PİRHA- Çektiği belgesel gerekçe gösterilerek ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla tutuklanan ve daha sonra serbest bırakılan yönetmen Sibel Tekin’in ilk duruşması görüldü. 6 yasa dışı örgüte üye olmak suçlamasıyla yargılanan Tekin savunmasında, “Belgeselciyim. Yıllardır toplumsal olayları, hak odaklı eylemleri çekiyorum. Akademisyenim, yaptığım her şey yasal” dedi.
Yönetmen Sibel Tekin yaz – kış saati uygulaması ile ilgili çektiği belgesel gerekçe gösterilerek 7 Aralık’ta evi basılarak gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı.
‘Örgüt üyeliği’ iddiasıyla tutuklanan ancak iddianamesinde örgüt adı geçmemesiyle gündem olan Tekin, mahkemenin ara kararıyla tahliye edilmişti.
Tekin’e açılan davanın ilk duruşması bugün Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada yenilenen iddianamede, Tekin’in 6 yasa dışı örgüte üye olduğu belirtildi.
Duruşmaya gazeteci meslek örgütleri ile çok sayıda demokratik kitle örgütü de katıldı. Duruşma kimlik tespitiyle başladı.
Ardından hazırlanan iddianameye karşı Tekin savunma yaptı.
“YAPTIĞIM, ÇEKTİĞİM HER ŞEY YASAL”
Sibel Tekin savunmasında, “99 yılında üniversiteden mezun oldum. O günden bugüne birçok yerde belgeselci olarak çalıştım. 2007’den bu yana da Hacettepe Üniversitesi’nde akademisyenim. Aynı zamanda bağımsız olarak belgesel çekiyorum. Toplumsal birçok konuda belgesel çektim ve çekmeye devam ediyorum. Hak temelli birçok belgesel çektim. Yaz saatinin kalıcı olmasıyla ilgili bir belgesel çekmeye karar verdim. Bu belgesel kapsamında sabahın ilk saatinde işe gidenleri çektim. Tuzluçayır’a gittim orada emekçiler çok olduğu için. O gün dışında kim varsa işe giden, okula giden vs hepsini çektim. Çektiğim görüntülerde üniformalı kişiler yoktu. Kadraja girdiyse de farkında değilim. Özellikle hiçbir kamu görevlisini çekmedim. Uluslararası basın kartım var. Haber için de her zaman çekim yapıyorum. TİKKO, DHKP-C, PKK, TKP-ML, MLKP, THKP-C’ye ait görüntüler yok. Hak odaklı eylemleri çektim. Bunlar yasal eylemlerdi. Sadece sol örgütleri değil ben her eylemi çektim. Beraatimi istiyorum” ifadelerini kullandı.
“SAVCI KAZANIN DOĞURDUĞUNA İNANIYOR AMA ÖLDÜĞÜNE İNANMIYOR”
Ardından avukatlar savunmalarını yaptı.
İlk olarak Avukat Cenk Yiğiter söz alarak, “Kamuya açık alanlarda çekim yapılabilir izin alınmasına gerek yok. Sibel Tekin’in yaptığı çekimde görüntüler net değil. Savcı iddianamesinde de bunu söylüyor. Yani savcı kazanın doğurduğuna inanıyor ama öldüğüne inanmıyor. Tekin’in telefonu 4k çekim yapabiliyor. Eğer bir keşif yapılıyor olsa telefonu kamerasından daha kaliteli çekiyor onu kullanırdı. Herkese göstere göstere elinde kamerayla sokaklarda gezmezdi. Telefonla işini çok kolay halledebilirdi. Böyle amatörce bir keşif yapılamaz. Sibel’in çektiği eylemler yasal eylemler. Herkese açık. Çektiği eylemlerin içinden birkaç tanesi seçilmiş. Beraat etmelidir” dedi.
“SAVCI ÖRGÜTLERİ DE BİLMİYOR, HEPSİNİ YAZMIŞ”
Avukat Murat Yılmaz ise, “Bu iddianameyi hazırlayan savcı burada olmalıydı. Çelişkili ve yasal dayanağı yok. Sibel, elinde kamera, sırtında çanta sokaklarda geziyor çekiyor. Böyle keşif yapılır mı? TEM şube polisleri Sibel’i araştırmış yine bir şey bulamamış. Beraat ettiği dosyaları eklemişler iddianamesine. Savcı örgüt bulamamış hepsini eklemiş iddianameye. Savcı örgütleri de bilmiyor. Kaldıraç DHKP-C’nin dergisi demiş. Olmadığını herkes bilir. PKK’nin silahlı koluyla ilgili alakasız durumlar yazılmış iddianamede. İddianamede Sibel bir örgüte de bağlanamamış zaten. Beraatle sonuçlandırılmalıdır” diye konuştu.
“SİBEL BİR GECEDE MİLİTANA DÖNÜŞTÜRÜLMEK İSTENDİ”
Avukat Mehtap Sakinci de, “Sibel’in yaptığı çekim herkesin gözü önünde yapılıyor. Şüpheli hiçbir durumu yok. İddianamedeki bir görüntüde ise başka birinin görüntüsüne yer verilmiş. O kişi Sibel değil. Bir belgeselci bir gecede bomba yapan, keşif yapan bir militana dönüştürülmek istendi. Müvekkilim hak odaklı eylemleri çekmiş ve katılmıştır. Bunlar herhangi bir örgüte bağlanamaz. Bunlar yasal ve herkesin katıldığı eylemlerdir. Bir örgüt üyesinin devamlılığı olur. Sibel’in öyle bir durumu yok. Müvekkilim itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Kendisi akademisyen. Yıllardır emeğiyle bir yerlere geldi. Ancak hedef seçildi ve ceza verilmek isteniyor. Ankara Emniyeti sanıktan suça gidiyor. Suçtan sanığa gidilir. Tuzluçayır’da çekim yaptı diye müvekkilim yargılanıyor. Gözaltı ve tutuklama aşamasında savcı bizimle görüşmedi. Tutuklandı diyip geçti. Bu adalet değil. İddianamede örgütte yok. Hepsini koymuşlar. Doğru da yazmamışlar. Müvekkilim bu dava nedeniyle işinden de uzaklaştırıldı. Bu kayıplar nasil telafi edilecek? Müvekkilim beraat etmelidir” diye konuştu.
“SAVCI SUÇ OLUŞTURMAYA ÇALIŞMIŞ”
Avukat Faruk Çayır da, durumun hukuksuzluğuna vurgu yaparak, “İşleyen süreç tamamen hukuka aykırı. Usule uyulmamış. Sibel’in gözaltına alınması ve tutuklanması için yapılan yazışmalar, aramalar hukuki değil. Sibel’in evinde ne var ne yoksa alınmış. Suç oluşturulmaya çalışılmış. Bir dergi bulmuşlar onun üzerinden suçlama yapılıyor. Dergi yasa dışı mı hayır o zaman niye el koyup yasa dışı diyorsunuz? Dijital materyalleri neden kopyalamadınız da el koydunuz? Bu hukuk katliamdır. Bu delillerle yargılama yapılamaz. Beraat kararı verilmelidir” dedi.
“İDDİANAME HUKUKSUZ”
Avukat Elçin Özge Şimşek ise AİHM kararlarını hatırlatarak, “Basın özgürlüğü konusunda Türkiye maalesef iyi bir sınav vermiyor. Yaptığı işlerinden dolayı Sibel asla yargılanamaz. İddianame hukuksuz. Derhal beraat kararı verilmeli” şeklinde konuştu.
YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI DEVAM EDECEK
Savunmaların ardından savcı mütaalasını vererek, Tekin’in çektiği görüntülerin bilirkişi tarafından incelenmesini ve bilgisayarının da siber suçlar bürosunca incelenmesini talep etti.
Mahkeme heyeti kararında Tekin’in çektiği görüntülerin bilirkişi tarafından incelenmesini, bazı görüntülerdeki kişinin sanık olup olmadığının incelenmesini, incelenen dijital teslimine, her hafta atılan imza adli kontrolünün kaldırılmasına, yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verdi.
Bir sonraki duruşma 8 haziran 2023 saat 11.00’e ertelendi.
POLİS BASIN AÇIKLAMASI YAPILMASINI ENGELLEDİ
Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapmak isteyen Sibel Tekin ve ona desteğe gelenlere polis izin vermedi. Yaşanan tartışmaların ardından kitle dağıldı.
PİRHA-ANKARA
Yoruma kapalı.