PİRHA- İHD Mersin Şube Eş Başkanı Gazi İnci, barış ortamının yaratılması için iktidarın söylemleri pratiğe dökerek Kürt meselesindeki çözümsüzlüğü sonlandırması gerektiğini belirtti. İnci, “Hapishanelerdeki tecrit devam ettiği sürece toplumdaki Kürt meselesiyle ilgili temel sorunlar devam ediyor demektir. Sorunları bir şekilde krize, toplumsal çatışmaya çeviren dil ve pratik değiştirilmezse barış da gelmez” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılarak, meclis çatısı altında konuşma yapması ve örgütü lağvetmesi koşuluyla umut hakkından yararlanmasını dile getirmesi ülke gündeminde büyük yankı uyandırdı. Ardından 43 ay sonra Öcalan’la görüşme yapılması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bahçeli’nin meclisteki konuşmasını desteklemesi, yeniden bir çözüm sürecinin adımları mı atılıyor sorusunu akıllara getirdi. Bahçeli’nin bu çıkışı kamuoyunda farklı şekillerde tartışılıp yorumlansa da barış umudunun kımıldanmasına da kapı araladı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube Eş Başkanı Gazi İnci, Bahçeli’nin açıklamasını ve barış için hangi koşulların yaratılması gerektiğini PİRHA’ya değerlendirdi.
“ABDULLAH ÖCALAN ÜZERİNDEKİ TECRİT KALDIRILSIN”
Bahçeli’nin sarf ettiği sözleri olumlu bir perspektiften yorumlayan Gazi İnci, söylemlerin siyasi bir ittifak mesajı olarak kalmaması gerektiğini, toplumsal barışı hedefleyen bir düzleme geçilmesinin önemli olduğunu ifade etti.
Kürt meselesinin çözümü noktasında öncelikli olarak Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiğine işaret eden İnci, “Devlet Bahçeli, Öcalan’ın mecliste konuşmasından bahsediyor, fakat yıllardır tecrit politikası uygulanıyor. Meclise kadar gelip de konuşma yapmasını uygun buldukları bir kişiye yıllardır tecrit uyguluyorlar ve bu söylemin ardından bir kez yeğeni ile görüşmesinin sonrasında hala bu tecridi devam ettiriyorlar. Bu açıklamayı samimi bulmak için öncelikle tecridin kaldırılması lazım” dedi.
“BARIŞ İÇİN KÜRTLER ÜZERİNDEKİ BASKI SON BULMALI”
İnci; Kürtlerin kültürü, siyaseti, etnik kimliği üzerindeki yargı tacizinin sonlanmasının barış ortamının sağlanmasında önemli bir aşama olacağını kaydederek, şunları dile getirdi:
“Devlet erkleri, Kürt meselesinin tam olarak neye dayandığını, neyden kaynaklandığının halka samimi bir şekilde anlatması lazım. Çünkü yıllarca bunu sakladılar, yıllarca bu siyasi söylemler aslında Kürtleri sadece kriminalleştirerek lanse ettiler ve Kürtler kendilerini doğru bir şekilde ifade edebilecek zemini hiçbir zaman bulamadı. Bu itirafın kendisi bir barışmadır aslında. İnkar her zaman çatışmaya götürür ama itiraflar, iki taraflı özeleştiriler barışın temelini atmaktır.
Öte yandan barışın gelmesi için Kobani davasından yargılanan tüm siyasi tutsakları serbest bırakılması, idari gözlem kurullarının kaldırılması lazım. Hapishanelerdeki tecrit devam ettiği sürece toplumdaki Kürt meselesiyle ilgili temel sorunlar devam ediyor demektir. Bunu yalnızca söylemsel olarak ifade edip öte yandan bu sorunları bir şekilde krize, toplumsal çatışmaya çeviren dili, üslubu değiştirmezseniz barış da gelmez.”
Barışın inşası noktasında özellikle siyasilerin şiddet dilinden uzak durması gerektiğinin altını çizen Gazi İnci, ortak mücadele vurgusu yaparak sözlerini noktaladı.
Fatoş SARIKAYA/ MERSİN
Yoruma kapalı.