PİRHA – İstanbul’da Erenler Eğitim ve Kültür Vakfı, Danıştay kararını tanımayan BEDAŞ tarafından taciz edilmeye devam ediliyor. Danıştay’ın kararına rağmen vakfa gönderilen ihbarnamede elektrik borçlarının ödenmediği gerekçesiyle icra takibi başlatıldı.
Haberin videosu
İstanbul’da Esenyurt’ta bulunan Erenler Eğitim ve Kültür Vakfı, Alevilerin ibadethane yeri olan cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi ve giderlerinin Devlet tarafından karşılanması istemiyle Danıştay’a açtıkları davayı kazanarak, cemevinin elektrik parası giderlerinin Diyanet bütçesinden karşılanmasına karar verilmişti.
Ancak BEDAŞ tarafından Erenler Eğitim ve Kültür Vakfı’na elektrik borcu ödenmediği gerekçesiyle icra takibinin başlatıldığı ihbarname gönderildi. Gönderilen ihbarnamede icra takibinin kesinleşmesiyle birlikte; “Araçlar, taşınmazlıklar, maaş, ev ve iş yerinde bulunan menkul malların hacizleneceği ihtar olunur” denildi.
“DANIŞTAY ‘CEMEVLERİ ALEVİLERİN İBADETHANESİDİR’ ŞEKLİNDE HÜKÜM VERDİ”
Konuyu PİRHA‘ya değerlendiren Ereneler Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Yavuz Selçuk, BEDAŞ’ta geriye dönük elektrik borçlarının olduğunu belirterek, gelen icra takibine tepki gösterdi.
Selçuk, yaşanan süreci şöyle değerlendirdi:
“2015 yılında ilk kez BEDAŞ bize icra getirdi, icrayı durdurduk. Durdurduktan sonra Esenyurt Kaymakamlığı’na ve Müftülüğe, ‘cemevleri ibadethanedir, ibadethane olduğu dolayısıyla, bütün ibadethanelere uygulanan elektrik ve su giderlerinin devletçe karşılaması yönünde’ dedik, bize de aynı şeyin uygulanmasını istedik. Kaymakamlık ve Diyanet bunu kabul etmedi. Bizde cemevleri ibadethanedir, diye dava açtık. Dava 2016 yılında sonuçlandı. Davayı biz kazandık. Yerel idare buna itiraz etti. Yani cemevleri ibadethane değildir parayı da ödemelidir şeklinde. Davayı Danıştay’a götürdüler ama 2017 yılında Danıştay’da davayı tekrar kazandık. ‘Cemevleri Alevilerin ibadethanesidir, bütün ibadethanelere ne uygulanıyorsa Türkiye’de cemevleri için de aynı uygulama yapılmalıdır’ şeklinde hüküm verdi.”
“BEDAŞ HER HAFTA BİZE TACİZ MESAJLARI GÖNDERİYOR”
Bu kararın en yüksek yargı organlarından biri olan Danıştay tarafından kabul edilmesine rağmen BEDAŞ tarafından taciz edildiklerini söyleyen Selçuk, “Haftada iki kere üç kere cep telefonuma mesajlar geliyor. Ayda birkaç kere arayıp ‘elektriğinizi keseceğiz, ödeme yapmazsanız haciz getireceğiz, yöneticiler hapis cezasıyla yargılanacak’ şeklinde sürekli taciz edildik” dedi.
Son olarak dün bir ihbar yazısı daha aldıklarını belirten Yavuz Selçuk, son gelen ihbar yazısında ise ‘cemevinin malı, gayrimenkulu vs. varsa tespit edilecek, satılamaz ve haciz koydurulacak. Araçlarına haciz, bankadaki parasına haciz, yöneticilerinin maaşlarına bloke koydurulacak’ denildiğini ve bunun asla kabul edilemez olduğunun altını çizdi.
2017 yılında cemevi morgunda cenaze varken BEDAŞ tarafından eleştirdiklerinin kesildiğini hatırlatan Selçuk, bunların, Alevileri tahrik etmeye yönelik davranışlar olduğunu söyledi. Selçuk, BEDAŞ’ın bu konuda daha titiz davranması çağrısında bulundu.
Daha önce de Danıştay kararını müftülüğe götürdüklerini ve kayda almadıklarına dikkat çeken Selçuk, tekrar Danıştay kararını müftülüğe verdiklerini söyledi.
“ALEVİLER YILLARDIR VARLIK MÜCADELESİ VERİYOR”
Alevilerin yıllardır bu ülkede varlık mücadelesi verdiklerini kaydeden Yavuz Selçuk, “Yani meşruiyetimizin kabul edilmesini istiyoruz” dedi.
Selçuk, AHİM kararlarını hatırlatarak, “Bu ülkenin yüksek yargı organı Danıştay bizim varlığımızı kabul etmiş, AHİM’in bu yönde kararı var, Yargıtay 3. Dairesi’nin kararı var ama yürütme bu kararın hiçbirini görmüyor ve hayata geçirmiyor. Ülkede yargı, yürütme, yasama birbirine bağlı çalışması gerekirken birbiriyle çalışmadığı gibi birbirinin aldığı kararları da tanımıyorlar” ifadelerini kullandı. Selçuk, yapılan haksızlığın biran önce bitmesi gerektiğini belirtti.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.