PİRHA- AKP’nin Alevilerle referandum dansı sürüyor. Bu kez Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Maraş’ın Pazarcık İlçesi’nde Alevi Kültür Derneği ve Cemevi’ni ziyaret etti. Sürekli sünni inancın da mağdur olduğunu vurgulamaya çalışan Kaynak, “Cemevi Alevilerin ibadethanesidir” demek yerine “Cemevi bizim inancımızın bir başka şekilde kendisini ifade ettiği mekanlardır” ifadesini kullandı.
OHAL koşullarının sürdüğü bugünlerde ve başkanlık referandumu öncesinde AKP hükümeti, Alevi sorunlarını çözmek yerine göstermelik ziyaretler ve etkinlikler düzenliyor.
AKP’nin Dede Kargın Derneği ile işbirliği içinde düzenledikleri “Uluslararası Hacı Bektaş Veli ve Sultan Nevruz Cem’i Buluşması” etkinliğinin ardından bugün de Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak Maraş’ın Pazarcık İlçesi’nde Alevi Kültür Derneği ve Cemevi’ni ziyaret etti.
Kaynak görüşmede, 2012 yılında cemevine ucube diyen Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanı olmasından itibaren cemevi sayısının arttığını öne sürdü. Kaynak, “Yani birdi, ikiydi 99’a çıktı” dedi.
CEMEVİNDE SÜNNİ MAĞDURİYET!
“Yani Sünni mezhebe inanan insanların peygamberden öğrendikleri şekilde ezanlarının okunması da dinlenmesi de yasaklandı, Dersim de bombalandı. Bunlar aynı tarihte oldu. Semah yasaklandı görünür şekilde yapılamadı ama Kuran öğrenimi de yasaklandı. Bunlar hep aynı tarihte yasaklandı. Dolayısıyla demokrasiden uzaklaşıldıkça baskı ve zulüm şu taraf, bu taraf dinlemiyor.”
MARAŞ KATLİAMINA ‘HADİSE’ TANIMI
“Acısını unutmayacağımız Maraş’ta bir hadise yaşadık. O hadiseyi saymazsak, o hadiseyi yok sayalım manasında demiyorum. O hadiseyi saymazsak aslında Maraş barış içerisinde ne kadar güzel yaşanan bir şehir, çok açık bir mecra. Barış içerisinde herkes yaşıyor, birbiriyle akraba oluyor, alışveriş yapıyor, en önemlisi de dost oluyor. Sünni İslam ezanını Maraş Ulu Camii’nde bir müezzin, sırf orijinal haliyle ezan okuduğu için jandarmanın mavzerinden atılan kurşunla minarede vurulmuştu. Ama aynı anda Dersim bombalanıyor. Seyit Rıza’nın o söylediği şey unutulacak bir şey mi, ‘Bir mazlumu katlediyorsunuz’ diyor, bu unutulacak şey değil. Bundan sonraki süreç bizim bu ülkeyi bir arada tutmanın çaresini hep birlikte oturup konuşup uygulamamız gereken bir süreçtir.”
CEMEVİNE MEKAN YAKIŞTIRMASI
“Biz, gayrimüslim azınlığın Lozan ile de teminat altına alınmış mallarını iade ettik, kanun çıkardık. Kiliseler, havralar, sinagoglar, tüm bunlar çok değerli, cemevi bunlardan daha mı uzak olmalı? Ben bunu hep söylerim. Cemevi bizim inancımızın bir başka şekilde kendisini ifade ettiği mekanlardır. Devleti yıpratmamak, söylememek gerekir ama sadece Kahramanmaraş’ta satılan cami sayısı 35. Tespit edilebilen bu. Yani ne cami kalmış dokunulmayan, ne cemevi, ne kilise, ne havra kalmış.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.