Ben mahkeme salonunda da haykırdım. Hiç korkum yok. 7.5 yıldır ben yaşayan bir ölüyüm. Benim gibi insanlar yaşayan ölü olmasın diye ben bu haykırışları yapmaya devam edeceğim. İsterlerse beni burada assınlar, hiç umrumda değil. Ama şu gerçeği kimse inkar edemez. Benim çocuğumun katili dönemin Başbakanı, şimdiki Cumhurbaşkanı olan kişidir” diye konuştu.
GÜLSÜM ELVAN: YETER, BİZ ADALET İSTİYORUZ!
Anne Gülsüm Elvan da “Bize resmen bir işkence yaşatıyorlar. Biz 5 yıldır her geldiğimizde bir işkence yaşıyoruz. Bugüne kadar ki adalet arayışımız devam edecek. Adalet gömüldü mezara ama biz o adaleti oradan çıkaracağız. Bu devran böyle geçmez. Gün gelir mahkemele kurulur. Size şunu söyleyeceğiz: Çalmışsınız, yemişsiniz. Ben de diyeceğim ki ‘Öldürmüşsünüz de öldürmüşsünüz. Ben o gün bunu haykıracağım. Bütün suçlu sizsiniz diyeceğim. Hala çocuklar öldürülüyor. Yeter artık diyoruz yeter!Biz kardeşçe yaşamak istiyoruz. Biz yaşamak istiyoruz, biz adalet istiyoruz” diye konuştu.
PİRHA/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.